27 Haziran 2014 00:05

Bir isyanın fotoğraflanması

Bir isyanın fotoğraflanması

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Öncelikle şunu söylemek zorundayım, bu yazıyı yazmakta geciktim. İstedim ki biraz demlensin. Sözünü ettiğim, “Bir İsyanı Fotoğraflamak” isimli, ‘Gezi’nin Fotoğrafçıları Naklediyor’ … alt başlıklı Özcan Yurdalan’ın haziran ayı başlarında Agora kitaplarından çıkan 300 sayfalık, kuşe kağıda basılı kitabı.
Kitap, Gezi direnişlerinde yer alan, içlerinde benimde olduğum, 66 fotoğrafçının gözünden (fotoğraflarla), yaşadıklarından, düşüncelerinden ve isyanın sıcak günlerinde yapılan röportajlardan ortaya çıkarılmış kolektif bir çalışma. Özcan Yurdalan’ın direnişler sırasında oluşturup uygulamaya başladığı bir projenin ürünü. Aslında ben de bu projenin hayata geçirilişinin yani fikirsel aşamalarından sonuçlanıncaya kadarki bir yılın tanığıyım. Heyecan ve merakla bekledim basılmış olarak sayfalarını karıştırıp okumayı. Sonuç olarak heyecanlanmama değdiğini gördüğüm, başta Özcan olmak üzere emeği geçen fotoğrafçı arkadaşlarım olmak üzere sağ olun varolun demek istiyorum. Gezi direnişlerine dair çıkan bir sürü yayından (kitap/albüm) yarına kalacak  3-5 tanesinden biri olarak “Bir İsyanı Fotoğraflamak” kitabının önemli bir boşluğu  doldurduğunu düşünüyorum.
Kitap bir çok açıdan önemli. Birincisi Fotoğrafçılar açısından. İkincisi direnişlere katılan eylemciler açısından, Üçüncüsü tarihçiler ve araştırmacılar açısından.
Özcan Yurdalan konuyu bu anlamda “Sunuş” yazısında çok güzel özetlemiş. “Önsöz” ise adeta kitabın özeti gibi olmuş. Bunu da ancak Ragıp Duran gibi bir gazeteci başarabilirdi.  
Anlayacağınız bence dört dörtlük bir belgesel çalışma ortada. Şimdi buraya alıntılar yapıp boşuna sizleri meşgul etmek istemiyorum. Eğer Gezi direnişleri ile ilgili iseniz, fotoğrafçı olarak, siyasetçi olarak, sanatçı olarak, aydın olarak, eylemci olarak, direnişçi olarak…  Bu kitaba sahip olmanız gerekiyor.
Kitabı okurken, fotoğraflara bakarken yaşanmış büyük isyanlar gözümün önünden geçti. Paris Komünü, 68 eylemleri … Fotoğrafçıların farklı alanlardan olması (profesyonel gazeteci, bağımsız gazeteci, ajans fotoğrafçıları, bağımsız fotoğrafçılar, hatıracılar, geziyle neredeyse fotoğrafa başlayanlar, belgesel fotoğrafçılar, yurttaş gazeteciler, Sarı basın kartlılar, Sarı olmayan basın kartlılar, kartsızlar…) Deneyim ve birikimlerin aktarılması, hepsinden önemlisi “Gezi direnişi” deyince ortaklaştıkları bir çok yana karşın, ayrıldıkları çok az yanların olması önemli. Zaman zaman bir fotoğrafçının düşüncelerini yaşadıklarını okurken, kendi düşüncelerinizle ne kadar benzeştiğinizi görüyorsunuz. Direnişler sırasında yaşanan anılarda kendi yaşadıklarınızı bir başkası anlatmış gibi hissediyorsunuz. Örneğin 11 Haziran’da yaşadığımız, polisin Başbakanın deyimi ile destan yazdığı (!) Taksim Meydanı’nda toplanan kitleye saldırdığı o günü nerede ise her fotoğrafçı aynı duyguları hissetmiş gibi dile getiriyor.
En önemlisi ise fotoğrafçıların en büyük eksiklik olarak gördükleri örgütlülük meselesi. Hemen hemen her fotoğrafçı örgütlenmek ihtiyacı içinde olduğunu dile getiriyor. Artık dernek boyutunu geçip sendika ya da kolektif şeklinde fotoğrafçıların özlük haklarından demokratik ve mesleki haklarına kadar kapsayıcılığa sahip bir örgütlenme. Zannediyorum ilk kez Galata fotoğrafhanesinin kolektif çalışması olan “Gezi Direnişi” kitabının tanıtım toplantısında ‘Direnişin Fotoğrafı, Fotoğrafın Direnişi’ adlı forum bu konuda ilk girişim sayılabilir.
“2. Fotoğrafçılar Forumu: “Fotoğrafçıların Hak Arayışında Örgütlenme İhtiyacı”, 28 Haziran 2014 Cumartesi, 17:00-21:00 saatleri arasında, Galata Fotoğrafhanesi – Fotoğraf Vakfında gerçekleştirilecek.
Gelecek büyük isyanlara gebe bir ülkede yaşıyoruz. Bu anlamda bizler de bu geleceğe hazır olmak zorundayız. Gezi direnişlerinin kültürü ile örgütlenme ihtiyacı karşısında fotoğrafçılar olarak bu forumlara katılmak önem arz ediyor.
İsyan ve direnişlere tanık olacak fotoğrafçılar birleşelim!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa