Savaş rengine boyanan bölgede bayram
Fotoğraf: Envato
Bugün Kurban Bayramı ve tüm İslam dünyasında dört gün boyunca kutlanacak!
Ama insanlara yılda dört gün bile rahat huzur vermemeye yemin etmiş egemenler, gerici güçler, emperyalistler bu bayrama da bölgeyi ateşin, kanın ve savaşın rengine boyayarak girdiler. AKP Hükümeti de bölgeyi kana bulama kuşatmasına “savaş tezkeresi” çıkararak, Kobanê’ye IŞİD saldırısını görmezden gelerek, Kürtler başta olmak üzere bölge halklarını tehdit ve şantajla sindirmeye çalışarak girdi. Dahası AKP Hükümeti, “Tezkere çözüm sürecinin garantisi”, “Tezkere Kobanê’ye yardım etmenin belgesi” gibi yalanlarla süslenen bir propaganda kampanyası eşliğinde bayrama girdi.
Ama bu yalan üstüne kurulu politika tarzı, bir kez daha siyasi literatüre Göbelscilik diye geçen Nazi propagandasını akla getirdi. Çünkü Nazi propagandası tamamen yalana dayanıyordu. Ama öyle sıradan yalanlara değil. Tersine Göbelsci propaganda, herkesin apaçık bildiği gerçeklerin tamamen ters yüz edilerek ve ellerindeki büyük propaganda aygıtının gücüyle de desteklenen, her yalanın daha da büyük bir yalanla desteklenmesi esasına dayanıyordu.
En azından son iki yıldan beri, yani AKP Hükümetinin ekonomide, iç ve dış politikada çözümsüzlüklerinin hat safhaya çıkmasından beri politikası da böyle yalana dayanmaktadır.
Bunu; “Haziran direnişini”nde, 17-25 Aralık operasyonlarında, Cemaatle Hükümetin çatışmasıyla ilgili konularda gördük ki; yalan, iftira, karalama, suçlamada da sınır tanımıyor bu Hükümet!
Şimdi aynı Göbelsci propaganda yöntemiyle “tezkere” sorununda karşı karşıyayız. Açıkça komşu ülkelere ve Kürtlere karşı savaş ilanı (İran bunun için tezkereye tepki gösterdi) olarak hazırlanan tezkereyi Hükümet, bölgede barış ve huzur için hazırlanmış, “çözüm sürecini garantiye alan”, bir belge olarak propaganda etmeye koyuldu. Dahası Hükümet, tezkereye karşı çıkanları da aylardır, yıllardır IŞİD’le savaşanları da “IŞİD destekçisi” olmakla suçlamaktadır. Üstelik IŞİD’in AKP Hükümetinin koltuğu altında büyüyüp serpilen bir katliam şebekesi olduğunu tüm dünya bildiği halde.
Ve bugün İslam dünyasında Kurbanı Bayramı kutlanıyor.
Camilerde vaizler “Yalan büyük günahtır. Ey müminler sakın yalan söylemeyin” diyorlar. Bayram vesilesiyle de “Komşularınızı sevin, onlarla iyi geçinin, küs kalmayın...” gibi öğütler verip, konuya dair ayetlerden, hadislerden söz ediyorlar.
Ve o camilerde bu sözleri onaylayan hükümet erkanı ve onların yakın destekçileri başlarını sallayıp, “Bakın vaiz ne kadar doğru söylüyor” diyecek, mesajlarında bayram nutuklarında bunlardan söz edecekler. Ama ne yazık ki, bütün söylemlerine karşın Türkiye’yi yönetenler, Göbels’e bile şapka çıkarttıracak yalanları bayramda da söylemeye devam edecekler.
Sadece yalanlar mı?
Yalanların üstünü örtmeyi amaçladığı, İslam adına dökülen kanlar akmaya devam edecek.
IŞİD, ve bölge gericilikleri zulümlerini gizlemek için bayramı da fırsat bilmeye devam edecekler.
Ama öte yandan Kobanêliler; evlerini, topraklarını, vatanlarını savunmak için dişleriyle, tırnaklarıyla savaşmak için bayramın uyandırdığı iyi ve insani duygulardan da güç alacaklar.
Ve Kobanêlilerle birlikte hepimiz;, IŞİD çetelerine, bölgeye müdahale eden emperyalist güçlere ve bölge gericiliklerinin el altından yürüttükleri IŞİD destekçiliğine karşın Kobanê’deki ölüm kalım savaşının en kritik aşamasında Kurban Bayramı’nı bir kurtuluş bayramına dönüştürmeye çalışmakla yükümlüyüz.
Ve elbette yürekleri Kobanê’yle çarpan, endişeleri de umutları da Kobanêlilerle büyüyen bölge halkları da bu umudu büyütmek ve Kobanê’yle dayanışmak için bayramın yarattığı fırsatları değerlendirecektir.
Nasıl olur da bu iki cephe aynı bayramı aynı biçimde aynı duygularla kutlar?
Ve elbette egemenlerin bütün bu yalanlarına, bütün savaşı yayma gayretlerine karşın insanlık için özgürlük için mücadele eden milyonlar, içinden geçtikleri bütün kötü koşullara karşın eğer gerçek bir bayram kutlamasından söz edeceksek, hak edenler de bunlardır.
Biz de buradan bölgeyi kana ve ataşe bulayan IŞİD ve yandaşlarının değil, Göbelsi kıskandıran yalancıların, IŞİD savunucuları ve kollayıcılarının değil, ama onlara karşı savaşanların, insanlığı, ölüme karşı yaşamı savunanların, yüreklerini bu insanlık mücadelesiyle birlikte atan herkesin bayramını kutlayalım:
Kurban Bayramınız kutlu olsun!
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00