‘Gezi zekâlılara’ karşı, ‘telekinezi akıl’, ‘taşeron zekâ’

25 Kasım 2012’de, Kütahya Zafer Havalimanı’nın açılışındaki vaazında ne buyuruyordu Recop Takip Bey üstüne basa basa:
“Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle biz de ilgileniriz.”    Düşişleri Bakanı Ahmet Avutoğlu’nun ‘Trajik Derinlik’ hülyalarına kapılıp, arkanı bu üfürmelere verirsen, ata binmene bile gerek kalmaz hiç. Zaten 20 Temmuz 2003’te Bayrampaşa Şehir Parkı’nın, kurdele kesme töreninde ‘ata binme sevdası’ gösterdi ki, usta, eğer üstünde durabilip, bir arşın yol alabilecek kapasitede değil. Parkın dışına çıkıp, Bayrampaşa sokaklarında at sürmesinin bile mümkünatı yok. Nerde kaldı ki, kıtadan kıtaya hareket kabiliyeti olsun. Bu dünya liderini, ancak ‘tahta bir at’ paklar. Biner sırtına, bulunduğu yerde gıcırdaya gıcırdaya bir ileri, bir geri hareket edip, şaha kaldırır altındaki oyuncağını. Veliefendi Hipodromu değil ki, Ortadoğu ya da Kuzey Afrika… Türkiye gibi ‘tek’ geçesin! Dünya lideri de cihanın bundan haberi yok.

ORTADOĞU HOROZU
Sen Mısır’ın, Suriye’nin, Irak’ın içişlerine karış, uyarılara aldırış etme, muhalifleri destekle, memleket topraklarında eğitim ver, ellerine silahları tutuştur, sal yolla üstlerine. Amerika’nın bile Ortadoğu’da ağzı yanmışken, bölgede ‘horoz’ gibi ötmeye başla… IŞİD’e, türbe derken, konsolosluğu kaptır.

CİĞERCİ DÜKKÂNI
Gönderdiğin tırlar, silah ve mühimmat yerine konsolosluğa ‘kripto’ mu taşıyordu? Bu uzun araçlar, konsolosluğun garajına mı çekildi? Kafaları doğrayıp, söktükleri kalpleri yiyen bu ‘sakatatçılar’, Türkiye’nin Musul Beşkonsolosluğu’nu ‘ciğerci dükkânı’ mı yapacaklar?  Rehineler, konsolosluk topraklarında ‘petrol’ mü aradılar da tutuklandılar?  Sıfırı tüketen Ahmet Avutoğlu, Musul Başkonsolosu mu olacak? ‘Ananası’ götürenlere söylen dur, yediğin ‘hurmaları’ hesaba katma!

MÜCAHİT BAŞBAKAN
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, rehineleri kurtarma hesabına, önce ‘Musul’, ardından da ‘Kerkük fatihi’ olup, ‘mücahit Erdoğan’ mertebesine yükselmek, hamaset meraklıları nezdinde, işleri nasıl da kolaylaştırırdı değil mi ama? Türklerle, Kürtleri birbirine düşürüp, bu kaostan oy devşirmek yoluna gitmekten daha hesaplı bir macera! Halep’teki Süleyman Şah Türbesi’ne, olası IŞİD saldırılarına karşı, ‘türbedar bordo berelilerle’ takviye yap, ama Musul Başkonsolosluğu’nu  ‘dayanıklılık testine’ tabii tut! Dış politika, ‘tetris’e döndü Sayın Avutoğlu!

TEXAS BAYRAĞI
Bayrakta ‘çifte standartı’ da bu hükümette görüyoruz. Hrant’ımızın katili Ogün Samast’a, ‘elbezi’, atv’deki aklanma programında da, rüşvetçiler kralı Reza Zabzab’a,‘fon bezi’ yapılan bayrağı, bir Allahın kulu sahiplenmiyor! Gezi Eylemleri sırasında göstericiler arasında, bayrak satmaya çalışan işportacı, emniyet birimlerince derdest edilip, günlerce gözaltında tutuluyor. Kimsede yine gık yok! Diyarbakır’da çocuk denecek yaşta bir genç, garnizondaki‘bayrağı indirdi’ diye ‘Türk-Kürt Savaşı’ çıkartacaklar neredeyse! Gerginliği körükleyin bakalım, kime ne faydası olacak? “Bayrağı indireni indireceksin” diye ‘milliyetçi damardan’ giriyor Başbakan. ‘Texas bayrağı’ mı bu? ‘Ne iyi etmiş’ diyen yok. Sen ‘çıkarttırma’ direğe çocuğu… Sistemin mevcut ‘bayrak yasası’ neyse, ona bakarsın icabında. Makaracı Egemen Bağış tutup da, bayraktan bedenine uygun bir ‘fon’ yaptırsa, yine umurunda olmaz ahalinin.  

BEŞ HECECİLER
(Negatif) Bilim, (hafif) Sanayi ve (geri) Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Başbakan ve Mahdumu Bilal arasında geçen ‘sıfırlama tapeleri’ ile ilgili olarak TÜBİTAK’ın verdiği montaj raporu için ‘hissettiklerini’ açıkladı:
“Bazen hece hece montajlandığı ortaya çıktı. Mesela ‘ta-ma-men sı-fır-lan-dı-mı’ diye keserek yapmışlar.”
Günümüzde yaşasalardı, bunu ‘Yedi Meşaleciler’ ile ‘Beş Hececiler’ bile yemezdi ya Sayın Bakan. ‘Ufak at da, civcivler obez olmasın’ diyeceğiz ama TÜBİTAK’a atanan, Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürü  Mustafa Sancar’ın ‘uzmanlık alanına’ müdahale etmiş olmayalım! Sahi, Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürü, TÜBİTAK da ne gibi bir iş yapacak? ‘Koyun klonlama’ birimini mi kuracak?   

BETON EKONOMİSİ
SPK ve BDDK’dan sonra Merkez Bankası’nda da 6 üst düzey yetkilinin altından, koltukları çekildi. Durağanlaşan ‘beton ekonomisine’ nefes aldırıp, büyüme yüzdesini arttırmak için Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı faizleri düşürmesi için sıkıştıran Recop Takip Bey, yarım puanlık indirime, “Dalga mı geçiyorsun?” demişti. ‘Dalgalı kura’ kim geçmişti be usta?’

‘SEN KİMSİN YA?’
Herkesten hesap soran, önüne çıkanlara had bildiren, ağzını açanlara tehditler savuran, eleştiri getirenlere “Sen kimsin ya?”diye kimliklerini isteyen muhterem, daha önce ‘vandallar’, ‘çapulcular’, ‘vatan hainleri’, ‘faiz lobisinin tetikçileri’ dediği, Taksim direnişçilerine, yeni bir isim taktı: “Gezi zekâlılar.” Oysa yaşananlara hiciv açısından bakacak olursak, yerlere, duvarlara, pankartlara, kartonlara yazılan espriler, çizilen karikatürler, üretilen sloganlar, bestelenip söylenen şarkılar, ‘orantısız zekâların’ ürettiği şaheserlerdi.

GERİLLA MİZAHI
‘Gerilla mizahı’ diye terminolojilendirilebilecek bu tür, tüm karikatür dergilerini sollamış, hükümeti de en geride bırakmıştı. Hal böyleyken, ‘Gezi zekâlılara’ karşı, ‘telekinezi akıllı’ Erdoğan’ın, ‘Haziran uyanışını’ hafızasından silmesi, imkânsız gibi görünüyor. Ulaşamadığı zekâya, ‘Gezi’ diyor. Aaa! 15-16 Haziran’a da bir şey kalmadı! Yarın, öbür gün işçi sınıfına da “Hadi ya!‘Fukara kafalılar’ der. Malum ustamız ‘taşeron zekâlı’ ya!