Rostov maçına günler kala

Trabzonspor, aşina olduğu Avrupa arenasında bir kez daha sahne alıyor. 2013-2014 sezonunda Juventus’la eşleşene kadar müthiş bir grafik çizen ve sevenlerini Avrupa’da bir çok kez mutlu eden Trabzonspor’un yeni ve büyük bir maceraya başlaması için önündeki ilk engel, Rusya’nın Rostov takımı.
Bir futbolsever ve bir Trabzonsporlu olarak, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi`ni çok önemsiyorum. Türkiye Ligi’nden kat kat fazla önemsiyorum hatta. Prestij, kuralların uygulanış şekli, düzen açısından Avrupa Ligleri, yerel ligimizin fersah fersah ötesinde. Bu nedenle Trabzonspor’un geçen sene bıraktığı yerden, daha yukarıları hedeflemesi ve başarması beni Türkiye Ligi’ndeki herhangi bir skordan ve sonuçtan çok daha fazla mutlu edecektir.
Gelelim Rostov eşleşmesine...
Trabzonspor’un kadro kalitesi bir yana, kadroda bulunan ve kadroya yeni eklenen isimlerin Avrupa tecrübesi, Trabzonspor’un Rostov karşısında turun büyük favorisi olmasını sağlıyor. Ayrıca Rostov’un takım savunmasında büyük sorunlar yaşadığını ve takım disiplinden uzaklaşınca iyice savruklaştığını da Rusya Ligi’ni izleyenler bilecektir.
Bu büyük avantajların yanında, bazı ciddi dezavantajları da var Trabzonspor’un. Rusya’da ligler, haftalar önce başladı. Trabzonspor, karşısında fiziksel olarak çok güçlü ve hazır bir takım bulacak. Hazır durumdaki rakibine rağmen Trabzonspor, nerdeyse sil baştan bir kadro kurdu ve kadronun en önemli oyuncuları Trabzonspor çatısı altında henüz ilk aylarını bile doldurmadı.  Tabii ki turun favorisi Trabzon-spor; ancak hemen hatırlatalım, futbolun yazılı olmayan önemli bir kuralı der ki ; “Maçların favorisi olmaz, maç sonucunda kazananı olur”.
Trabzonspor’un Avrupa macerasından bahsederken, Karabükspor’a ve Tolunay Kafkas’a değinmeden olmaz. Karabükspor, tarihinin ilk Avrupa Kupası macerasında Rosenborg gibi çok güçlü bir takımla karşılaşan ve onu eleyen Tolunay Kafkas’ı ve öğrencilerini tebrik ediyorum. İsterdik ki Rosenborg karşısındaki Karabük ile ilgili daha fazla şey yazalım ama Karabük’ün, Rosenborg karşısındaki mücadelesini Türkiye’de yayınlayan tek bir televizyon kanalı yoktu. Sanırım, herkes Karabükspor’un kaderine razı gelip, herkesi mutlu edecek yenilgilerle, yolunu sonlandırmasını bekliyordu. Tıpkı Bursaspor gibi (!) Ama Karabükspor, kendinden isteneni değil, yapması gerekeni yaptı ve bir üst tura çıktı. Tolunay Kafkas’a ve öğrencilerine St. Etienne karşısında başarılar.