Saltanatın başlangıcı
Fotoğraf: Envato
Götze’nin golü” diye başlayacak eğer büyük usta Eduardo Galeano, ‘Gölgede ve Güneşte Futbol’u Brezilya 2014’le güncellemek isterse ve devam edecek:
“Bacakların yorgunluktan titremeye başladığı dakikalarda Almanya, temkinli olmayı çoktan bırakmış, bulabildiği her açığa iştahla saldırmaya başlamıştı. Dakikalar 112’yi geçiverdiğinde sol kanatta Andre Schürrle, çevresinde yalpalayan 3 Arjantinli’deki zayıflığı hissederek atağa geçti. Savunma oyuncuları onun üzerine kapaklanırken, ceza sahasındaki ‘Yumurcak’ Mario Götze, iki defans oyuncusu ve kaleci arasında kendisine müthiş bir açı yaratan hamlesini yaptı. Schürrle’den sol ayağıyla orta… Götze’den enfes bir göğüs kontrol… Bu iki hareket de o kadar ustaca yapılmıştı ki, kaleci Romero ve Götze’ye engel olması gereken iki savunma oyuncusu artık yalnızca onun insafına kalmıştı. Ya Götze kaçıracak ya da Almanya Dünya Şampiyonu olacak. Bam! Top yere düşmeden, kayarak, muhteşem bir teknikle dokunuş ve harika bir gol…”
Haddimiz olmayarak Galeano’culuk oynadık. O, televizyonun olmadığı dönemlerin büyük yıldızlarının gollerini muhteşem üslubuyla aktarırken kuşkusuz bambaşka bir büyüye sahip. Ancak işte her şeyin sırrı da o “büyü”de.
Ben hayatımda hiçbir büyük kupanın finalinde, 80.dakika sonrası maç 0-0 devam ederken bir takımın kalecisinin tabakhaneye bir şeyler yetiştirircesine ya da televizyon başındaki dilenciler az biraz nasiplensin diyerek yıldırım hızıyla topu 40 metre uzaklığa gönderdiğine; takımların telafisi imkansız anlarda bu kadar yüksek tempoyu göze aldığına rastlamadım.
Bu açıdan bakıldığında 113 dakika gol olmasa da eskilerin var olduğuna bizi inandırdığı o büyüyü Pazar akşamı fazlasıyla hissettim.
HIZLI BİR TAKTİK ANALİZ
Taktik açıdan beklendiği gibi bir maçtı. Almanya topa sahip olarak hakimiyet kurmayı hedeflerken Arjantin memnuniyetle oyunu geride kabul etti ancak hızlı hücumlarla rakibinin bıraktığı boşlukları değerlendirmek istedi.
Sami Khedira’nın maç öncesi ısınırken sakatlanması büyük bir handikaptı. Khedira ve Kroos’un rakibin geriye yaslanan ve oyunu oradan kuran orta saha oyuncularına yapacağı baskının ne kadar önemli olduğu onun yokluğunda ortaya çıktı. Almanya, rakip sahada presi o kadar da kuvvetli uygulayamayınca ilerideki Lavezzi ve Messi’yle topu buluşturmak daha kolay oldu. Onlar da hızları ve tekniklerini kullanarak Almanya’nın başına epey iş açtı. Almanya, istediği futbolu sahaya yansıtamadıkça kontrol, savunmada gözükse de Arjantin’e geçti. Bu anlaşıldıktan sonra da telaşla yapıldığı belli hatalar başladı. Kroos’un büyük hatasında kaleciyle karşı karşıya kalan Gonzalo Higuain’in kaçırdığı gol ya da ikinci yarının başında Lionel Messi’nin Neuer’le göz göze kaldığı anda topu dışarıya yollaması kritik anlardı.
Khedira’nın yerine oynayan Kramer’in sakatlanması sonrası oyuna bir forvetin(Schürrle) alınması biraz da 3. bölgedeki pres ve tehdit gücünü artırmayı hedefliyordu. Almanya, dakikalar ilerledikçe oyuna hakim oldu. Neuer’in libero-kaleci pozisyonunda sergilediği harikulade performans hücum oyuncuları için ilham verici olsa gerek! Uzatmaların ilk hücumundan itibaren maç boyu fazlasıyla kanatlara sıkışan ve defansı ortadan delme konusunda sıkıntılar yaşayan Almanya, farklı varyasyonlarla bu eksikliği gidermeye çalışacağını ortaya koydu. Nitekim gol de yukarıda betimlemeye çalıştığımız üzere bu “yeni delme teknikleri”nin bir ürünü olarak ders niteliğindeki yatay hareketlenmeyle geldi.
MÜTHİŞ JENERASYONUN ÖDÜLÜ
Almanya’nın 2004’ten bu yana futbolda ortaya koyduğu yeniden yapılanma milli takımdan kulüp futboluna, Bundesliga’dan sonu gelmeyecekmişçesine futbol sahalarına katılan genç yeteneklere, pek çok alanda belirgin. 2006 ve 2010 Dünya Kupaları’nda yarı finalde, 2008 Avrupa Kupası’nda finalde, 2012’de yarı finalde kaybeden Joachim Löw’ün öğrencileri nihayet kazanacak kıvama geldiklerini ispat ettiler.
Bu önemli zafer, hem futbolda doğru stratejinin meyvelerini vermesi hem de çok özel bir futbolcu grubunun hak ettiği başarıya ulaşması anlamında çok önemli. Ancak hem takımın patlayıcı yönünü oluşturan hücum oyuncularının yaş ortalaması(Müller 24, Mesut 25, Götze 22, Schürrle 23, Draxler 20, Reus 25, İlkay 23, Kroos 24-liste uzayıp gidiyor-) hem de arkadan gelen oyuncuların bolluğu, İspanya’dan sonra dünya futbolunda yeni bir hanedanın başlamış olabileceğini muştuluyor.
Almanya’nın muhteşem jenerasyonu için burada kazanmak ve artık strese dönüşen beklentileri karşılamak kritikti. Artık dünyanın tescilli en iyisi olarak daha farklı bir özgüvenle oynayacaklar ve Euro 2016 ile 2018 Dünya Kupası’nın şimdiden en önemli favorileri olduklarını söylemek için kahin olmaya gerek yok.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25