Kadınlar ve barış mücadelesi
Fotoğraf: Envato
Şengal’den canlarını kurtararak sınırı geçmeyi başaran kadınlara en büyük desteği yine kadınlar veriyor. Dayanışma komisyonunun kermes, kamp ziyaretleri çalışmalarında büyük emek harcayan kadınlar, aslında sadece kendi itibarlarını değil tüm insanlığın sorumluluğunu, yükünü üstleniyorlar.
Bir siyaset kadınlar ve gençler tarafından sahiplenildiği ölçüde karşılık bulur. Türkiye’de seçmen davranışları üzerine yapılan çalışmalarda yaş ve cinsiyet analizleri ilginç veriler ortaya koymaktadır. Kadın seçmenler daha çok AKP, CHP gibi merkez partilerini tercih ederken MHP ve HDP’ye destek verme düzeyinde erkeklerin oranı kadınlardan yüksektir.
Gençlik konusunda ise tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. MHP ve HDP gençler tarafından daha çok desteklenen partiler durumundadır. CHP, AKP ise orta ve üstü yaş ortalamasında daha çok destek bulmaktadır.
Bir siyasi hareketin toplumsallaşması ve geleceğe dair umut taşıması konusunda kadınlar ve gençlerin kritik rolü, yeni bir parti için ciddi değerlendirme konusu olmalıdır.
Bu sorunu sadece basit temsil mantığı içinde ele almak da son derece yanıltıcı olur. Tıpkı etnik ya da inançsal temsilin, toplumsal karşılığı olmadıkça siyasi güce dönüşmediği gibi, cinsiyet yada gençlik temsili de mutlak katılıma dönüşmeyebilir.
Bu konunun ciddi biçimde ele alınması, aslında HDP kongre sürecinin genişleme perspektifini de şekillendirecektir.
Siyaseti şekillendiren söylem kadar pratik tutumdur. Bugün tıpkı anadil mücadelesi gibi Kobani halkıyla dayanışma konusu da önümüzdeki dönem siyasal açılımlarını şekillendirecektir. Mültecilerin insanca yaşam koşullarına kavuşmasından, güven içinde geri dönüşlerine kadar, yürütülecek çalışmalar, Türkiye toplumsal dinamiklerinin tarihi sorumluluğu altındadır.
Bu açıdan zaman bir seferberlik havasında çalışma zamanıdır.
Yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz kalmamak ve toplumsal rolü etkin biçimde oynamak gerçek siyaset yapmaktır.
Bu noktada küçük bir duyuru ile yazımızı bitirelim.
Uzun süreden beri önemli çalışmalara öncülük eden Barış Meclisi bu sene Orhan Doğan Barış Ödülü törenini 21 Eylül Pazar akşamı Lütfi Kırdar’da gerçekleştirecek.
Özellikle Balkan barış deneyimlerinin paylaşımı açısından önemli bir buluşma olacağını hatırlatmakla yetinelim.
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00