06 Ekim 2014 00:36

Oynak ve katı siyaset...

Oynak ve katı siyaset...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eskiden anlı şanlı Kenan Paşa yurtiçi turlarında gittiği kentlerde yaptığı konuşmalara “Bursalı şöyle” .. “İzmirli böyle” diye başlardı. Koca bir kente ve nüfusuna da “oynak” payesini uygun görmüştü.
Paşaların paşası darbeci faşist haklı değildi, ama AKP hakkını veriyor! Oynak mı oynak bir siyaset izliyor. Hatırlayın; “biz IŞİD karşıtı koalisyona katılmayız”, “askeri operasyona hayır” diye tozu dumana katıyordu. Tayyip Beyefendi Newyork’a gitti, siyaset anında değişti. Beş dakika sürmedi. Libya’da da böyle olmuştu. “NATO operasyonuna hayır”dan aynı operasyona 5-6 gemi ve daha fazla uçakla katılmaya oynamıştı siyaset. O oynama “uzun” sürmüş, zıttına dönmesi bir gün kadar sürmüştü!
Oynaklık var da katılık yok mu peki AKP siyasetinde? Olmaz mı? Baksanıza, Biden’a özür bile dilettirildi: “Başta IŞİD olmak üzere hiçbir terör örgütüne en ufak bir yardımımız olmamıştır. Yabancı savaşçılar asla bizim ülkemizden Suriye’ye girmemiştir.” Biden uluorta tersini iddia etmiş, “IŞİD tehdidinin bugünkü seviyesine gelmesinde Türkiye gibi müttefiklerin büyük rol oynadığı”nı söylemişti. Üstelik “Erdoğan bana ‘siz haklıydınız, biz çok kişinin geçişine izin verdik’ dedi” diye “Erdoğan itirafı” olarak yorumlanan aktarmalar yapmıştı. Sonra özür! Koskoca Amerika! Akit türü gazetelerin dediği gibi yoksa “en büyük Türkiye” mi?
Geçelim, sadece diplomasi. Ama bu kadarı bile çoktur Amerika için ve hem intikamını alacak hem de bir daha Biden türü ağzında bakla ıslanmayan patavatsızları Başkan Yardımcısı yapmayacaktır. Tam askeri harekata ve bunun için müttefiklere ihtiyaç varken, sadece Türkiye de değil, bütün müttefikleri suçlayarak baltayı ayağına vuran yönetici herhalde kariyerini bitirmiştir!
Fırsatını iyi yakalayan Tayyip Bey, daima propaganda ettiği gibi “dik durmuş”, hamleyi püskürtmüştür. Haşa sınırdan tek bir silah ve silahlı adam geçirmemiştir Türkiye! Pestir, ama diplomasi böyle bir şeydir. IŞİD “destekçiliği”nden, doğrusu IŞİD’in sırtını sıvazlayan yeni-Osmanlıcı yayılmacılık taktiğinden beş dakikada koalisyona katılmaya dönülmüş.. Bir-iki günde istenen askeri harekat için tezkere çıkarılmıştır.. Ama IŞİD’in başta güneydoğu illeri olmak üzere tüm Türkiye’de cirit atması.. Hastanelerde öncelikle tedavi görmeleri.. Silahlandırılmaları.. Sınırdan insan ve malzeme olarak lojistik destek.. Ve Kobane’de olduğu gibi milis geçişleri imkanı sağlanarak askeri destek almaları, asla ve kat’a hiç olmamıştır! Herkes kördür, sağırdır ve aptal!
Ne yapalım ki, burjuva diplomasisi olmayanı olmuş, olmuşu olmamış gösterme sanatıdır ve Biden sınıfta kalmıştır!
Başka katılık? “IŞİD neyse bizim için PKK odur”! Söyleyen, “çözüm süreci” deyip duran cumhurbaşkanı! Ne demek bu? Ama siz PKK ile görüşüyorsunuz. Gerçi IŞİD’le de görüşüp pazarlık yaptığınızı da bizzat siz söylediniz. Aynı mı? PKK ile “barışma” çabasındaysanız IŞİD’le de mi barış arıyorsunuz? Yoksa Kürt sorununda çözüm ve barış yalan mı?
Türk-İslam sentezcisi AKP asla Kürtlerle Türklerin eşit haklara sahip olmasını öngörmemiştir. Asla Kürt hareketini gerçek bir muhatap kabul edip onunla çözüm ve barış için görüşmemektedir. Tümü aldatmaya yöneliktir! Peşine düşülen, askeri önlemlerle ezilemeyen PKK’nin barış dili kullanılarak, “cek”-“cak”larla, vaadlerle beklenti yaratılarak kuşatılıp hareketsizleştirilmesi ve silah bırakmaya “ikna edilme”sidir. Gönüllü ya da kuşatılarak gönülsüzce iknaya zorlanması. “Kobane’yle ‘çözüm süreci’nin ne ilgisi var” söyleminin başka açıklaması olamaz: Amerika bir yana, “süreç” zaten sadece laftı, şimdi Kürt liderleri de “bitmiştir” demektedirler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa