Suçlu Angelina Jolie!
Suriyeli sığınmacıları hedef alan şiddet olayları her geçen gün tırmanıyor. En son G.Antep’te bir Suriyeli sığınmacının ev sahibini öldürmesiyle başlayan olaylar, Suriyeli sığınmacılara yönelik linç girişimlerine dönüşmüştü. Suriyeli sığınmacılar, temmuz ayında da K.Maraş’ta benzer saldırılara uğramıştı. Zamanında neonazilerin Almanya’da Türklere yönelik saldırılarında kullandıkları “Türken Raus” (Türkler dışarı) sloganı gibi ülkenin dört bir tarafından Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırılar eşliğinde “Suriyelileri istemiyoruz” sloganları yükseliyor. Bu olaylar karşısında devlet yetkililerinin dahiyane(!) çözümü ise, Suriyelilerin Ş.Urfa ve Mardin’deki kamplara gönderilmesinden ibaret.
Bize sorarsanız, bu olayların sorumlusu Angelina Jolie’den başkası değil(!) Zaten Erdoğan, Davutoğlu ve devletin yerel yöneticileri kendilerinde bir sorumluluk görmediklerine göre, sorumlu olsa olsa bir ‘dış mihrak’ olabilirdi. Önce Haziran 2011’de Hatay’da Suriyeliler için kurulan kampı ziyaret eden Jolie, Eylül 2012’de de Kilis’teki bir kampı gezmiş ve şu açıklamayı yapmıştı: “Türk hükümeti büyük cömertlik göstererek bu olağanüstü kampı kurmuş. Gerçekten çok etkileyici. Hepimiz ülkelerinden kaçmak zorunda kalan ailelerin barındırılması için bu şartlarda kamplar olmasını umut ediyoruz. Hiçbir yerde bunun gibi bir kamp görmedim.” Ee Angelina Jolie bu açıklamayı yapar da Suriyeliler durur mu? Bu açıklamadan sonra Suriyeliler ülkemize akın ettiler. Sonra da olanlar oldu.
Anlayacağınız bizimkiler “vur” dediler, Angelina öldürdü! Türkiye’nin Suriye’ye müdahale politikasının mimarları Erdoğan-Davutoğlu ikilisi, Angelina Jolie’nin ziyaretleri ile Suriye’ye müdahaleye uluslararası destek sağlamak istiyorlardı. Hatta Angelina’dan sonra Erdoğan da Suriye’de bir ‘tampon bölge’ oluşturulabilmesi için Suriyelileri ülkeye çağırmış; “500 bin Suriyeli göçmene yetecek konteyner kent kurduk” demişti. Ancak Suriye’ye NATO müdahalesi için yapılan bu girişimler amacına ulaşamayınca, AKP’nin umut kapısı haline gelen IŞİD-Nusra Cephesi gibi el Kaideci çeteler bütün sınır kapılarını ele geçirmiş ve deyim yerindeyse Türkiye içinde askeri-lojistik destek aldıkları tampon bölgeler oluşturmuşlardı.
Uzatmaya gerek yok. Türkiye’nin (AKP Hükümetinin) vesayeti altındaki çetelerle Suriye savaşının tırmandırılmasında birinci dereceden sorumlu olduğu açıktır. Ve milyonlarca Suriyeli bu savaş politikaları nedeniyle kendi ülkelerini terk edip Türkiye ve başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Bugün bu insanların sığındıkları topraklardan sürgün edilmesi, Kürt savaşının en yoğun zamanlarında bile görmediğimiz bir ‘dışlayıcı milliyetçilik’le karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Ve bu yönelim, bugün sadece Suriyelilere karşı görünse de aslında bu ülkede bütün halkların, inançların bir arada yaşama koşullarını tehdit etmektedir. Gaziantep Valisi Erdal Ata, “İlimizde bulunan Suriyelilerin iş piyasasına girmesi ve bizim vatandaşlarımıza göre daha ucuz çalışmaları, kayıt dışı çalışmaları, vergisiz sigortasız çalışmaları ister istemez bizim vatandaşlarımızın iş bulmasını zorlaştırmakta ve tepkisini çekmektedir” diyor.
Peki, bunun sorumlusu Suriyeli işçiler mi?
Vali neden daha 2012 yılında G.Antep, K.Maraş ve Hatay’daki sanayici örgütlerinin “Vasıfsız eleman açıklarının giderilmesi amacıyla” 40 bin Suriyeli sığınmacıyı çalıştırmak için Çalışma Bakanlığına başvuru yaptığını söylemiyor. Herhalde patron örgütleri Türkiye’de bulamadıkları için sendikalı-sigortalı ve yüksek ücretle çalıştırmak için Suriyeli işçi aramıyorlardı! Bir de rastlantıya bakın ki, patronların Suriyeli işçi çalıştırmak istedikleri iller, Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırıların en fazla yaşandığı iller!
Bugün gerçekten sorunun sorumlusunun Angelina Jolie olduğu düşünülmüyorsa, Suriyeli sığınmacılara yönelen öfkenin Hükümete ve zor durumdaki sığınmacıları işçi sınıfını bölmeye ve daha ağır şartlarda çalışmaya zorlayan patronlara yönelmesi gerekmektedir. Çünkü Türkiyeli emekçiler, Suriyeli sığınmacılarla dayanışmayı geliştirmek yerine onlara saldırmaya devam ettikçe patronlar daha fazla kazamaya ve AKP de halklarımız için yıkımdan başka bir şey getirmeyen Suriye’deki savaş politikalarını sürdürmeye devam edecektir.
Evrensel'i Takip Et