DDK Madımak raporu

Cumhurbaşkanı tarafından “Sivas Madımak Katliamı”nı araştırmakla görevlendirilen Devlet Denetleme Kurulu, inceleme raporunu açıkladı. Devlet Denetleme Kurulu göreve başladığında taşıdığımız bir çok kaygı vardı. Bu kaygılarımızı besleyen bir çok açıklama da yapılmıştı. Bu kaygıların başında içerde yatan katillerin masumiyetine yönelik açıklamalar ile Madımak katliamının PKK’nın işi olduğuna yönelik beyanat ve haberlerle desteklenmişti. DDK’ya tam da bu süreçte görev verilmişti.
DDK raporunu açıkladı, şüphesiz ki rapor detaylı incelenip aynı şekilde bir değerlendirme raporu ele almamız gerekmektedir. Raporda ilk göze çarpanlar katliamın gerekçelendirilmeye çalışılması, katliamın sosyolojik tarihsel nedenlere bağlanması ve tahrik unsuruna sığınılmasıdır.
Raporda suç büyük ölçüde Sivas özelindeki yönetici kadrolara ve onların deyimiyle tahrikçilere bağlanırken bu yöneticilerin üstündeki bir devlet aklına da vurgu yapılmaktadır.
Rapor katliamın karanlık noktalarını aydınlatmadığı gibi vurguladığı noktalardaki sorumluları da deşifre etmemektedir. Katliam, Sivas Valisi ve etkinliği yapanlar üzerinde dolaşıp durmaktadır. Rapor, katliam döneminde etkili ve yetkili olan Süleyman Demirel’i, Tansu Çiller’i, Mehmet Ağar’ı ve o dönemin karanlık kişilikleri olan başta Veli Küçük ve avanesine dokunmamaktadır.
Bu rapor o katliamı yapan devlet aklının devam ettiğinin ve hiçbir şekilde bir yüzleşme niyeti olmadığı gibi adeta dönemin karanlık ilişkilerini aklamaktadır. Rapora göre sorumlu Aziz Nesin, Pir Sultan heykeli, anma etkinliğini yapanlar ve Sivas Valisidir.
Bu raporun başka türlü çıkması mümkün müydü? Bence böyle bir şey mümkün değildi, çünkü o dönemin katillerini aklama yarışına giren, onların savunuculuğunu yapan hemen hemen tüm avukatların ya AKP den vekil olduğu ya da devletin önemli kademelerinde yer bulduğu, buldurulduğu bir anlayışın o dönemin derin güçlerini, katliamın karanlık boyutunu açığa çıkartması mümkün değildir.
AKP derin devletin kendisine biat etmeyen unsurlarını susturup, biat edenleriyle yoluna devam etmektedir. Sivas Katliamı, milliyetçi muhafazakar zihniyetin bir katliamıdır. Kendisi de bu zihniyetin temsilcisi olarak varlığını sürdürmektedir. Böyle bir zihniyetin geçmişle yüzleşmek, mağduriyetleri ortadan kaldırmak, sorumluları bulmak, yargılamak gibi bir niyeti olmadığı gibi Sivas Madımak Katliamından dolayı hüküm giymiş ve hapis cezası olanları ‘nasıl çıkartacağım’ derdindedir. Başbakanın Madımak Katliamı ile ilgili yaptığı açıklamalar arşivlerde durmaktadır. Bunları okuduğunuz zaman niyetlerini, arzularını, amaçlarını çok net bir şekilde görebiliriz.