27 Haziran 2014 00:08

Nobel'e aday oyun bozan

Nobel\'e aday oyun bozan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Amerikan Gizli Servisinin dünyanın çeşitli ülkelerindeki dinleme faaliyetlerini deşifre ettiği için hakkında tutuklama kararı olan Edward Snowden, Norveçli hukukçular tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.
Kimdir bu Snowden?
Semra Somersan’ın tabiriyle o bir oyunbozan.
Devlet için suçlu, ama toplum için değerli bir haber kaynağı.
Snowden ve onun gibiler iktidarlara çelme takıyor; onların dümen suyuna taş koyuyor.
Savaş Çoban’la birlikte derlediğimiz “Medya ve İktidar” adlı kitapta şöyle anlatıyor Snowden’in hikayesini Semra Somersan: “New York Times’ın  (NYT) 1 Ocak 2014 günkü başyazısında, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (National Security Agency-NSA) bir taşeron şirketi olan Booz Allen Hamilton’da bilgisayar altyapı analisti ve sistem yöneticisi olarak çalışan bir adamın hikayesi vardı. Kurumun içyüzünü gördükten sonra, 1 milyon 700 bin belgeyi kopyalayarak dünyadaki çeşitli gazete ve gazetecilere sızdıran otuz yaşındaki Edward Snowden. NYT, Snowden’ın “NSA’nın sırlarını açığa vurmakla belki suç işlediğini, öte yandan ortaya çıkanların ABD dahil dünyadaki tüm ülke vatandaşlarının telefon konuşmaları, elektronik postaları, arkadaşları, temasları ve ilişkilerini ve günleri ile gecelerini nasıl geçirdikleri hakkında devletin gizli gözetimini göstermesi nedeniyle önemli ve hayati olduğunu; hiç bir soruşturmaya tabii olmaksızın ABD’ye serbestçe girip anavatanında özgürce yaşamasına olanak tanınması gerektiğini” yazıyordu (Snowden 1 Ağustos 2013’te Rusya’da bir yıl yaşamak için izin aldı).
“Başyazı şöyle devam ediyordu: ‘Snowden sayesinde halk, kurumun, kendisine verilen görev sınırlarını aşarak otoritesini kötüye kullandığını öğrendi. Daha şimdiden iki federal hakim NSA’yı, Anayasa’yı ihlal etmekle suçladı... Başkan Obama’nın bu bağlamda kurdurduğu bir panel, özel hayatı ihlal ederek kurumun suç işlediğini açıkladı ve operasyonlarını durdurmasını emretti...’
“NYT başyazısının sonunda da ‘Açıkladığı bilgilerin müthiş değeri ve ortaya çıkardığı yolsuzlukların boyutu göz önüne alındığında, Bay Snowden daimi sürgünde, korku içinde kaçarak yaşamaktan çok daha iyisine layıktır’ diyerek Snowden’ın “Affı ve memleketine dönmesi için gerekli yolların açılması” öneriliyordu.”
Snowden, Beyaz Saray’ın ve Pentagon’un kirli ve hukuk dışı gözetim toplumu pratiklerini ortaya seriyor.
Yine ABD’de bilgisayar uzmanı bir er, Bradley Manning, Irak ve Afganistan savaşları ile ilgili pek çok gizli askeri belgenin faş edilmesine ön ayak oluyor. “İnsanı savaş” yalanının altında yatan canilikleri, askeri suçlarla sivillere dönük hak ihlallerini gözler önüne seriyor.
Dünyanın dört bir yanındaki devletlerin pis işlerinin kayıtlarının depolandığı bilgisayarları hack’leyip, ele geçirdikleri Amerikan gizli belgelerini yüzümüze çarpan bir başka korsan grup, meşhur Wikileaks.
Türkiye’de de Redhack, Anonymous gibi korsan gruplar benzer siber eylemler gerçekleştiriyorlar. Ama oyunbozanlık kolay iş değil. Her biri öncelikle birer sivil itaatsizlik eylemi. O nedenle devletlerin hışmına uğruyorlar. Bunların hepsi ya sürgünde ya da hapiste ya da daimi kaçak. Devletler el birliği yaparak onların uzun yıllar bilgisayar veya cep telefonlarına erişemeyecekleri bir cezalandırma sistemini yaratmaya çalışıyorlar. Yeter ki pislikler ortaya dökülmesin, kirli devlet sırlarını dünya alem öğrenmesin.
Edward Snowden’in Nobel barış ödülüne aday gösterilmesi çok önemli. Bilginin ona sahip olanları güçlü kıldığı bir dünyada, her türden gizli devlet bilgisini kamuya açıklayan oyunbozanların aslında nasıl kamu yararına dönük bir iş yaptıklarının tasdik edilmesi açısından…Onlar devletin sakladığı bilgileri çalıyor olabilirler. Ama halktan gizlenen ve bilinmesi gereken gerçekleri çalıp ortaya döktüklerinden, aslında hırsız değiller. Gazetecilerin devlet ve büyük şirketler karşısında çok güçsüzleştiği, hegemonya oyunlarında kurban edildiği çağımızda, bu oyunbozanlara her zamankinden çok ihtiyaç var. Onların hapiste çürümesi değil, takdir edilip, ödüllendirilmeleri gerek.
Semra Somersan,yukarıda bahsettiğim oyunbozanlarla ilgili makalesini tarihçi Howard Zinn’in şu sözleriyle tamamlıyor: “Sorun, gariban hırsızlar (suçlular) hapishaneleri doldururken, büyük hırsızların (suçluların) ülkeyi yönetiyor olmasıdır. İşte sorunumuz budur.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa