17 Haziran 2014 00:11

AKP hükümetleri Doğu-Batı farkını artırdı

AKP hükümetleri Doğu-Batı farkını artırdı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP’nin ekonomik ve sosyal politikaları ile Sağlıkta Dönüşüm Programı Türkiye’nin doğu ve batı bölgeleri arasındaki sosyoekonomik ve sağlık durumu eşitsizlikleri farkını yıllar içinde daha da artırdı. Bu haftaki yazımızda söz konusu durumu sağlık alanındaki doğum öncesi bakım hizmeti üzerinden kanıtlarıyla ortaya koyacağız.
Gebelik dönemi boyunca, bir anne adayının ve karnındaki bebeğinin düzenli aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmesine doğum öncesi bakım adı verilmektedir. Gebeler doğum öncesi bakım alamazlarsa, hizmet sunulmuyor ya da hizmete ulaşamıyorlarsa hem kendilerinin hem de bebeklerinin hastalanma ve ölme riski artmaktadır. Örneğin, doğum öncesi bakım alamayan kadınların çocuklarında birinci doğum gününü göremeden ölme riskinin 4 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.
Aşağıdaki tabloda aynı metodoloji ile yapılmış, Türkiye genelindeki üç araştırmadan elde edilen verilerden gebelikleri döneminde doğum öncesi bakım alamayan anne adaylarının AKP Hükümetleri dönemindeki durumunu izleyebiliyoruz.

Tablo: Demografik Bölgelere Göre Doğum Öncesi Bakım Alamayan Gebeler(%) ve Eşitsizlik Göstergeleri

 Bölgeler                  2003    2008    2013

Batı                           8.5        3.2         1.0
Güney                      14.6      5.4        1.8
Orta                          16.6      5.6        3.1
Kuzey                       14.8      4.3        4.4
Doğu                        38.8      20.9      6.9

*Hız Oranı
(Doğu/Batı)    4.56    6.53     6.90
**TAR(%)       54.3     60.0    65.6
Türkiye           18.6    8.0    3.1

Kaynaklar: Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması(TNSA) 2003 ve 2008 ile TNSA 2013’ün ön raporu.
*Hız oranı: En kötü ve en iyi durumdaki grupların karşılaştırmasını verir.
**Topluma Atfedilen Risk: İncelenen toplumun tümünün sosyoekonomik durumunun, sosyoekonomik durumu en iyi olan grubun düzeyine ulaştırılması durumunda sorunu yaşamış olanlardan ne kadarının bu sorunu yaşamasının engellenebileceğini gösterir.

Tablo’da ülke genelinde, 2003 yılında, yüz gebeden 19’u doğum öncesi bakım alamamışken, 2008’de 8’inin, 2013 yılında da 3’ünün alamadığını görüyoruz. Bu durum, mağdur bırakılan, mağdur olan gebelerimizin sıklığında ülke genelinde önemli bir azalmanın yaşandığını göstermektedir. Verileri demografik bölgeler üzerinden incelediğimizde de Kuzey(Karadeniz) bölgesi dışında her bir bölgede sorunun gerilediği izlenmektedir. Bu pembe tabloya karşın, bizlere sunulan verilerin arkasına bakma alışkanlığımızı da sürdürelim. Bakalım arkada görülmesi gereken başka ne var? Bunun için Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği hesaplamaları  yapmamız yeterli olacaktır.
Önce Türkiye genelinde, yaşadıkları mağduriyetleri (gebelikleri döneminde bakım alamama durumu) önlenebilir-engellenilebilir olan diğer bir ifadeyle, pisi pisine mağdur bırakılan gebelerin ve bebeklerinin boyutunu (TAR’ı) inceleyelim. Gebeliği döneminde doğum öncesi bakım alamamış olan 100 gebeden 2003 yılında yaklaşık 54’ünün bu hizmeti alamaması engellenebilir durumdayken, 2008 yılında doğum öncesi bakım alamamış 100 gebeden 60’ının, 2013 yılında ise 66’sının doğum öncesi bakım almamış olması engellenebilir hale getirilmiştir. Başka bir ifadeyle, pisi pisine hizmet alamayıp, yaşam ve sağlık hakkı engellenmiş anne adayı ve bebeklerinin payı AKP Hükümetleri’nin politikaları ve uygulamalarıyla yıllar içinde artmıştır.
Şimdi de Doğu ile Batı bölgelerinde yaşayanların arasındaki eşitsizlikleri incelemek için hız oranı hesaplamasının sonuçlarını okuyalım. İki bin üç yılında Batı bölgesinde yaşayanlardan gebelik döneminde bakım alamayan bir gebeye karşın, Doğu bölgesinde yaşayan 4.6 gebe doğum öncesi bakım alamıyordu. İki bin sekiz yılında ise Batı bölgesinde yaşayanlardan gebelik döneminde bakım alamayan bir gebeye karşın, Doğu bölgesinde yaşayan 6.5 gebe, 2013 yılında da 6.9 gebe doğum öncesi bakım alamaz hale gelmiştir. Doğu ile Batı bölgesi arasındaki farklılıktaki bu artış, AKP Hükümetleri döneminde, iki bölge arasındaki sosyoekonomik ve sağlık durumu farklılığının, Doğu bölgesi aleyhine daha da arttığını göstermektedir.
Son olarak, önce ben size bu araştırmalardaki doğu bölgesinin kapsadığı illeri sayayım (Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Bayburt, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Kars, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Tunceli, Şanlıurfa, Şırnak, Van), sonra da siz bana “bölücü kim” onu söyleyin.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa