Saflar yeniden belirleniyor

Kobanê ile dayanışma eylemlerine yönelik devlet şiddeti; MHP ve  Hizbullah’ın sokağa salınması sonucu ortaya çıkan çatışmalarda insanların yaşamını yitirmesi ve birçok il ve ilçede sokağa çıkma yasağına kadar geldi.
Kobanê’ye destek eylemlerinin hızla yayılması ve kitleselleşmesi karşısında Hükümet polisiye önlemleri had safhaya çıkardı. Polis, IŞID’in saldırılarına karşı çıkan ve Hükümetin dolaylı olarak IŞİD’i destekleyen Kobanê politikasını protesto eden her toplantıya gaz, cop, basınçlı su, TOMA’larla yaptığı saldırıları daha da etkinleştirirken bir yandan da göstericilere karşı gerçek kurşunlar kullanmaya da başladı. Nitekim dün bu yazının yazıldığı saatlerde Muş-Varto’da bir kişinin polis kurşunuyla hayatını kaybettiği kesinleşti.
Sadece bu da değil, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin taraftarlarıyla bayramlaşması sırasında Abdi İpekçi Spor Salonu’nda yaptığı konuşma sırasında yaptığı çağrılara uyan Ülkücüler de İstanbul başta olmak üzere bir çok kentte HDP binalarına, Kürtlerin işyerlerine ve eylemlere katılanlara yönelik saldırıya geçtiler. Dün gündüz saatlerinde bile MHP’lilerin çeşitli yerlerde saldırılar yaptığı haberleri geliyordu.
Öte yandan IŞİD’in Türkiye kolu gibi faaliyet gösteren Hizbullah’ın Batman, Diyarbakır gibi illerde gösteri yapan halka yönelik saldırıları, silahlı çatışmalara kadar vardı. Bu çatışmalarda sadece, gazetemiz yayına girdiği saat itibariyle, Diyarbakır’da 10 kişinin (toplamda 19 kişi) hayatını kaybettiği açıklandı. Hizbullahçı caniler, “kelle kesme” törenleri yapamadıkları için olacak şimdilik sadece öldürdükleri insanların cesetlerini sosyal medyada, üstelik de legal partilerinin imzasıyla yayınlamakla yetindiler.
Kısacası Kobanê’ye yönelik IŞİD saldırısının ilerlemesine paralel olarak Türkiye’de de her alanda “IŞİD’den yana olanlar ve olmayanlar” diye bölünmelerin başladığını görüyoruz.
Hükümetin polis güçleri yanında sahneye çıkan Hizbullah ve MHP güçlerinin “Kobanê’yle dayanışma” etkinlikleri çerçevesinde hareket eden yığınları terörize etmek, eylemleri marjinalleştirip yaygınlaşmasını önlemek için ortaya çıkan bu durumu kullanacağını görmemek için çok saf olmak gerekir.
Hükümetin başını çektiği IŞİD’in Kobanê’de zafer kazanmasını açıkça ya da dolaylı yoldan benimseyen taraf önceki günden itibaren artık Hizbullah’ın ve MHP’nin de katıldığı bir “cephe” olmuştur. Kürt fobisi IŞİD korkusundan daha büyük olan sağın ve solun ulusalcılarının, hatta ağızlarından laisizmi düşürmeyen kimi çevrelerin de “Kürt fobisi”ne dönüşmüş ideolojileriyle, biz IŞİD’e karşıyız diye yemin billah etseler de safların böyle belirleyeceklerini söyleyebiliriz.
Ama öte yandan Kürtler, laiklik mücadelesi etrafında hayli bir birlik sağlamış Aleviler, laik ve demokratik bir Türkiye mücadelesi içindeki aydınlar, demokratlar, HDP, EMEP, ÖDP, Halkevleri, TKP’ler, nispeten de CHP ve tabanı… gibi siyasi odaklar; demokratik, laik bir Türkiye ve halkların kardeş olduğu, anti emperyalist, laik ve demokratik bir Ortadoğu’dan yana olan halk kesimleri, bugün laik ve demokratik bir cephe oluşturmak için oldukça fazla nedenler vardır.
Dahası, IŞİD’ci şeriatçılığa ve AKP’ye kadar uzanan dinci, mezhepçi siyaset anlayışına karşı elbette çok daha geniş zemin vardır. İşte dün iş bırakan Eğitim Sen, bugün grev çağrısı yapan KESK de elbette emek cephesinden bir platform açarak laik, demokratik Türkiye ve Ortadoğu talebi etrafında IŞID’ciliğe ve müttefiklerine karşı mücadeleye bağlanan son derece geniş bir emek cephesini de oluşturulabileceği ortadadır.
Dolayısıyla süreç bir yandan geniş halk kesimlerinin birleşmesini baskılamak ve mücadeleyi marjinalize etmek için yararlanacaktır. Dolayısıyla MHP ve Hizbullah’ın sahneye çıkmasını bir rastlantı olarak göremeyiz.
Tersine bunlar, halka karşı “sivil kuvvetler” oluşturmak üzere yeni, kontrgerillanın yenilenmesidir.
Kobanê direnişi, yeni bir saflaşmanın ve mücadelenin Türkiye ve Ortadoğu’da laisizmle demokratikleşmenin ayrılmazlığını sadece teorik olarak değil ama bugüne kadar ayrı ayrı hareket eden (Kürtler, Aleviler, aydın ve demokrat çevreler, çeşitli siyasi odaklar,…) çevreler için, IŞİD’in savunduğu dünyaya karşı yeni bir pratik dayanak doğmasına yol açmıştır.
Kobanê sadece Kobanê olmayı aşan gelişmelerin önünü  açıyor!