25 Haziran 2014 00:03

Yorgunsanız biraz şiir iyi gelir

Yorgunsanız biraz şiir iyi gelir

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Son günlerde yorgunum biraz”
İki dost karşılaşması dahil evde, sokakta, iş yerinde uluorta sıkça duyarız bu sözü. Kışsa nezle, gribe; baharsa bahar yorgunluğuna bağlanır sıklıkla. Ama hekimle paylaştığında kişi başka bir gözle bakmak gerekir.
 Yorgunluk yakınmasının tıbbi arka boyutu nerede ise tıbbın bütününe denk gelir. Önemli olan ona eşlik eden bulgulardır. En basitinden bir nezleden tutun da ishale, tansiyon düşmesi veya yükselmesinden tiroit hastalıklarına,  kan düşüklüğünden şeker hastalığına, veremden kansere yüzlerce hastalık sorumlu olabilir bu yakınmadan.
 Kimi zaman da “Yorgunum biraz” kolayca “Moralim bozuk”  ile buluşur. Metali önce icat edip sonra onu da yorabilen insan nasıl kendini yormaz ki? Üstelik bu yorgunluk hangi coğrafyada, siyasal iklimde yaşadığınız ile de yakından ilintilidir: “Sağlık salt bedensel ve ruhsal iyilik hali olmayıp aynı zamanda sosyal ve siyasal iyilik halidir.”
 Bir gecekondunun nemli briketleri de yorabilir insanı, bir gökdelenin boya ve mefruşatının kimyasaldan arınması zor hali de. Aşırı sıcak da yorar insanı, klima altında saatlerce hareketsiz oturmak da. Aşırı soğuk da yorabilir, bir sobanın kor gibi ateşi de. Nemli iklim de yorar, kuru bir ayaz da. İshal de yorabilir iflah olmaz kabızlık da...
 Zıtların gazabı misali algılayabilirsiniz bu anlattıklarımı. Ama sizler de zaten gündelik hayatınızda bunları gözlemişsinizdir, değil mi? Belki de “Yorgunum biraz” yakınmasını işler yolunda gitmiyor olarak algılamakta yarar var.
 Peki, yorgun insan nasıl davranır? Öğrenci sınavlarda daha az başarılı olur, okuduğunu daha bir zor anlar. Öğretmen için ders bitmez olur. İşçi fabrikada, atölyede sürekli uyarılır. Ev kadınlarının yemeği yanar, sıcak ütüsü çamaşıra yapışır. Ama her zaman böyle gitmez, iş kazaları daha bir yakıcı olur; misal inşaat amelesi çatıdan, gündelikçi kadın çalışan camdan bir anda yere düşebilir. Araç kullanımı ise daha bir tehlike arz eder.
 Gelip geçer yakınmalardan yaşamsal hastalıklara geniş bir neden yelpazesi olunca ciddi olası nedenleri ayırt etmekte yarar var. Öncelikle bir hekimden danışmanlık almak önemlidir. Ama bu başlıkta yapılmaması gereken ise İnternet bilgi avcılığıdır. Bu tarz yaklaşımlar koca bir tıp disiplinini birkaç kısa zaman diliminde kavrama iddiasına denk düşer ki yorgunluğunuzu en azından ruhsal boyutu ile daha bir çekilmez hale getirebilir.
 Eğer kendimizi yorgun hissediyorsak öncelikle son dönem uyku seyrimizde bir değişiklik olup olamadığına bakmak gerekir. Yine yeme davranışımızda değişikliklere, misal öğün atlayıp atlamadığımıza göz atmalıyız. Sıcakta aşırı kalıp sıvı tüketmemek de bu başlıkta ele alınabilir.
 Bunların dışında hekim danışmanlığı kaçınılmaz olur. Bu durumda ek yakınma ve hastalıklar önem kazanır. Özellikle de daha öncesinden bilinen ve tedavisi devam eden hastalığı olmayanlarda kilo kaybının eşlik edip etmediği son derece önemlidir. Hekim danışmanlığına gereksinim duyulduğunda birbiri ile ilintisiz algılasanız da tüm yakınmaları paylaşmanız gerekiyor. Kimi yakınmaların aktarımını sonraya ertelemek süreci uzatabilir. Örneğin “generalize vaskülit” olarak adlandırılan tıbbi tabloda “Tanının on altı yıl kadar gecikebileceği” gerçekliğinin altında bu neden yatmaktadır.
 Evet, yorgunsanız biraz paylaşmaktan çekinmeyin. Bir arkadaşınızla, eşinizle, çocuğunuzla, komşunuzla, öğretmeninizle çözmeye çalışın. Baktınız olmuyor, muayene olmak için hekiminize başvurun.
 Hekimden de şifa gelmezse iş şairlere düşüyor. Sahi, böyle anlarınızda hiç şiir okumayı denediniz mi? Sağlıcakla kalın, edebiyatın uzağına düşmeyin. Hele de şairlerin…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa