Bayramınız kutlu olsun!
Fotoğraf: Envato
Takvim uyuşmazlığı nedeniyle bayramı bir gün sonra kutlayan ülkeler bir yana bırakılırsa, Müslüman çoğunluğun olduğu ülkelerde bugün Şeker (Ramazan) Bayramı!
Barıştan, kardeşlikten, huzurdan, güllük gülistanlık bir gelecekten söz eden dualar ve dileklerle gerçeklerin üstünün örtüldüğü bir Şeker Bayramı’nı daha bugünden itibaren kutlayacağız.
Elbette “Gerçeklerin üstünün örtüleceği”nden söz ederken, “şom ağızlılık” etmek, bayram gününde “Ağzınızın tadını bozmak” istemiyoruz.
Çünkü, takvimlerin “bayramı” gösterdiği şu günlerde;
* Irak’ta, Suriye’de, Rojava’da IŞİD’ci katiller; ramazandı, bayramdı demeden kan dökmeye devam ediyor.
* İsrail güçleri Gazze’de bombardımanlar ve askeri operasyonları, acımasızca sürdürüyor. İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının bini bulduğu belirtiliyor.
* Ramazanın hemen öncesinde cam işçilerinin grevini yasaklayarak işçi düşmanlığını bir kez daha gösteren AKP Hükümeti, bayramdan üç gün önce de Çayırhan ve Çöllolar maden ocaklarında çalışan işçilerin grevini yasaklayarak işçi düşmanlığında nasıl bir had hudut tanımazlık içinde olduğunu gösterdi.
* Yatağan maden ve termik santral işçilerinin direnişleri, bayramda da sürecek.
* Soma’da Hükümetin hiçbir vaadini tutmaması karşısında öfkeleri daha da büyüyen maden işçileri, bir yandan yaralarını sararken öte yandan sendikalarını ve örgütlülüklerini yenilemek için mücadelelerini sürdürdükleri bir bayram geçirecek.
* İstanbul-Tuzla’da bulunan Kent Gıda fabrikasında çalışan Tek Gıda-İş Sendikası üyesi işçiler, 15 Temmuz’dan beri grevde; 800 işçi bayramı grevde geçirecek.
* Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde işten atılan MT Reklam işçilerinin direnişi bayramda da devam edecek.
* Sarıyer Belediyesinde işten çıkarılan ve direnişlerinde bir buçuk ayı geride bırakan işçiler de bayramı direnişte geçirecek.
* Beşiktaş Belediyesine bağlı BELTAŞ’tan atılan taşeron işçiler, belediye önünde başlattıkları direnişi bayramda da sürdürecek.
Türkiye sınırları içindeki, savaş mağduru ve insani bütün yaşam olanaklarından mahrum 1 milyonu aşkın Suriyeli göçmenin acılarından söz etmesek bile bugün ülkemiz, emek düşmanı, bölgedeki çatışmaları kışkırtan ve halkların birbirini kırmasını dış politikasının bir dayanağı haline getiren AKP Hükümetinin devri iktidarındadır. Ve bu Hükümetin her icraatının “bayram”, “kutlama”, “barışma”, “mutluluk duyma”,… gibi sevinç, huzur, kardeşlik çağrıştıran her düşünceyi buruklaştırdığı, hatta bayram kutlamayı haram ettiği de apaçık ortadadır.
Grevleri yasaklanan, en tartışılmaz hakları için bile direnişe zorlanan, işsizliğin, evine ekmek götürmeme zilletinin kucağına atılan, sürgüne mahkum edilmiş insanlardan nasıl bayram kutlamasını bekleyeceğiz, isteyeceğiz.
Nitekim, iftar çadırları ve bu çadırlarda Erdoğan ve sermaye partilerinin yerel ve merkezi yöneticilerinin benzer içerikteki vaatleri, dilekleri ve duaları da hiçbir derde derman olmadı. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan Erdoğan, “mübarek gün”, “Oruç ağzımı bozmayayım” bile demeden karşıtlarını en yüksek perdeden, en temelsiz suçlamalarla karalamaktan geri durmadı. Muhtemeldir ki bayramda bile Başbakan herkese; “Birbirinizle barışın”, “Yalan söylemeyin”, “Bayramı huzur içinde geçirin”… derken karşıtlarına veryansın etmeye devam edecek!
Bu yüzden de ülkemizin ilerici güçleri, emekçileri, her milliyetten halkı, elbette geleneksel ritüelleri içinde bayramı kutlayacaktır. Ama sermaye partileri ve Hükümetin bayramı, bölgedeki savaş kışkırtıcılığının, emek düşmanlığının üstünü örtmenin vesilesi yapmasına da izin vermemek gerekir.
Evrensel çalışanları olarak bizler de bayramı inançları gereği ve kendi bildikleri gibi kutlayan tüm halkımızın bayramını kutluyor, isteklerini elde etmelerini diliyoruz. Ama bayramda din ve mezhep istismarcılığı, emek, barış, özgürlük ve kardeşlik düşmanlığı yapanları da lanetliyoruz!
İyi bayramlar!
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00