Eğer Kobanê düşerse

Yalnızca yürekleri ve gerilla silahlarıyla yurtlarını savunanlara,
kadın, ihtiyar, çocuk kitleleri halinde bir umut ışığını korumaya çalışan sahici insanlara
ve onların kentine
ağır silahlar, tanklar ve toplarla saldıran ölümün adamları
 bu adaletsiz savaşın sonunda
zafer hırıltıları eşliğinde bıçaklarındaki kanı yalayarak kara bayraklarını aydınlığın burcuna dikerlerse;
sizin diplomatik hesaplarınızı da,
neo-osman hayallerinizi de,
kardeşlik, edep, haya edebiyatınızı da,
“IŞİD Kobanê’yi, TSK IŞİD’i, ben de koalisyonla beraber Esad’ı” diyen aklınızı da,
ikiyüzlülüğünüzü, sahtekarlığınızı, hırsızlığınızı, savaş batağında saklayacağını sanan siyasetinizi de,
hepsini birden,
öfkenin, nefretin, hıncın ne olduğunu lisan-ı münasiple size anlatacak bir Nuh Tufanı’nın dalgaları içinde çırpınırken göreceğinizi haber veren işaretlere bakın!
Hiçbir şeyden değilse, bundan korkun!