İmparatorluğun yankıları

Usame’nin öldürülmesinin şafağında Pakistan’da İslamabad’ın dış mahallelerinde ABD beyin takımlarının ve çeşitli diğer konuşmacıların mızırdanmaları duyuluyor. Bu şikayetler çoğunlukla Pakistan’ın ABD ile ikili oyunu ve sonradan terörle savaş olarak nitelendirilen savaştaki iki yüzlülüğü  konusunda. Fakat böyle bir değerlendirme muhtemelen ileri görüşlülükten yoksun ve tek taraflı olacaktır. Üstelik devletlerin dostları olmadığı sadece çıkarları olduğu vecizesini de görmezlikten gelmiş olacaktır. Bütün devletler ikili hatta bazen üçlü oyunlar oynarlar. müttefiklerden ve dostlardan bahsederler fakat bunlar sadece laftır. Gerçekte özneleri ve hizmetleri anlatırlar. Bir dahaki sefere takım elbise içindeki birinin terörle savaş konusunda atıp tuttuğunu duyduğunuzda bunu hatırlayın.
10 Eylül 2002’de Demokrat Kongre Üyesi  Jim Mcdermott CNN Çapraz Ateş programında “Fakat hatırlayınız ki bize Taliban’ı oraya yerleştiren, parayı verdiren, Taliban’ı  Pakistanlılara karşı finanse ettiren Amerikan siyasetidir. Parayı kesebilirdik  ve orada olanları durdurabilirdik. Orada ne olduğunu biliyorduk. Tek istediğimiz istikrarlı sessiz bir  Afganistan’dı. Öyle ki o zaman oraya bir boru hattı kurabilir ve gerçekte istediğimize kavuşabilirdik” dedi.
Bunun anlamı, El-Kaide’nin selefi Taliban’ın CIA, FIA (Pakistan haberalma teşkilatı) ve MI6 (İngiliz haberalma teşkilatı) ortak yapımı olduğudur. Pakistan, Talibanı Afganistan’daki Paştun gücüne karşı bir tampon kuvvet ve Hindistan savaşında potansiyel bir araç olarak kullanmak istedi. Amerikalılarla İngilizler Taliban’ı Kabil’deki Sovyet destekli hükümete karşı bir silah olarak kullanmak istediler. Ronald Reagan’ın Taliban mücahitlerini Ruslara karşı gaddarlıklarından dolayı nasıl kurucularımıza benzettiğini ne çabuk unuttuk?
Steven Kinser 2006’da yayımlanan “Devirmek” adlı kitabında Amerikalılara danışmanlık yapan laiklik taraftarı bir Afganlıdan alıntı yapıyor: “Tanrı aşkına, kendi suikastçılarınızı finanse ediyorsunuz” Taliban El-Kaide suikastçılarını doğurdu ve gerisi de tarih. O zamandan beri savaş ABD’nin güçlüler için yarattığı bir oyun oldu, demokrasi için değil. Petrol piyasası için, özgür piyasalar değil, kaynak için, insan hakları için değil.