30 Ağustos 2014 00:12

Çok iyiyiz, hep yeniliriz ama asla ezilmeyiz (!)

Çok iyiyiz, hep yeniliriz ama asla ezilmeyiz (!)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye, futbolu çok konuşan, kendi çevresinde çok kıyamet koparan, tabiri caizse kendisine yıldırımlar yaratan ama dünya futbolunda çakmak taşı kadar kıvılcım yaratamayan bir futbol ülkesi. Kafa tutmaya çalıştığı akranlarından kat kat daha güçsüz, daha cılız, daha toy ama hepsinden geveze bir yeniyetme çocuk kıvamında ya da izlenme rekorları kıran bir sinema filminin kadraj doldurmak için kullandığı bir figüranın yetersizliği ile dolu ama filmin kendisi üzerine kurgulandığını iddia edecek kadar da yalancı ve kendini beğenmiş.
 Bu ifadeler anlık bir nefretin, pespaye bir kızgınlığın ifadesi olan kelimeler değil. Bugün gelinen noktada Türk Futbolunu tanımlamaya çalışırken yapılan kıyaslamalarda daha hafif tabirler kullanmak doğrusunu isterseniz insanın beynine de vicdanına da büyük hakaret olurdu. Yalanlar ardında yaşayan, sahte gösterişlerle sokak ortasında kırıtan ve adına “marka değeri” dediği jartiyeriyle övünen Türk futbolu, gerçeklere kulağını kapadığı ve küflü sloganlarla idare etmeye çalıştığı sürece bir arpa boyu ilerleyemeyecektir.
Artık sloganları bırakıp gerçekliğin aynasına bakma zamanı geldi de geçiyor. Bir Avrupa futbol ülkesi olduğunu iddia eden, çoğunlukla da ipe sapa gelmez bir külhanbeylilikle diğer futbol kurumları ve ülkelerine meydan okuyan Türk futbolunun ederi üzerine  kafa yoralım biraz. Mesele yavaş yavaş netliğe kavuşturacaktır.
Yazının başlarında kullanmış olduğumuz sinema tabiriyle devam edelim. Avrupa futbolu dünyanın en çok izlenen futbol organizasyonlarını düzenlemesi suretiyle, gişe rekorları kıran bir filme benzetilebilir. Hiç şüphesiz ki bir sinema filminin en büyük değer kaynağı oyuncu kadrolarıdır. Futbolda da bu böyledir. Bir sinema filminde karakterler üç grupta tasnif edilebilir. Filmin esas aktörleri, yardımcı karakterler ve figüranlar.
Şimdi Avrupa Futbolu’nun esas aktörlerine göz atalım:
İspanya 14 kez Kupa 1, 9 kez Kupa 2’yi kazanmış
İtalya eski şaşaasından uzak olsa da 13 kez Kupa 1, 9 kez Kupa 2’yi kazanmış
İngiltere 12 kez Kupa 1, 6 kez Kupa 2’yi kazanmış
Almanya 6 kez Kupa 1, 5 kez Kupa 2’yi kazanmış
Hollanda 6 kez Kupa1, 4 kez Kupa 2’yi kazanmış
Avrupa futbolunda esas aktörlerden rol alan ve başarıdan ciddi manada pay alan ve başarıya ciddi manada katkıda bulunan yardımcı oyunculara göz atalım şimdi de.
Portekiz 4 kez Kupa 1, 2 kez Kupa 2’yi kazanmış,
Fransa, Marsilya ile 1 kez Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmış ve Rusya 2 farklı takımla 2 kez UEFA Kupasını kazanmış.
Yazının bu kısmına kadar geldiyseniz Türk Futbolu’nun esasında ne kadar basit ve sıradan bir figüran olduğunu iyice anlamışsınız demektir. Çoğumuz zaten biliyoruz zaten. Diğer figüran futbol ülkelerinin de başarılarını yazalım da Türk futbolunun ne kadar altlarda bir figüran olduğu iyice netleşsin.
 İskoçya Celtic ile 1 kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası,
Romanya Steau Bukreş ile 1 kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası,
Yugoslavya Kızılyıldız ile 1 kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası,
İsveç Goteborg ile 2 kez UEFA Kupa Galipleri Kupası,
Belçika Anderlecht ile 1 kez UEFA Kupa Galipleri Kupası,
Türkiye Galatasaray ile 1 kez UEFA Kupası,
Ukrayna Shaktar Donetsk ise 1 kez UEFA Kupası, kazanabilmişler.
Zafere kalkan 130 Kupadan sadece 1 tanesini kaldırabilen Türk futbolu.
130 büyük sahneden sadece 1 tanesinde gözüken Türk futbolu...
Nasıl diyorlar?
Yenildik ama ezilmedik!


 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa