Hak, adalet ve Bilic
Fotoğraf: Envato
Slaven Bilic, futbola alışılmışın dışında bakan bir teknik adam. Gerçekleri açık sözlülükle dile getiriyor. Bu da onu, sözlerine değer verilen, güvenilir kişi kılıyor. “Mazeret bulma”, “sorumlulukları başkasına yıkma”, “özeleştiriden kaçınma” gibi edimlerin geniş yer tuttuğu futbol kültürümüzde tam da en çok ihtiyaç duyulan bir figür konumunda... Futbol, kısır çekişmelerden kurtulacak, insanların ilgisini çekmeyi ve kitleleri heyecanlandırmayı sürdürecekse bu, Bilic gibi futbola gerçekçi ve dürüst gözle bakabilen kişiler sayesinde gerçekleşecek...
Geçtiğimiz hafta Balıkesirspor ile oynadıkları maçtan sonra bir gazeteci Bilic’e, Ersan’ın gole giden Sercan’ı düşürdüğü pozisyonla ilgili olarak ne düşündüğünü soruyor. Bilic’in yanıtı, duymaya pek alışkın olduğumuz türden değil: “Ersan’ın pozisyonu kırmızı karttı. Hakem o pozisyonda hata yaptı.”
Takımının 1-0 galip geldiği maçın ardından yaptığı bu açıklama, Bilic’in hak ve adalet kavramlarıyla ne kadar sahici bir ilişki kurduğunun yanı sıra yüksek özgüveninin de göstergesi...
Hak ve adalet kavramları, özellikle dört büyük kulübün yöneticilerinin dilinden düşmez. Ne zaman hakem hatası mağduru olsalar, hemen çeşitli komplo teorileri eşliğinde zırvalamaya başlarlar... Önlerini kesmek, başarılı olmalarını engellemek isteyen birtakım karanlık güçlerin varlığından şikayet ederken bir yandan da “hak ve adalet istiyoruz” minvalinden naralar atarlar. Hatta daha ileri gidip isyanlarına(!) tehdit ve şantaj boyutu eklemekten de geri durmazlar. Ama tabii artık birer klişeye dönüşmüş bu tür söylemleri şuursuz taraftarlar dışında ciddiye alan pek kimse kalmadı. Yöneticilerin, sadece kendi canları yandığında ses çıkardığını herkes biliyor çünkü...
Gerek tribündeki taraftarları, gerekse de yöneticilerinin lobi gücü sayesinde hakemler üzerinde en büyük baskıyı kendileri yarattıkları halde, yine de en çok onların sesi duyuluyor... Aslında, hakem hatalarının bütün takımlar için söz konusu olduğunu, büyük takımların bu konuda çok daha az mağduriyet yaşadığını onlar da bal gibi biliyor ama işte, başarısızlığın sorumluluğundan sıyrılma adına uydurulacak bahaneler arasında hakemleri suçlamak her zaman ilk sırada yer alıyor...
Söz gelimi, yine Beşiktaş’ın önceki hafta İstanbul Olimpiyat Stadı’nda Eskişehirspor ile oynadığı karşılaşmada hakemler ciddi hatalar yaptılar. Eskişehirspor’un nizami bir golü ofsayt gerekçesiyle haksız yere iptal edilmekle kalmadı bir de son dakikalarda kırmızı-siyahlı ekibin penaltısı verilmedi.
Kendi aleyhlerine yapılan her hakem hatasının ardından “hak, adalet istiyoruz” diye ortalığı velveleye veren Beşiktaşlı yöneticilerden bu kez hiç ses çıkmadı. Ne de olsa hakları yenen, mağdur pozisyonuna düşen kendileri değildi. Bu yüzden de tepki göstermelerine, birtakım karanlık güçlere gönderme yapmalarına hiç gerek yoktu elbette!..
Her fırsatta haktan, adaletten söz eden yöneticilerin, inandırıcı olabilmeleri için mağdur kim olursa olsun aynı tepkiyi vermeleri gerekmez mi?..
Yöneticiler hak ve adaleti sadece kendileri için talep ediyorlar. Başkalarının hakkı yendiğinde sessiz kalmalarından bunu anlıyoruz. Tabii bu da hak ve adalet konusunda tüm söylediklerinin inandırıcılığını sıfırlıyor. Sadece kendi canları yandığında haktan, adaletten söz edenlerin samimiyetine, duyarlılığına inanılabilir mi?..
Oysa maçtan sonra yapılacak, “Bugün hakemin hatalı kararları sayesinde bu maçtan bir puan çıkardık. İnandığımız değerler adına Eskişehirspor’un uğradığı haksızlığa dikkat çekmeyi zorunlu hissediyoruz” şeklinde bir açıklama, aynı yöneticilerin bundan sonraki söyleyeceklerine de inandırıcılık ve güven kazandırabilirdi...
Bilic işte bu yüzden farklı ve değerli bir teknik adam. Hak ve adalet kavramlarının mazeret ya da taraftarları kışkırtma aracı olarak kullanılmayacağı yeni bir futbol kültürüne ancak Bilic gibi cesur kişiliklerle ulaşabiliriz.
Hırvatistanlı teknik adamın farklılığını her şart altında korumayı başarmasını ve futbolun diğer aktörlerinin de onu örnek almasını dileyelim...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26