26 Temmuz 2014

HDK ile HDP arasındaki hukuk, ilişki, iş bölümü ve iş birliği netleşmedikçe sağlıklı bir sürecin inşası kolay olmayacaktır.
HDK’nin aynı zamanda HDP’yi kuran irade olması, HDP’nin gölgesinde kalmasını gerektirmez. Aksine toplumsal siyasi mücadelede görünür olma sorununun ötesinde bir alt yapı sorunu söz konusudur. Siyasete katılım konusu sadece örgütlü kesimlerin bir araya gelme sorunu değilse, bunun ötesinde örgütlü olmayan ama politik duyarlılık taşıyan kesimlerin kendini ifade edebilecek platform ihtiyacı varsa bu boşluğun doldurulması kritik önem taşımaktadır. Toplumun siyasallaşmasında HDP’nin üstlenebileceği rol ile HDK’nin ki birbirine karıştırılmamalıdır. Bu iş bölümü netleşmedikçe iki çalışmada da verimli sonuçlar elde edilemez.
Eğer iddia edildiği gibi özgün bir siyaset hedefleniyorsa, bu iş bölümünün somutlaşması, aslında sorumluluk alanlarının netleşmesi ve ölçülebilir, denetlenebilir bir mekanizmanın kurulması demektir.
Yerelleşmenin sadece politik bir talep olmaktan çıkıp pratik bir tutum haline gelmesine de öncülük etmesi gereken HDK’dir. Daha az bürokrasi ve hiyerarşi ile Meclis ve komisyon eksenli işlevsel örgütlenme ile HDP’nin önünü açmak, yol göstericisi olmak HDK’nin işi olmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından genel seçimle birlikte Türkiye’nin seçim takvimi, olağanüstü bir gelişme olmazsa en azından dört yıllığına kapanacaktır. Bu dönemi inşa sürecine çevirmek için seçim döneminin imkanlarını fırsata çevirmek önemlidir. Sempati ve ilginin ilişkiye, birlikte çalışmaya dönüştürülmesi genişlemenin en doğal seyridir.
Bu doğal genişlemenin büyük bir sıçramaya dönüşmesi genel siyasetteki kırılma ve arayışlarla ilgilidir. Ama o meşhur sözde ifade edildiği gibi, nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgarın faydası olmayacağı gibi, yelkeninizi açmadıkça hiçbir rüzgardan yararlanamazsınız.
Türkiye seçmeni birkaç seçimde bir köklü tercih değişiklikleri yapmaktadır. Böyle bir döneme giriyor olma ihtimali karşısında hazırlıklı olmak ve buna uygun bir yeniden yapılanma çalışması başlatmak gerekmektedir.
Bir arada gözükmenin ötesinde kaynaşmış, uyumlu bir çalışma alışkanlığının kazanılması için herkesin ezber ve ön yargılarını terk etmeyi bilmesi gerekir.
Bu da her şeyi bilen değil öğrenmeyi seven bir tarzı gerektirir. Tabii az konuşup çok çalışmak da bir öğrenme biçimidir ve halklar bunu tarih boyunca taktir etmeyi, sahiplenmeyi bilmiştir.


 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et