19 Eylül 2014 00:06

AİHM din dersi davaları

AİHM din dersi  davaları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir kez daha zorunlu din derslerine karşı açılan davada Türkiye’yi mahkûm etti. Mahkûm edilen aynı zamanda hükümetimizin; “Artık din derslerine Alevilik de ekledik, okullarda Alevilik dersleri de veriyoruz” diyerek övündükleri mevcut din dersi müfredatı da oldu.
Bu dava Cem Vakfı tarafından 14 kişi adına toplu açılan bir davadır. Bu davanın daha önce açılan ve AİHM’de karara bağlanan Hasan Zengin davası ve Türkiye’de Danıştay’da kazanılan davalardan farklı yönleri bulunmaktadır.
Daha önceden açılan tüm davalar “Çocuklarının okullarda anayasal zorunluluk olarak okutulan din derslerinden muaf tutulması” talebiyle açılmış ve karara bağlanmış davalar idi.
Ancak 14 kişi tarafından açılan ve okulda okuyan çocuğu bulunan üç kişinin muhatap olarak kabul edildiği bu dava ise “Okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında Alevi İslam inancının da gereği gibi yer alması talebiyle” açılmıştır.
Bu esnada T.C Hükümeti 2011 – 2012 yıllında din dersi kitaplarındaki müfredatta değişikliğe giderek din dersi kitaplarına iki ünite Alevilikle ilgili bilgiler elendi. T.C Hükümeti AİHM’deki savunmasında bu değişiklikleri de sundu ve heyet mevcut yürürlükteki müfredat üzerinden kararını verdi.
Mahkeme kararında; “Türk eğitim sisteminin değişik din ve görüşleri hala eğitim sisteminde hayata geçirmediğini” tespit ederek, Türkiye’nin, eğitim hakkına dair Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerini ihlal ettiğine hükmetmiştir. Mahkeme, geçmişte Hasan ve Eylem Zengin’in açtığı davada da Türkiye’nin aynı konuda mahkûm olduğunu belirterek, “Türkiye’nin geçen süre zarfında sorunu halletmediği, en kısa zamanda eğitim sisteminde gereken değişiklikleri yaparak istemeyen öğrencilerin bir gerekçe göstermeden Din ve Ahlak Bilgisi derslerine girmeme haklarının verilmesine” karar verilmiştir. Kararda ayrıca, Türkiye’de din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarının içeriğinde yapılan son değişikliklerin “yetersiz” olduğu belirtilip, devletin dini konularla ilgili düzenlemelerde “yansız ve tarafsız olma yükümlülüğü” hatırlatılmıştır. Mahkeme, kararını oy birliği ile vermiştir.”
Mahkeme ayrıca kararında daha önce verilen kararlara T.C. Hükümetinin uymadığını hatırlatarak kararın uygulanmasının da zorunlu olduğunu belirtti.
Her iki davanın talepleri farklı olmakla birlikte verilen kararlar aynıdır. Hasan Zengin mahkeme kararında hem içerik hem de zorunluluk mahkûmiyeti vardı bu kararda da içerik ve zorunluluk mahkûmiyeti vardır. Sorun mahkeme kararının içeriğinde vb. değil sorun Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin AİHM kararına uyup uymaması ile ilgilidir. Ağızlarını açtıkları zaman haktan hukuktan dem vuran ve bu konudaki mağduriyet edebiyatlarını kimseye bırakmayan AKP Hükümeti 2007 yılından bu tarafa AİHM kararını ve yine 2007 yılında alınan Danıştay kararlarını uygulamıyor. Bu konuda tüm Alevi kurum ve kuruluşlarının itirazlarını görmezlikten gelip yasaların arkasından dolaşmaya çalışıyor.
Hükümetin din dersi müfredatlarına Alevilik eklenmesi ile ilgili çalıştayına katılanlardan birisiyim. Bu çalıştayda sayın bakana bir soru sordum; Ben çocuğuma zorunlu olarak Sünnilik eğitimi verildiği için, zorla Arapça sureler ezberletildiği için, zorla namaz kılmak, abdest almak öğretildiği için bu davayı açtım, ‘Bunlar var ama Alevilik yok’ diye değil, yeni kitaplarda bunlar olacak mı, olmayacak mı?​” Cevap yeni kitaplarda bunun aynen devam edeceği yönünde oldu.
Cevap böyle olduğu için sorun devam ediyor ve Alevilerin yaşadığı sorunlar uluslararası boyuta taşınıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa