Koşulsuz ateşkes' büyük bir yalandır!
Fotoğraf: Envato
Filistin halkı büyük bir saldırı altındayken, ABD ve BM; Katar, Mısır ve T.C.yi de “koşulsuz ateşkes” için harekete geçirmeye çalışıyor.
İsrail’in bu tür saldırılarının yeni ve beklenmedik bir gaddarlık olmadığı uzun tarihsel dönem boyunca birçok kez yaşanmış benzerlerinden biliniyor. İsrail, bir bahaneyle Filistin topraklarına girer, bütün dünyanın hayret ve dehşetle izlediği vahşetle saldırır, bir süre sonra inine döner. Bu arada alacağını almış, yapacağını yapmıştır ve hedefi her ne ise ona ulaşmış olarak ateşi keser!
Bilir ki, eyleminin bir aşamasında başta ABD olmak üzere sadık dostları araya girecek, “barış ve insanlık adına” Filistin halkını ve onun direniş güçlerini suçlayarak kendisinden harekatı durdurması için ricada bulunacaktır!
Geçmişte, toprak ilhakı, yeni yerleşim yerlerinin açılması, belli yerlere aşılmaz duvarlar inşa edilmesi, direniş güçlerinin ağır kayıplara uğratılması, halkın temel ihtiyaçlarını sağlayan bütün tesislerin tahrip edilmesi gibi kendisine mevzi kazandıran bütün saldırılar aynı biçimde gelişmiş ve sonuçlanmıştır. Hiçbir ateşkes, Filistin halkına yeni kazanımlar getirmemiş, İsrail’in ilerlemesini durdurmamıştır. Hiçbir ateşkes ya da barış görüşmesi Filistin halkının kayıplarının telafisini sağlamamıştır. Filistin halkının hayatını devam ettirmesini sağlayacak zaruri ihtiyaçlar üzerindeki ambargo kalkmamış, her saldırıdan sonra daha da ağırlaşmıştır.
Şimdi yine aynı oyun oynanmaktadır. İsrail, mümkün olan en ağır silahları kullanarak sivil halka saldırmakta, fosfor bombası kullanmak dahil “savaş suçu” sayılabilecek her şeyi rahatlıkla yapmakta ve dünya kamuoyunu “Her ne olursa olsun bu saldırı dursun” noktasına çekmektedir.
“Her ne olursa olsun” beklentisini yaratmak, İsrail’in en büyük başarısıdır. Sokaklar çocuk cesetleriyle doldukça herhangi bir koşulun konuşulması imkanı ortadan kalkmaktadır. Bütün vicdanlar “Her ne olursa olsun” bu acının sona ermesi, kanın durması noktasına kilitlendiğinde İsrail’in bu sırada neyi kapıp götürdüğü üzerine düşünülmemektedir.
Şimdi yine aynı noktadayız.
ABD, bir yandan Hamas’ı suçlayarak bu değirmene su taşımaktadır. Görünüşte Filistin halkının yanında duran her hükümet, her siyasi parti aynı teraneyi tekrarlamaktadır. “Her ne olursa olsun” kan dursun!
Hamas, bunca yılın, bunca mücadelenin tecrübesiyle “koşulsuz ateşkes” istememektedir.
Tamamen haklıdır. Çünkü koşulsuz demek, İsrail’in bütün suçlarının ve gasbettiği her şeyin üstünün örtülmesi, akan kanın üstüne sünger çekilmesi demektir.
Elindeki bütün sınırlı imkanlarla direnişi ayakta tutmaya çalışan Filistin halkı, hiçbir şey olmamış gibi, uzak ve yakın geçmişin bütün kayıpları unutularak yapılacak bir ateşkes istemiyor.
Çocukları kan içindeyken, susuz ve elektriksiz, ilaçsız ve ekmeksiz bırakılmışken bile, İsrail ordusunun şaka yapmış gibi elini kolunu sallayarak topraklarından gitmesini istemiyor!
Gerekirse daha çok ölümü, daha çok yoksulluğu göze alarak İsrail’in bütün suç defterlerinin açılmasını ve hesap sorulmasını istiyor.
Filistin halkının yanında olan herkesin temel talebi budur. “Koşulsuz ateşkes” bir yalandır ve aldatmacadır. İsrail, işgal ettiği bütün bölgelerden koşulsuz çekilmeli, ambargoyu kaldırmalı, Filistin halkının kendisini yönetme hakkını kabul etmelidir. Şimdi bunların konuşulması zamanıdır. Ölümler herkesin yüreğine ateş düşürüyor, ama asıl kanayan yara Filistin davasıdır.
- Örtülü dünya savaşı çağı: Savaşın çapı göründüğünden daha büyük 06 Ekim 2024 04:52
- İngiltere’de sokaklar faşizme kapalı 11 Ağustos 2024 06:41
- İki ucu savaş değneği 24 Mayıs 2017 00:56
- Olsaydıyla bulsaydı... 17 Mayıs 2017 01:00
- İdam... 19 Nisan 2017 00:10
- Gariplerin ölümü 29 Mart 2017 00:38
- Devletin ve milletin çıkarı nerede? 15 Mart 2017 01:00
- Almanya'ya karşı birleşik milli cephe! 08 Mart 2017 00:10
- ‘Sözde bayrak’ 01 Mart 2017 01:09
- Provokasyon ihtiyacıyla yaşamak 21 Aralık 2016 01:00
- Amerika gitsin, Rusya mı gelsin? 10 Ağustos 2016 00:59
- Darbenin gizli kalan iki ayağı! 27 Temmuz 2016 00:43