Mutlaka izlenmeli: ‘Seni seviyorum mükemmelsin şimdi değiş’
Fotoğraf: Envato
Talimhane Tiyatrosu, “Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş” başlıklı bir Broadway müzikalini Mehmet Ergen-Lerzan Pamir yönetiminde sahnelemekte.
İzlediğimiz oyun, Off-Broadway denilen küçük bütçeli profesyonel bir yapım. Küçük bir salonda (Black Out Sahnesi’nde), nispeten ucuz bütçe ile gerçekleştirilmiş, biçemi ciddi ya da deneysel olmayıp, ticari başarısı garantili bir oyun.
Brodway’de “hit” olmuş, on iki yıldır sahnelenmekte olan “Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş”, kadın-erkek ilişkilerinin evrenselliğini, ilk buluşmadan itibaren kadın ve erkeğin ilişkisini on sekiz ayrı öyküyle anlatıyor.
Doğaldır ki, kadın-erkek ilişkisi insanın varoluşundan günümüze kadar süregelen; yeri, zamanı, mekanı, gelenekleri, durumları aynı olmasa da esasen hiç değişmeyen ilişkileri konu edinmekte.
JOE DIPIETRO TÜRKÇEDE
Aşklar, randevular, sevgililer, evlilikler ve aileler hakkında gizliden gizliye hep düşündüğümüz, gel gelelim bir türlü yüksek sesle söyleyemediğimiz kimi gerçekler, Amerikan Oyun Yazarı Joe DiPietro’nun (1961) hayli esprili diliyle hem tekst, hem de şarkı sözleri aracılığıyla önümüze saçılıyor.
Hale Tunçer’in metin, Zeynep Talu’nun şarkı sözleri, tiyatro dili açısından fevkalade uygun.
Mark Bailey’in (Geri dönüşüm konseptine yepyeni bir boyut ve stil getiren, malzemenin özünü ortaya çıkartarak son derece basit, ancak bir o kadar da yaratıcı tasarımlara imza atan olarak tanıdığım Mark Bailey mi acaba) dekor, Gül Sağer’in kostüm tasarımları Broadway türüne uygun cıvıl cıvıllıkta ve işlevsellikte.
“Yakup Çartık’ın ışıkları, Yakup Çartık’ın ışık tasarımı gibiydi” dersem, ne demek istediğimi olumlu anlamda başka söze gerek kalmadan tiyatro sanatı meraklılarının hemen anlayacağından eminim. Onun için geçiyorum.
Çelik Kasapoğlu’nun müzikleri piyano ile icrası mükemmel.
Koreografiyi kim hazırlamış bilemiyorum, ama kompozisyon ve koreografiyi oluşturan faktörler gayet güzel ayırt edilmiş.
REJİ VE OYUNCULUKLAR
Mehmet Ergen-Lerzan Pamir ikilisi sahneleyişte planları, girişleri, çıkışları ve temel ögeleri titizlikle hazırlamışlar. Kanımca sahnede oynanacak metne bir takım ölçüler, hareketler, ritimler katmış; dramatik ekonomiye uygun düşen bir sahne ekonomisi sağlamışlar.
Diğer taraftan, tüm oyuncuların istekli ve başarılı olduğunu rahatlıkla söylemeliyim. Tümünün ses, dans ve oyunculuk yeteneklerinin yanı sıra, tiyatro sevdalarından kaynaklanan heyecanlarını oturduğum yerden paylaştığımı ve bir eleştirmen olarak kendileriyle iftihar ettiğimi öncelikle itiraf etmeliyim.
Birer birer değerlendir derseniz, örneğin Âdem Yılmaz için oyuncunun en yoğun anlatım aracının hareket olduğunu biliyor; vücut yapısının, canlandırdığı karakterin bir parçası olduğunun ayırtında derim.
Defne Koldaş Kasapoğlu’nun ellerinin, sırtının, ayaklarının herhangi sözlü anlatımdan daha verimli ve etkili olacağının bilincinde oluşunu yakaladığımı; canlandırdığı karakterleri ete, kemiğe, deriye başarıyla büründürdüğünü söylerim.
Eser Eyüboğlu’nun karakterlerinin altından her görüldüğünde, dramatik sürekliliğin kopacağını sezdiğini, ama önlemini de önceden hazır tuttuğunu, bu arada fiziksel ve psikolojik yönelimlerini araştırdığını pek güzel sezdiğimi ifade etmek isterim.
GÜNCELER MERCEK ALTINA GİRDİ
Ezgi Erol’un oyuncunun büründüğü karakteri ancak kendi, biricik duygularıyla denetleyebileceğini ya da yaşayabileceğini iyice vurguladığını, benden de özel bir “helal olsun” aldığını zaten oyun boyunca için için söyledim.
Mert Aydın, konuşma ve tepkiyi aynı anda mükemmel dengelemesiyle dikkat çekmekteydi; oyunculuğun özellikle komedide ön plana çıkması için, etkileyici olmanın bireysellikle gerçekleşemeyeceğini biliyor olmasıyla gönendim.
“Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş”, her şeyden önce oyun boyunca sanatsal arzu ateşini korumak için çaba gösteren bir kadroyu izlemek açısından önemli bir yapıttı.
Bu arada, yaratıcı iradenin arzuları sahne üzerinde nasıl uyandırılır; arzulamak, yaratmak, oynamak neye denir tanık olmak isteyenler Begüm Günceler’i mutlaka izlemeli derim.
Günceler’in bu yazıyı okuduktan sonra “Bu akşam sıra bende” tablosunda mükemmel sesiyle şarkısını söylerken “diyecek” yerine “diycek” demeyeceğine kefilim.
- Tiyatro keyfi gene vefa borcu ödüyor: Cahide Sonku Müzikali* 02 Aralık 2015 01:00
- Berksoy'dan Haldun Taner'e doğum günü armağanı: 'Dün-bugün' 28 Ekim 2015 01:00
- ‘Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifa’... 21 Ekim 2015 00:16
- 283 sanatçımızın 'Teröre hayır, kardeşliğe evet' bildirisi 14 Ekim 2015 01:00
- Yeni sezon geldi hoş geldi, aynaya renk geldi 07 Ekim 2015 00:51
- 13. Kıbrıs Tiyatro Festivali’nin en sivri oyunu: “Halktan Biri” 30 Eylül 2015 00:51
- Barışın çivisini çakmak 23 Eylül 2015 00:51
- Şu an batmakta olan geminin duvarlarına resim yapmaktasınız 16 Eylül 2015 00:52
- Şiirimizin 50 yıllık bey oğlu: 'Ataol Behramoğlu' 09 Eylül 2015 01:00
- Topçu, Levent Üzümcü'ye sahip çıksana... 02 Eylül 2015 01:00
- Tomris İncer, hasta karakterine can verirken… 26 Ağustos 2015 00:32
- Bahçeli, Özkan ve Kocabıyık için suç duyurusunda bulunuyorum 19 Ağustos 2015 01:00