Herkes için başlangıç

10 Ağustos sonuçları herkes için başlangıç olacak. Sanki konumu ve durumu tek değişen Erdoğan gibi gözükse de aslında eski pozisyonunda kalma imkanı kimse için kolay olmayacaktır. Duruş değişikliği sadece koltuk değişikliği değildir elbette.
Önce Ekmeleddin İhsanoğlu’yu destekleyen partilerden başlayalım. Büyük ihtimalle CHP içi muhalefet bu vesile ile etkisizleşecek. Genel başkanın çağrısı olmadıkça kongreye gitme ihtimali imkansıza yakın olan CHP’de aslında Kılıçdaroğlu için tarihi bir fırsat doğmuş bulunmaktadır. Parti içindeki ağırlıkları toplumsal karşılıklarından çok fazla olan ulusalcı isimlerin partiden ayrılmaları nasıl anlamsız bir tutum olacaksa parti içindeki etkinliklerini sürdürebilmeleri de imkansız gözükmektedir. Kurultay, hesap edilenin aksine Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirerek sonuçlanabilir. Bu tablo CHP içinde daha sol, Alevi hatta Kürt vurgusunun gelişebileceğini  gösterir.
İktidar partisi içindeki sancı muhalefetten daha şiddetli seyredeceğe benzemektedir. İktidar olanakları büyüdükçe kavganın büyüyeceği bir siyasal gerçekliğimiz var. Erdoğan sonrasının kolay planlamayacağı ortadadır. Üç dönem sınırlaması esnetilmediği taktirde her an bir patlamanın olup olmamasını  belirleyecek olan yeni genel başkanın kim olacağıdır. Daha açıkçası Gül dışında bir ismin belirlenmesi durumunda, genel seçim öncesinde Gül’ün dönüşüne uygun bir sürece izin verilip verilmeyeceği son derece önemlidir. Genel seçimler dahil planlarda kesin olarak Gül’e yer verilmek istenmiyorsa bu durumda  seçim takviminin yakınlaştırılması kaçınılmazdır. Aksi taktirde uzun zaman dilimi, 27 Ağustos kongresinden çıkacak ismi yıpratacak ve Gül’ün bir kurtarıcı gibi dönmesine zemin oluşacaktır.
HDP’nin de kendine tanına krediyi doğru okuması ve bu genişlemeye uygun bir örgütlenme konsepti geliştirmesi kritik öneme sahiptir. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında geliştirilen söylemin dönemsel, geçici ve taktiksel bir tercih gibi algılanmasına neden olacak her tavır, emanet oyların geri dönüşüne  zemin oluşturacaktır. Verilen mesajın toplumsallaşmasını hızlandıracak örgütlenme çalışmaları, seçimde oya dönüşmeyen sempati alanını da partiye yakınlaştıracaktır.
Eğer bir baskın seçim ihtimali söz konusu olmazsa,  HDK meclislerinin yenilenmesi yanında,  HDP il, ilçe kongrelerinin eski ezberleri aşan perspektifle gerçekleşmesi, tüm ülkenin geleceğini etkileyecektir.
Ortadoğu’da yaşanan sıcak gelişmelerin Ankara’da doğru okunmasını sağlayacak olan yeni ve etkin bir muhalefet dinamiğinin şekillenmesidir. Muhalefetin kolayca maniple edilmesi ve toplumsal algının keyfi biçimde yönlendirilmesi eskisi kadar kolay olmayacaktır.
Önümüzdeki günlerde bütün mesele yeni anayasanın ne zaman,  kiminle ve nasıl hazırlanacağında kilitlenecektir. Ülke için asıl başlangıç o zaman olacaktır.