29 Ağustos 2014 00:07

Zorunlu imamlık dönemi

Zorunlu imamlık dönemi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İmam hatip okullarının ilk hukuki dayanağı, Tevhîd-i Tedrisât Kanunu’nun 4. maddesidir. Resmi kuruluş amacı; Türk Milletine hitap edecek, olgun, kültürlü hatip ve imamların yetişmesini sağlamaktı. Halkın beklentisine göre bu kurumların amacı insanların dini ve manevi alanda içine düşürülmüş bulunduğu sefaletten ve perişanlıktan kurtulmasına yardımcı ve destek olmak, kendilerine ve çocuklarına dini öğretecek, mihrapta namaz kıldıracak, minberde hutbe okuyacak, kürsüde vaaz edecek, cenazesini dini kurallara göre kaldıracak, öldüğü zaman arkasından Fatiha okuyacak kısaca kendisine dini yönden hizmet edecek elemanların yetişmesini sağlamaktı.
Bu okullar adına “Türk Laikliği” denilen ve asıl amacı toplumu devletin belirlediği dini sisteme göre dizayn etmek olan bir laiklik anlayışının ürünü olarak oluşturulmuştur. Din topluma teslim edilemez; camiler ve orada görev yapacak imamlar devlet ideolojisi ile yetiştirilip beslenmeli, devletin memuru olmalı ve gerektiğinde istihbarat elemanı gibi çalışmalıydı. Bu nedenlede bu devlet memurları, devletin dini okullarında yetiştirilmeliydi.
İlk etapta bu amaçla kurulan imam hatip okulları geldiğimiz noktada tüm toplumu imamlaştırmak amacıyla hizmet vermektedir. Cemal Gürsel’e atfedilen bir söz bu manada önemlidir. Cemal Gürsel, “Biz bu ülkeyi laik devlet okullarında yetişen dinsiz nesillere emanet edemeyiz, biz ülkeyi emanet edeceğimiz nesilleri imam hatip okullarında yetiştireceğiz” demiştir. Bu sözler imam hatiplerin amacını ve geldiği noktada üstlendiği misyonu iyi özetlemektedir.
Bugün bu amaçla tüm bölgelerde yapılan yeni okullar “imam hatip” olarak düzenlenirken Anadolu vb. okullarına giriş sınavlarını kazanamayan öğrenciler ise zorunlu olarak imam hatip okullarına kaydediliyor.
Alevi Bektaşi Federasyonunun deyimiyle Milli Eğitim Bakanlığı darbe dönemlerine has bir uygulamayı hayata geçirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamayı, 1 Mayıs 2014’te de “Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Okul Çeşitliliğinin Azaltılması” konulu bir genelge ile başlattı. Valiliklere gönderilen bu genelgede 22 alanda eğitim veren ve sınavsız girilebilen meslek liseleri, çok programlı Anadolu liselerine ve mesleki teknik Anadolu liselerine dönüştürüldüğü belirtildi. Bu genelgeye göre; 2013-2014 eğitim-öğretim yılı sonunda sınavsız girilen tüm meslek liseleri kapanacak ve sınavla girilen Anadolu meslek liselerine dönüştürülecek. Böylece bu okullar da artık sınavla girilebilen okullara dönüştürülmüş olacak.
2012-2013 eğitim-öğretim yılı başında sınavsız girilen tüm liseler kapatılarak Anadolu liseleri, meslek liseleri ve imam hatip liselerine dönüştürülecek, böylece sınav kazanamayan öğrenciler için imam hatip liseleri zorunlu hale getirilmiş olacaktır.
Devletimizin geleceği sadece imam hatip okullarından yetişen nesillere emanet edilmekle kalmayıp, Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği gibi tüm nesil “zorunlu” bir imamlığa tabi tutulmaktadır.
Alevi kurumları özellikle Alevi ailelere bir çağrıda bulunarak zorunlu kayıtlara boyun eğmeyip itiraz etmeleri gerektiğini belirttiler. Bu tür durumlarda dava açma hakkı kurum ve kuruluşlarda olmadığı için böyle bir dayatmaya maruz kalan ailelerin bizzat dava açmaları gerekmektedir. Alevi kurumları bu davaların destekçisi ve takipçisi olacaklardır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa