01 Temmuz 2014 00:34

Mola

Mola

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ermenice, Kürtçe, Türkçe “Su SuSu” adlı köşede ilk yazım 23 Ekim 2012 tarihinde yayımlanmasına karşın, bu köşede yazma gerekçemi sizlere açıklayabilmeyi ülke gündemi nedeniyle ancak altıncı haftada, “Cephe İçin Yazıyorum” başlıklı, 27 Kasım tarihli köşe yazımda gerçekleşebilmiştim. Aşağıda da paylaştığım gerekçelerimin bugün de geçerli olduğunu düşünüyorum:
“AKP ve karşı sınıfın saldırılarının pervasızlaştığı, açık faşist saldırıya dönüştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde, muhalefet adına siyasete müdahale edilebilmesi açısından siyasi öznelerle birlikte taraf olan hepimizin sorumluluğu da artıyor. Öncelikle AKP’nin ve karşı sınıfın gün geçtikçe artan baskısını “ortak hareket için” birleştirici etkiye dönüştürebilme potansiyeline sahip bir siyasal yapılanmaya gereksinimimiz var. Bu yapılanmayı; yalnızca karşı çıkmaya yönelik olarak değil, taleplerimiz ve iktidar olmak için mücadeleyi hedefleyecek biçimde örgütlemeliyiz.
AKP tarafından muhalefet odaklarının tamamına yöneltilmiş olan baskı, tehdit ve şiddet uygulamalarını göz önüne alarak, dünya ve ülkede egemen konjonktürü de değerlendirdiğimizde ANTİFAŞİST mücadelenin örülmesinin (sınıf mücadelesine olan mesafesini de bilerek) nesnel koşullarının var olduğunu-dayattığını düşünüyorum. Antifaşist mücadele, yeniden ve güçlü bir sınıf mücadelesini hedefleyerek, tahkimatı bugünkü hattın biraz daha gerisinde yeniden örüp, güçlendirmenin, CEPHE kurmanın olanağı olarak değerlendirilmeli. Diğer bir ifadeyle, bugün için antifaşist mücadele (antikapitalist hattan mesafesinin açılmamasını da önemseyerek) hedefiyle kuracağımız cephe, nihayetinde iktidar hedefi taşıması zorunluluğu olan stratejimizin araçlarından biri olmalıdır.”

Bu haftayla birlikte, hastayken de başka iş yoğunluklarım varken de  tatildeyken de her hafta salı günü, hiç ara vermeden toplam 89 hafta sizlere merhaba diyebildim.  Yazılarımı niceliksel olarak tanımlarsam toplamı 317219 karakter,  45 732 kelime ve 5 106 satırdan oluşuyor. Daha önce de paylaştığım gibi, gazeteci değilim. Bundan önce haftalık bir döngü içinde düzenli yazı yazma nedir? Ne demektir? Hiçbir fikrim yoktu. Bununla birlikte, eğitim bilim felsefesinde “İş Okulu” yaklaşımında olduğu gibi, yaparak öğrenmeye çalıştım. Bilgi ve becerim ölçüsünde çoğu zaman siyaseti yorumladım, zaman zaman da sağlık vb. bazı özel alanların siyasallaştırılmasına yönelik yazılar yazdım.
Bu hafta başlık olarak kullandığım “mola” sözcüğü, İtalyanca kökenli bir ad. Yorgunluğu gidermek için duraklama, ara verme anlamında kullanılıyor. Değerli okurlar, bu hafta ben de molamın başlangıcının haberini veriyorum.
Sizlerle tanışmaktan çok mutlu oldum. Sizlerle öğrendim. Hepinize teker teker teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımı paylaşıyorum...

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa