Âşık Garip ile Şah Senem
“Ulu Tanrım, ya bu gece bana şairlik nasip et ya da hemen canımı al.” Bu dua şairlere aylarca çıraklık ettiği halde söz ve saz sanatının özellikleri ondan esirgenmiş bir delikanlının duasıdır. Bir gün sonra şairler meclisine katılacaktır. Hangi mesleğe heves ettiyse, sabırsızlığından iki günde kapı önüne konmuştur. Şairliğe heves ettiğindeyse güzel yüzünün hatırına onu yanlarına alan şairler ona şiirle, sazla sözle ilgili en ufak bir iş vermemişlerdir. Şimdiyse önünde yaman bir sınav beklemektedir onu.
Bir ucundan anlatmaya çalıştığım öykü Aşık Garip ile Şah Senem öyküsüdür. Halk öykülerinin en ünlülerinden olan bu öyküyü öykümüz ustalarından Adnan Özyalçıner yeniden yazmış. Dr. Fikret Türkmen’in Âşık Garip Hikâyesi Üzerinde Mukayeseli Bir Araştırma adlı kitabındaki Destan-ı Hikâyet-i Maksûd başlıklı yazmayı yazdığı öyküye temel olarak almış.
Âşık Garip adının da hemen ele verdiği gibi gurbete çıkmış bir şairdir. Uğruna şair olduğu güzel tüccar kızıyla evlenebilmek için para kazanmak zorundadır. O zamanlar şairler de bir ağa ya da beyin yanında barınmakta, onun adına yarışmakta, söz düellosu yapmaktadır. Bir varlıklının sanatçısı onun onurudur.
Öykünün halk edebiyatı bakımından da divan edebiyatı bakımından da gerçeği sanat-patronaj ilişkisidir. Öykü bir anlamda ders vermek için çok zengin bir tüccarın bilgisiz ve saf oğlunun baba mirasını çarçur etmesiyle başlar. Gurbet yollarına düştüğündeyse anası onu her kervana soracaktır:
Gelişin nereden bezirganbaşı
Alıp sattıkların nere kumaşı
Akıttım gözümden kan ile yaşı
Gözlerimden oldum oğul diyerek…
Çocuklarımızın, gençlerimizin, halk edebiyatımızın masal ile öykü arasındaki bu ürünlerini bilmesi, onun insanlık tarihimizi öğrenmeye başlaması demek. Çünkü anlatı tarihi, insanın insan olma tarihinin bir aşamasıdır. Özyalçıner’in Aşık Garip İle Şah Senem’inin sunusu Adnan Binyazar’ın kaleminden çıkmış. Doğan Egmont’un “halk hikayeleri dizisi”nin yönetmeni Binyazar “Geçmişin düşleri, günümüzün zenginliği halk hikayeleri, edebiyatımızın usta kalemleri tarafından çağdaş bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor” tanıtımını, dizideki öteki kitapların adlarıyla bütünlüyor: Refik Durbaş /Köroğlu, Turgay Fişekçi/Leyla ile Mecnun, Adnan Binyazar Kerem ile Aslı, Elif ile Mahmut.
Çocuklarımızın topraklarımızın ipekten yumuşak, çelikten sert insanlarını sevda öyküleriyle tanımaları, biraz da kendilerini tanıması demek.Biz de bu kitapla bellek tazelerken insanın insan olma serüvenindeki bir aşamayı tanıyacağız.
*Âşık Garip ile Şah Senem, Adnan Özyalçıner, Doğan Egmont, 112 s. 8 Tl.
Evrensel'i Takip Et