12 Temmuz 2014 00:41

AKP'li vekiller kimin vekiliymiş?

AKP\'li vekiller kimin vekiliymiş?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mecliste, “torba yasa” olmayı da aşıp “çuval yasa”ya dönüşen yasa çalışmaları devam ediyor. Yasaya eklenmek istenen, “maden işçilerine yaşam odası” yapılmasını zorunlu kılan teklif AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.
Soma’da 301 işçinin katledilmesinin yarattığı infiali kontrol altına almak ve hükümete karşı tepkileri sönümlendirmek için Hükümet cenahından Somalı işçilerin paraya gark edileceği, madenlerin bir işçi cennetine dönüştürüleceğine dair pek çok söz verildi. Bunların çok büyük çoğunluğu elbette “Laf olsun torba dolsun” cinsinden ve ortalık yatışsın diye ortaya atılmıştı. Ama bütün bu vaat bolluğu içinde iki vaat çok önemliydi. Bunlardan birincisi, madenlerde çalışan işçilerin çalışma sürelerinin günde 6 saati geçmemesi, ikincisi ise madenlerde “yaşam odaları” yapılması zorunluluğunun getirileceğine dairdi.
Çünkü bu iki önlem işçilerin asgari de olsa sağlıklı kalabilmelerini ve yaşamda kalıp kalmamalarını doğrudan ilgilendiriyordu. Ve az çok işçi haklarına saygı gösterilen ülkelerde, bu iki koşul da yerine getiriliyordu zaten.
Büyük işçi katliamının üstünden geçen iki buçuk ay içinde de bu konu işçiler arasında tartışılıp konuşuldu. İşçiler de kamuoyunda işçi sağlığı alanında çalışma yapan kişi ve kurumlar da bu konuda bir düzenleme yapılmasını bekliyordu.
Ancak Mecliste görüşmeleri süren ve kaç maddede biteceği henüz belli olmayan “torba yasa” içinde önce “madenlerde çalışma saatlerinin 6 saate indirilmesi” teklifi AKP’li vekillerin oylarıyla reddedilirken şimdi de “madenlerde yaşam odası yapılması” zorunluluğu yine AKP’yi vekillerin oylarıyla reddedildi.
Demek ki;
1- İşçiler; sermaye sahiplerinin, onların siyasi partilerinin hükümetlerinin, başbakanlarının sıkıştıklarında ya da halkı kandırıp yedeklemek istediklerinde verdikler sözlere inanmamalıdır.
2- AKP’li vekiller (elbette Başbakan ve Çalışma Bakanının da emriyle) Mecliste, madenlerde çalışmanın altı saate düşürülmesi ve “yaşam odaları” yapılmasını yasal zorunluluk haline getirilmesine açıkça karşı çıkarak işçilerin, kendilerine oy veren halkın değil; maden patronlarının vekilleri, onların çıkarlarının savunucusu olduklarını bir kez daha ve inkar edilemeyecek biçimde göstermişlerdir.
Peki şimdi ne olacaktır?
Madem AKP’li vekiller bu hayati önemde talepleri reddetti, öyleyse maden işçileri de bu karara boyun eğip, eskisi gibi “ölümcül koşullarda” çalışmaya devam mı edeceklerdir?
Öncelikle belirtelim ki; “yaşam odası” ve “Çalışma süresinin altı saate düşürülmesi” önlemleri büyük Soma katliamından sonra gündeme gelmiştir; ama bunlar tüm maden işçilerin talebiydi. Bu yüzden de Meclis, bu talepleri reddederken sadece Somalı maden işçilerinin değil Zonguldak, Kütahya, Muğla, Şırnak,… tüm Türkiye sathında yayılmış yüz bini aşkın maden işçisinin taleplerini reddetmiş, onları Orta Çağ koşullarında çalışmaya zorlayan maden sahibi patronların daha çok kâr etmelerini garanti altına almaya çalışmıştır.
Dolayısıyla bu talepler, bütün maden işçilerinin, onların her konfederasyondan sendikalarının talebi olarak ele alınmak durumundadır.
Ancak özellikle Soma’da; Hükümetin ve Meclisin bu taleplerin arkasında durmaması tartışılacaktır. Çünkü bir yandan bu vaatler, Somalı işçilerin 301 işçinin katli karşısında gösterdikleri tepkiler sonucu verildiği için öncelikle Somalı işçiler aldatılmıştır. Dahası Somalı işçiler, bir yandan  sendikalarını yeniden örgütlüyorlar ve talepleri etrafında  birliklerini yenilemek üzere girişimde bulunuyorlar. Somalı işçiler, çeşitli etkinlikler, gösterilerle, Maden İşçileri Kurultayı gibi girişimlerle taleplerinin arkasında duracaklarını gösteriyorlar.
Artık “Madenlerde çalışmanın altı saate düşürülmesi” ve “yaşam odaları” talepleri maden işçilerinin mücadele bayraklarında en öne çıkan talep olacaktır. Tıpkı artık, “Taşeron çalışmasının yasaklanması” ve “İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği’nin her yerde uygulanması” talebinin tüm işçilerin; kamu emekçilerinin mücadelesinin en kapsamlı ve en sıcak talepleri olması gibi!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa