Hoşçakal zeytin ağacı, merhaba umut
Fotoğraf: Envato
“Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var, ondanız.”
24. Uluslararası Anti Faşist ve Anti Emperyalist Gençlik Kampı’nın yapıldığı Dikili-Sotes Tatil Köyüne adım atar atmaz Nazım Hikmet’in bu dizeleri takıldı dilime. Çünkü kamptaki ortam; şairin yukarıdaki dizeleriyle bire bir örtüşüyordu. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve dünyanın değişik ülkelerinden gelen gençler, kamp alanını kaplayan zeytin ağaçlarının altında; dünya ağacının yeşil dalları gibi buluşup kaynaştılar. Ege’nin cömert ve bilge zeytin ağaçları kucaklayıp gölgeledi gençleri; birinin altında Arap gençler, birininkinde Latin Amerika’dan gelenler, bir başkasında Avrupa ülkelerinden gelenler Türkiyeli arkadaşlarıyla buluştular. Sorunlarını, mücadele deneyimlerini, barış ve özgürlük isteklerini paylaştılar birbirleriyle... Bu yıl ikincisi açılan çay-kahve alanlarında çay içip, sohbet ettiler. Aynı güneşle aydınlanmanın neşesiyle, aynı sularda kulaç attılar. Kamptaki atölyelerde yaşama, mücadeleye, kültür-sanata dair bilgi ve birikimlerini gençlerle paylaşmak için gelen aydınlarla buluştular. Forumlarda düşüncelerini ortaya koyup tartıştılar. Nazım Usta’nın “Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız” dizesiyle ifade ettiği gibi, dil sorun olmadı; dil bilen ve konuklara çevirmenlik yapan gençlerin özverisinin yanı sıra, bazen bilinen ortak dillerle, bazen yüzlerinde açan dostça gülümseyişlerle, bazen gözlerindeki sıcak bakışlarla anlaştı gençler; anlaştık.
Evrensel Basım Yayın’ın kitap standının ve çay-kahve alanının karşısındaki, zeytin ağaçlarının altındaki masalara yerleşti kimileri. Yakın komşu Yunanistan’dan Dimitri’yle, Ekvador’dan Fiorella ve arkadaşlarıyla, Almanya’dan Dieter’le böyle tanıştık; aynı umut ve mücadeleyi paylaşmanın sevincini yaşadık.
Kampın ikinci akşamı, paylaşımın çoğalması için, İngilizce-Türkçe bir şiir sunumu gerçekleştirdik. (İspanyolca, Almanca ve Kürtçe de olsun isterdik; ama şiirlerin çevirisinin güçlüğü ve bize tanınan sürenin kısıtlı olması iki dille sınırlamamızı gerektirdi.) “Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş Sözcüğü” başlığını taşıyan, dünyadan ve Türkiye’den emek, barış, demokrasi ve özgürlük şiirlerini içeren dinletiyi, Filistin’de ve dünyanın her yerinde savaş mağduru olan çocuklara adadık. Türkçe sunumlarını benim yaptığım şiirlerin İngilizce sunumları, Danimarka’dan gelen Özgür Serin ve atölyelerden sorumlu Müslime Karabatak tarafından yapıldı. Gençlerin kamp çalışmalarında, atölyelerde gelişip daha ileri bir konuma geldiklerini görmek çok sevindirici... Bu yıl da Edebiyat Atölyesinde birikimlerimizi gençlerle paylaştık; “Yıldızlar Altında Şiir” etkinliklerimizi gerçekleştirdik. Adana’dan Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi Mesut’un yürüttüğü atölye çalışmalarına, benim dışımda Mustafa Köz, Fahri Bozbaş, Güney Özkılınç, Aydın Çubukçu ve Rahşan İnal katıldı.
Emek Gençliği’nin, yılların birikimiyle ve yoğun emek vererek gerçekleştirdiği 24. Uluslararası Gençlik Kampı’nın başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu başarıda, gençlerin özverili çalışmalarının yanı sıra kampa katılıp birikimlerini gençlerle paylaşan aydın ve sanatçıların da payı var. Bu başarıda, Ege’nin yakıcı sıcağında saatlerce ocağın karşısında hamur açıp gözleme yapan, döner kesen; mutfağın dayanılmaz sıcağında yemek pişiren kamp gönüllülerinin; kızgın güneşin altında çöp toplayıp temizlik yapanların, revirde hasta bakan sağlık emekçilerinin, kayıt odasından dışarı adım atamayan görevlilerin; özellikle Emek Partisi Ege il ve ilçelerindeki dostların payı var.
Emek Gençliği’nin, “Dünya Gençliği Barış ve Gelecek İçin Buluşuyor” başlığı altında gerçekleştirdiği kamptan, 6 Ağustos günü ayrıldım. Soma’daki madenci çocuklarıyla “Herkesin Bir Öyküsü Var” başlıklı öykü atölyesinde buluşmak üzere kamptan ayrılırken, içimde, dünya ağacının yeşil dalları olan gençlerden, serinliğini ve gölgesini bize cömertçe sunan zeytin ağaçlarından ayrılmanın burukluğu vardı. Bir de, acıyı ve korkuyu yaşayan madenci çocuklarını tanıyıp, onlarla ortak bir öyküde buluşacak olmanın verdiği umut.
- ‘Ülkesi ağıdistan’ 10 Aralık 2016 00:52
- Haklar ve görevler... 03 Aralık 2016 00:34
- İstanbul’da bir güz masalı: Uluslararası kitap ve sanat fuarı 19 Kasım 2016 00:11
- Hayatın umutlu sesi 05 Kasım 2016 00:27
- ‘Hişt hişt!’ 22 Ekim 2016 00:20
- 8 Mart yaklaşırken 05 Mart 2016 00:22
- Barış için adım atmak... 13 Şubat 2016 00:58
- Umudu diri tutanlar... 16 Ocak 2016 00:51
- Tek dileğim barış! 02 Ocak 2016 00:52
- 'Hani biz kardeştik?' 19 Aralık 2015 01:00
- Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’ 05 Aralık 2015 00:51
- Canlı bomba olmaya övgü: Aleko adlı bir çocuk 21 Kasım 2015 00:51