Barış için, halk için bütçe!

Yazının başlığını gören okurlar; “Daha bütçenin yasalaşmasına iki buçuk ay varken ve ülkenin gündemi;
* Kobanê’de direnişin giderek IŞİD’i yenilgiye uğratacak bir seyre girmesi,
* Cumhurbaşkanının çağrısıyla Hükümetin “Güvenlik Yasa Tasarısı” adı altında Meclise getirdiği ve temel hak ve özgürlüklere saldırı mahiyetindeki girişim,
* Çözüm süreci” tartışmaları, Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi, “Akil İnsanların” yeniden toplanması,… girişimleri,
* 2015 Genel Seçimi nisana mı alınacak yoksa haziranda mı yapılacak tartışmaları,
* BM Genel Kurulunda, BM Güvenlik Konseyinin geçici üyeliğine aday olan Türkiye’nin Arap-İslam dünyasından bile destek göremeyerek sadece 60 oy (Beş yıl önce Türkiye 151 oy alarak seçilmişti) alarak, AKP Hükümetinin dünyanın gözündeki yerinin bir kez daha ortaya çıkması,… gibi gündemin çok sıcak ve önemli konuları varken bu ‘bütçe yazısı’ da nedir?​” diye soracaklardır!
Çünkü bütçe; çoğu zaman algılandığı gibi, işçi sınıfını, emekçileri, fazlaca da ilgilendirmeyen, hükümetin gelir giderlerini dengelemek için oluşturduğu ve Meclisteki siyasi partilerin de üstünde hükümetle laf yarışı yaptığı bir yasa değildir.
Meclise sunulan 2015 Bütçe Yasa Tasarısı’nda asgari ücret, memur maaşları, faizler, enflasyon, hatta TİS’leri sınırlayacak temel parametreler de Bütçe Yasası’nda yer almaktadır. Bu yüzden de işçilerin, kamu emekçilerinin, onların sendikacıları, sendikaları, partileri bütçenin nasıl bir bütçe olduğuna müdahale etmeden bütçeyi işçiden, emekçiden alan patronlara, rantçılara, büyük tekellere veren bir emme basma tulumba olmasını önleyecek bir müdahaleyi sendikal mücadelenin bir unsuru olarak ele almadan, başarılı sözleşmeler yapmaları mümkün olmayacaktır.
Bütün bunların da ötesinde bütçeyle, günümüzün koşulları içinde bir savaş ortamı mı barış içinde bir bölge ve Türkiye mi amaçlanıyor bunu da Bütçe Yasası açıkça gösterir. Dolayısıyla barış mücadelesi, “Çözüm sürecinin” gerçekten çözüme mi yoksa hükümetin kendine göre amaçlarına göre mi kullanılacağını da bütçeden görmek mümkündür.
Yine bütçeden emniyete, askere, jandarmaya, MİT’e ayrılan paylar, Başbakan Davutoğlu, geçtiğimiz bir aylık Başbakanlık döneminde 109 milyon lira harcamış örtülü ödenekten. Ki, AKP hükümetleri öncesinde bu rakam başbakanların bir yıl içindeki harcamalarına yakındır!
Kuşkusuz dün Meclise sunulan önümüzdeki iki ay boyunca Mecliste tartışılacak olan 2015 bütçesi, pek çok yanıyla gazetemizde ele alınacaktır. Ancak sadece gazetemizde ya da genel olarak medyada yapılacak tartışmalarla, bütçenin kimden alıp kime verdiği teşhir edilebilir ama bu teşhir Hükümetin bütçe üstünden işçi sınıfına, halkın her kesimine yönelik saldırısına karşı bir mücadelenin örgütlenmesiyle birleşmezse, bu teşhirin çok bir faydası olmaz.
Bu yüzden de basın üstünden yapılacak teşhir emekçiler içinde yayılıp; işçilerin, emekçilerin ileri kesimleri, sendikaları, emek örgütleri, bütçenin halkçı, barışa hizmet eden, zenginden alıp yoksula veren bir bütçe olması mücadelesiyle birleşmek durumundadır. Bunun için de elbette her sanayi bölgesinde ortaya çıkmış olan ileri işçi kesimleri, her bileşim ve biçimdeki sendikal platformlar, kurultay komiteleri, sanayi komiteleri, her iş kolundan sendikalar ve sınıftan yana olmaya devam eden sendikacılarla da birleşerek bir mücadeleye girmek durumundadırlar.
Elbette ki bu mücadele, temelde bütçenin ne getirdiği, ne götürdüğü üstünden yapılacak, bu amaçla da emekçilerin ileri kesimlerinin, onların her türden örgütlerinin örgütlediği ve;
n Mümkün olan  en geniş işçi, kamu emekçisi (emekçi) kesimlerinin katılımıyla yapılacak toplantılar; bildiri, broşür, duvar gazetesi, afiş, basın açıklaması, yürüyüş, miting…  her aracın kullanılarak yapılması,
* Bu mücadelenin süreçte yapılan TİS ve insanca yaşayacak bir asgari ücret mücadelesiyle de birileştirilmesi,
* Bu mücadelenin yerel sendikal platformlar oluşturulması, her türden sendikal örgütlenmeler girişimleriyle birleştirilmesi,
* Taşerona karşı mücadele ile işçi sağlığı ve iş güvenliği talepleriyle ilgili mücadelenin de pek çok yönüyle Barış için ve Halk için bütçe mücadelesiyle birleştirilmesi son derece önemlidir.  
Gazetemizin bu alanda üstüne düşeni yapacağından şüphe duyulmaz.