Kirvem,
Bir zamanlar ucu bucağı neredeyse belli olmayan, hani deyim yerindeyse kolları kocaman bir ahtapot misali Asya, Avrupa ve Afrika’ya kadar uzanan, Akdeniz’i göle çeviren anlı şanlı Osmanlı İmparatorluğu’nun dillere destan şaşaalı devrinin, tıpkı kendinden önceki diğer hanedanlıklar gibi zaman tünelinde şu ya da bu nedenlerle giderek yalpalayıp, tökezleyip, akabinde de yerlerini ufak tefek “devlet” veya “devletçik”lere ister istemez terk edip, hatta tarih sayfasından tümüyle silinip yer ile yeksan olduğu malum!
        Keza “resmi tarih”imize bakılırsa, hepsi de birbirinden “dirayet”li hünkarlarımıza, kendi kral veya kraliçelerinin saygılarını iletmek için ülkelerinden getirdikleri kıymetli hediyelerle sabahın köründe kuyruğa girip, akşam karanlığı çökmeden padişah efendilerimizin “huzur”una çıkmayı başarabilen bilumum “kefere elçileri”, sevinçlerinden neredeyse havaya uçup bayram ediyorlardı!
        Ancak her çıkışın, her yükselişin eninde sonunda bir inişle, hatta zaman zaman hiç umulmadık bir şekilde “fiyasko”yla noktalandığına dair “diyalektik” gerçek, neredeyse dünya kuruldu kurulalı değişmediği için, aynı sonuç, daha da doğrusu aynı “akıbet”, ecdadımız tarafından kurulan Osmanlı İmparatorluğu için de geçerliliğini  aynı minvalde  sürdürdü…
        Nitekim altı asrı sollayan geçmişiyle önceleri “yedi düvel”in korkulu rüyasıyken, zamanla bu hükmünü, bu “hükümran”lığını kaybetmekle kalmayıp, dahası tarihin tozlu raflarında “son yolculuğuna” çıkmak üzereyken, önce Allah’ın inayetiyle, ardından da canını dişine takıp süngü kuşanmış “er”lerinin “Allaah Allaaah!” nidaları eşliğinde al kanlarıyla yazdıkları “destan”lar sayesinde, “anka kuşu” misali yeniden doğan cumhuriyetimizin, yakında yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanırken, diğer taraftan da bu zaman zarfında gelmiş geçmiş bilumum “iktidar”ların genellikle birbirlerinden illa da “enkaz” alıp, sonra da kendilerinden sonrakilere “müreffeh” bir Türkiye devrettiklerine dair asla değişmeyen “didişme”leriyle gele gele geldiğimiz şu günlerde, bu kez de güya “eski”sini bir kenara dehleyip, bunun yerine “yeni” bir Türkiye “imaj”ıyla mil pardon ama, sanki kafa  buluyoruz!
        On iki yıl önce aldıkları enkazı, her Allah’ın günü kenarından kulpundan onarıp,  eksiğini gediğini sözde tamamlayıp, akabinde de cila üstüne cilalarla parlattıktan sonra, önce “Yeni Osmanlıcılık” derken, şimdilerde de yeni Türkiye diyerek “pazarlayan” dillere kitakse!
        Yeni Türkiye…
        Yani; hâlâ “Netekim Paşa”nın ceberut anayasasını basma, patiska, pazen yamalarla hesapça yamayıp, bunu da kendi halkına yutturmaya çalışan “devletlu”ların ülkesi…
        Yani; tam da şu günlerde sokaklarda kurulan iftar sofralarında kimi vatandaşlarının midesi sıcak bir çorbayla bayram ederken, diğer taraftan görkemli otellerde din sosuna bulanmış nutuklar eşliğinde serdedilen kardeşlik teranesi…
        Yani; hesapça “laik” ama, öte yandan bilmem kaç bakanlığın toplam bütçesine rahmet okutacak kadrosuyla, sadece Sünni kesimin kalesi…
        Yani; “Hepimiz bir fidanın güller açan dalıyız” türküsü yurt genelinde davul zurnayla çalınıp çığrılırken, buna rağmen kimi vatandaşlar gerçekten de mis kokulu “Isparta gülleri” misali rağbetteyken, kimileri de etnik kökenleri ya da dini inançları nedeniyle ötekileştirilip, dışlanıp, “üvey evlat” muamelesine tabi tutulanların diyarı…
         Yeni Türkiye…
         Yani; Ortadoğu’nun gülü, bülbülü olmaya kalkışıp, bunu beceremeyince, tıpkı  “Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmaya” namzet “usta”ların elinde giderek yalnızlaşan, üstelik bu gidişle dünya ahvalinde “tosbağa” misali kabuğuna çekilmeye mahkum yeni bir Türkiye Kirvem!..

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et