'Taraf ya da tarafsız olmak' meselesi (2)
Fotoğraf: Envato
Kirvem,
Herhangi bir konu hakkında yarım porsiyon aklımızla da olsa, kendimizce “doğru” olduğuna inandığımız düşüncelerimizi, fikir veya görüşlerimizi yeri geldiğinde samimiyetle belirtmektense, tam aksine peşinen bir kenara çekilip, böylece ecdadımızın “Konuşmak gümüşse susmak altındır” diye pazarladıkları, bir bakıma “Etliye sütlüye karışmamanın” ya da “Suya sabuna dokunmamanın”, çok da “matah” bir davranış biçimi olmadığını, kendi payıma öncelikle belirtip, hemen akabinde de geçen haftaki mektubumuza dönüp, böylece sözü bıraktığımız yerden sürdürelim…
Diyordum ki, daha düne kadar başımızın başı başbakanımızken, şimdilerde de cumhurumuzun başkanı olan muhterem zat, yaptığı tüm “balkon” konuşmalarında yetmiş yedi milyonu sollayan nüfusumuzun her bireyini aynı “muhabbet”le, aynı “kalbi duygular”la kucaklamaktan hep bahsedip durdu ama, fiiliyatta bunun sadece lafta kaldığını çeşitli vesilelerle maalesef yaşadık!
Mesela etnik köken bakımından hayli bereketli olan bu diyarlarda, şu ya da bu bahanelerle Ali’ye kızıp, hıncını nedense ve ne hikmetse Avram, Artin ya da Vasil’den alırcasına “Ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz, affedersiniz ne Rumluğumuz kaldı” diyen, bu ve benzer tarzdaki söylemleriyle “vatandaş”larının bir kısmını açıkça dışlayıp, horlayıp, küçümseyen bu zihniyetin “baş temsilci”sinin, ikide bir Yunus Emre’nin “Yaradılanı severim yaradandan ötürü” deyimini sakız misali çiğneyip durduğu halde; iş, dönüp dolaşıp icraata gelince bu “masal” ne derece inandırıcı oldu acaba?..
Mesela “laik” bir devletin zinhar bulaşmayıp, dolayısıyla “bitaraf” olması gerekirken, “iktidar” sarhoşluğuyla hemen her şeye “maydanoz” kesilip, böylece devlet eliyle, onun kesesiyle “din bezirganlığı”na soyunup, dahası da illa da “Dindar nesil yetiştireceğiz” diye yağıp gürleyip, sonra da “taraf”ı olduğunuz “mezhep”ten yana her türlü “mesai”yi harcarken, acaba din, iman derken, öte taraftan “vicdan”ınız bu terazinin hangi “taraf”ında, hangi kefesinden yana?
Nitekim her defasında sanki kendi terliğinizden, takunyanızdan veya ibriğinizden bahsedercesine illa da “benim vatandaş”ım diyerek sözde bağrınıza bastığınız insanların, bu bapta örneğin sayıları milyonları bulan Alevilerin kendi inançları doğrultusunda cemevleriyle ilgili “talep”lerini duymamaya, Kürtlerin kendi ana dillerinde eğitimden yana olan “istek”lerini es geçmeye, keza “milli” ve “tek”çi politikalar sonucunda sayıca azala azala gari neredeyse “kelaynak”lara dönüşen Süryani, Rum, Ermeni, Musevi’lerin, kısacası “gayrimüslim”lerin yanı sıra, keza Alevilerin, ateistlerin ve diğer inanç gruplarının vatandaş olarak devletin hazinesine aktardıkları vergilerle yurdun dört tarafında, nitekim şu günlerde de Çamlıca’nın tepesinde bir zamanlar temelini attığınız görkemli bir camiinin silüeti giderek yükselirken, diğer yandan hak, hukuk, özellikle de mensubu ve kurucularından biri olduğunuz partinin o yüce “adalet”i acaba hangi “taraf”a düşer “usta”m?!
“Garip, gureba” diye sıkça dillendirdiğiniz halkımızın yavan, yağsız çorbasındaki tuz misali de olsa katkıda bulunduğu “vergi”lerle son zamanlarda alınan ve kim bilir hangi “akil” isim babasının kendince uygun gördüğü “The Uçak”la, dünyaca ünlü gezgin Marko Polo’ya taş çıkartırcasına yaban ellerin semalarını turlarken, yanınıza “bavul” misali aldığınız kimi medya mensuplarının, köşe yazarlarının hemen hepsinin “kalem”i, acaba kimden yana yontup, kimin “taraf”ına doğru “dümen” kırıyorlarlar mirim!
Aslında bavul veya çanta muamelesiyle, onları yanına alan “taraf” ile, keza “The Uçak”a kapağı atmak için bavul, çanta olmayı peşinen kabullenip bunu içine sindiren “taraf”lar arasında özüme göre en ufak bir fark mafiş!
Neden?
Nedeni, haftaya Kirvem!
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30