02 Temmuz 2014 00:10

Halkın içinden çıkmamış aday iyidir

Halkın içinden çıkmamış aday iyidir

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklamasıyla tablo tamamlanmış oldu.
Kendisine ait olan “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ters köşe yapabiliriz” sözü hatırlandığında burada bir terslik olmadığı açıktır. Belki yabancısı olmadığı köşelik bir durumdan söz edebiliriz. Bir de zamanlama açısından bir manidarlığa dikkat çekebiliriz. Sivas davası zaman aşımından düşünce “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” diyen kişi, Sivas Katliamı’nın yıl dönümünün arifesinde cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı.
Erdoğan’ın adaylığı açıklandıktan sonra yaptığı konuşmasında, seçilmesi halinde vesayetin sona ereceğini ifade etmesi de ilginç. Akla ilk başta 12 Eylül referandumuyla birlikte o vesayet sona ermemiş miydi, sorusu geliyor(!)
Ama biliyoruz ki, bu soru söz konusu olan Erdoğan olunca oldukça naif bir sorudur. O ‘vesayet’ ihtiyaca göre varlığına son verilen, ihtiyaca göre de yeniden propaganda sahnesinin önüne konulup yumruklanan bir şeydir. Ve şu da açık ki, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması halinde Çankaya ile Hükümet arasındaki vesayet ilişkisi açısından darbe dönemlerinden bile sorunlu bir ilişki olarak kendisini gösterecektir. Daha açık bir ifadeyle, diktatörlük özlemlerinin halkın oyuyla meşrulaştırılmaya çalışılmasıdır bu.
Bu arada, sadece kendisine ve yakınlarına dair yolsuzluk iddialarına dair dosyaların sürekli hasır altında tutulmasının garantiye alınması için bile, Erdoğan açısından yargı ve siyaset üzerindeki vesayet bir reel politika gerekliliği haline gelmiştir.
Öte yandan Erdoğan’ın adaylık sürecinin hukuka uygun işleyip işlemeyeceği konusunda da derin kuşkular var. 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu ve adaylara yapılacak bağış kampanyalarını Evrensel’e değerlendiren Eski AİHM Yargıcı CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için başbakanlıktan istifa etmesi gerektiğini söyledi ve Erdoğan başbakanlık görevine devam ederek aday olursa devletin bütün imkanlarından yararlanacağına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanlığı seçim yarışı sürecinde tablonun diğer bir tarafında da CHP ve MHP’nin ortak aday olarak çıkardığı Ekmeleddin İhsanoğlu duruyor. Bu tercihin, Erdoğan’a oy verecek kesimler içinde bir yarılma yaratabilme umudu üzerine kurulu bir siyaset mühendisliği çalışmasının ürünü olduğu biliniyor. Bu tercih belirlenirken, Türkiye’de siyasi yelpazenin sağının yüzde 60-65 civarında olduğu düşüncesinden de hareket edildiği açık.
Bu bakış açısı birçok açıdan sorunlu. En başta siyaseti Erdoğan karşıtlığına indirgeyen ve onun yerine önerdiği ismin dünya görüşü açısından ondan köklü olarak farklı olup olmadığıyla ilgilenmeyen bir tutum bu.
Bununla da sınırlı değil. Bunun öne sürülmesini bile arkaik bulacak kadar kendisini reel politikaya hapsetmiş bir tavır bu. Bu tercihin ortaya koyduğu bir başka gerçek ise, CHP kurmaylarının Kürtlerle yan yana görünmeyi tehlikeli bulurken, İslamcı ve MHP’lilerle yan yana görünmeyi kârlı bir siyasi yönelim saymasıdır. Ortaya konulan tercihler bunu söylüyor. Milliyetçi, muhafazakar ve dinin politikaya alet edilmesi üzerine kurulu yaklaşımları yeniden üreterek meşrulaştıran bir tavırdır bu aynı zamanda.
Bu arada HDP’nin Rıza Türmen’i aday olarak düşünmüş olması atlanmamalıdır. Bu, Türkiye halklarının beklentilerini dikkate almaya yönelik özenli bir tavrın göstergesidir. Ancak CHP ‘çatı aday’ tercihiyle bunu eliyle bir kenara itmiş oldu.
Ve gelinen noktada HDP’nin cumhurbaşkanlığı için bir süredir devam eden çalışmalarının ardından dün Selahattin Demirtaş adaylığını açıkladı. Demirtaş’ın adaylığının açıklandığı basın toplantısına HDP Milletvekillerinin yanı sıra EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Hubyar Sultan Derneği Genel Başkanı Ali Kenanoğlu’nun da aralarında bulunduğu siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
Demirtaş, halkların değişim umudunun adayı olarak açıklandı.
Demirtaş’ın adaylığını açıklarkenki şu sözleri önemlidir: “Halkın içinden çıkmış insanlar değiliz, hâlâ halkın içindeyiz. Çıkmış da bir yere gitmiş değiliz.”
Evet halkın içinden çıkmış olmayan ve hâlâ halkın içinde olan aday iyidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa