19 Eylül 2014 00:12

Anti-militarist medya eleştirisi

Anti-militarist medya eleştirisi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye'de medya ve basın eleştirisinin tarihi çok eskilere gitmez.
1990'larda Süleyman Yıldız'ın kağıda basılı olarak yayınlayıp yaşatmaya çalıştığı "Anti-Medya" dergisi ülkemizdeki ilk örnektir sanırım. Gırgır dergisi kökenli Yıldız, Doğan medya grubunu ağır eleştirilere boğduğu bu dergiye Aydın Doğan'ı da abone yapmıştı. Hey gidi günler… Anti-medya uzun yaşamadı, ama basın tarihimizde bir ilk olarak yerini aldı.
Sonra Ahmet Tezcan'ın online olarak yayınladığı dorduncukuvvetmedya.com geldi. Farklı cenahlardan akademisyenler ve mesleklerine eleştirel bakan gazeteciler bu sitede yazılar yazdı. Ben de yazdım. Orada da ciddi bir medya eleştirisi birikimi oldu.
Bilgi Üniversitesi bünyesinde kurulan ve ilk kez sistematik, günlük bazda medya gözlemi/eleştirisi yapılan web sitesi ise medyakronik.net'tir. Alper Görmüş, Ümit Kıvanç ve Kürşat Bumin'in editörlüğünde yine benim de içinde olduğum pek çok yazar-çizerin katkıda bulunduğumuz bir işti Medyakronik. Bilen bilir, orada medya eleştirisi alanında gerçekten çok iyi işler yapıldı. Militarist, cinsiyetçi, ırkçı, İslamofobik, yabancı düşmanı, ayrımcı medya içeriği her gün taranıp, akılcı ve bazen de mizahi analizlerle teşhir edilirdi. Medya sahipliğindeki neoliberal dönüşümün gazetecilik mesleğini ve gazetecinin kimlik algısını nasıl erozyona uğrattığı tek tek örneklerle anlatılırdı. Medyakronik ekibi reklam metinlerinden dizi senaryolarına, haber dilinden köşe yazarlarının söylemine kadar neredeyse tüm medyayı itinayla tarardı. Medya manipülasyonları, siyasal gazeteciliğin yanlı habercilik pratikleri, dünya medyasında yaşanan gelişmeler ve genelde medya özelde gazetecilik alanına bilimsel bakan akademik makaleler bu web sitesinde yayınlanırdı. O kadar iyi işler yapıldı ki, sonunda Doğan Medya Grubu'ndan gelen baskıyla Medyakronik kapanmak zorunda kaldı. İyi yapılan hiçbir şey cezasız kalmaz ülkemizde. (Medyakronik'in kapanma hikayesi için buraya tıklayın...) Daha sonra Kürşat Bumin ve Alper Görmüş Medyakronik'i Yeni Şafak'ta yayınladılar. Ümit Kıvanç, haysiyet.com adını verdiği kendi bağımsız sitesinde medya eleştirilerine devam etti. Benim de içinde bulunduğum bir grup akademisyen/gazeteci orada da yazmaya devam ettik. Sonra çoğumuz su koy verdik. Ama Ümit büyük bir emek ve gayretle uzun süre sitesini yaşattı; hep üretti, paylaştı. Haysiyet.com'da mutlaka dönülüp bakılması gereken bir medya eleştirisi külliyatı oluştu. Ümit Kıvanç şimdi de medya eleştirilerine riyatabirleri.blogspot.com adlı bloğunda devam ediyor. Bu blog da çok okunuyor, sosyal medyada çok paylaşılıyor.
Son dönemde dikkat çeken bir başka medya eleştiri sitesi ise anti-militarizm.blogspot.com.tr. Bu blog'da, adı üstünde, militarist medya söylemi üzerine haber ve analizler var. Türkiye medyası militarist dilin yeniden üretilmesi konusunda bir derya. Militer dil o derece içimize işlemiş ki, birinci sayfa haber metinlerinden tutun da spor sayfasındaki başlıklara kadar her içerikte beynimizdeki "hazır ol!-rahat!"ın izlerini görmek mümkün.
Bu blog'da yayımlanan son basın eleştirisi, Güneydoğu'daki Kürtçe eğitim veren okullara yapılan polis baskınını anlatan haberler hakkında. Bir ilköğretim okuluna askerle, silahla, kalkanlarla baskın yapmak, o okulu ablukaya almak açıkça militer bir eylem. Peki ama anadilde eğitim yapılmasın diye okul kapılarına yollanan çevik kuvvet ekipleri basında nasıl haber olmuş? Anti-militarizm blog'unda, iki farklı kurumun, NTV ve bizim gazetemiz Evrensel'in haber dili karşılaştırılmış.  
Sitedeki analizden bir bölüm alıntılıyorum: "NTV haberi ile Evrensel haberi arasındaki en önemli farklılık başlıklarda göze çarpıyor. Evrensel olayı "polis çıkarması" üzerinden görerek, anadilde eğitim yasağına karşı gerçekleştirilen militarist eyleme dikkat çekiyor. NTV ise "Kürtçe okula mühür" ifadesiyle, militarist eylemi gerçekleştiren algının tarafında konumlanıyor ve metin boyunca da militarizm perspektifinden olaya bakmayı sürdürüyor."
Haber metinleri arasında gezinerek anlam inşasını ve metinler arası göndermeleri takip etmek büyük dikkat ve emek isteyen bir iş. Anti-militarizm.blogspot.com.tr sitesini kuran ve yöneten Alparslan Nas da belli ki blog'unun içeriğini oluştururken ince eleyip, sık dokuyor.
Alparslan Nas, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde araştırma görevlisi. Lisans ve yüksek lisans öğrenimimi Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar bölümünde tamamlamış ve şu an doktora tez çalışmalarını sürdürüyor.
Geçtiğimiz bahar döneminde lisans öğrencileriyle bir araya gelerek medya ve militarizm üzerine bir atölye çalışması gerçekleştirmiş. Bu atöyle vesilesiyle öğrencilerle oldukça verimli tartışmalar yapmış. Bu çalışma sonucunda öğrencilerin militarizm olgusuna daha duyarlı ve eleştirel bir farkındalıkla yaklaşmaya başladıklarını gözlemlemiş.  Geçenlerde Evrensel'den Çağrı Sarı da kendisiyle söyleşi yaptı. Nas, o söyleşide de anlatıyordu… Militarizm bizim kültürel olarak varoluşumuza işlemiş. Militarizmin medya dilinde nasıl yeniden üretilip, ne kadar derinden ve etkili bir şekilde kamusal alana sunulduğunu da bu anti-militarist blog'da görmek imkânını buluyoruz.  
Kanımca anti-militarizm.blogspot.com.tr medya eleştirisi alanında aynı Medyakronik'in zamanında yaptığı gibi önemli bir boşluğu dolduruyor. Yaygın medyanın sistematik eleştirisi hiç kolay iş değil. Anti-militarizm.blogspot.com.tr'yi takip etmenizi hararetle tavsiye ederim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa