19 Ekim 2014 00:19

Sevgili Goddardcılar, öğrenciler, mezunlar, veliler, profesörler (2)

Sevgili Goddardcılar, öğrenciler, mezunlar, veliler, profesörler (2)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dewey “Eğitim yaşam için hazırlık değildir. Yaşamın kendisidir.”
Sevgili mezunlar, böyle sözler hiç bir zaman bu kadar gerçekçi olmamıştır. Ulusların başı  derin belada -bizleri bataklığa sürükleyen eski düşünme biçimi nedeniyle- hem yurt içinde hem de küresel anlamda. Bunlara aklımıza gelen bölgesel isimleri referans olarak verebiliriz: Gazze, Ferguson ve Irak
Goddard öğrencileri olarak bu zorlukların kolay olmadığını biliyorsunuz, fakat onlarla yüzleşmeli ve onları ele almalısınız.
Brezilyalı Bilgin Paulo Freire’nun çığır açan ‘Ezilenlerin Pedagojisi’ psikolojiyi dönüştürme ve dünyadaki yerimizi derinleştirmek ve genişletmek için gücünü varsayar. Dahası, birey radikal düşüncelerini araştırmaya kalkarsa, onu sosyal değişim ve dönüşümün anlamı ile teması derine çeker. Birey değişir; fakat ön koşulu toplumsal değişimdir.
Goddard, birkaç başka yerlerin cesaret edemediği noktada bile, olayın büyüklüğü ve yönlendirme nedeniyle, öğrencilerin soruları cevaplamaya odaklanmaları için zaman ve önem vermiştir.
Goddard’ı Goddard yapan şey bu gibi konulardır. Güç, siyaset, ırk, cinsiyet, mekan soruları üzere. Mesela bunlar birinin dünyada nerede durduğu üzere sorular, ve dalgalarla yıkanmış karmaşa içinde ki dünyada nasıl hamle atmalı, nasıl hareket etmeli, nasıl etkileşim sürmeli gibi konular olabilir.
Özünde, bir genç, ya da bu konuda yaşlı biri de olabilir, sessiz terör duygusu içeren dünyanın genişliğine bakarak nasıl o korkunç gürültünün ortasında ses olabiliyor? Nasıl düşünebilme ortamı yaratan sesi nasıl buluyor? Olmak için? Büyümek için mi?
İçinden gelmesi gerektiğini biliyoruz -sizi harekete geçiren, sizi karıştıran canlandıran, en gerçekçi, en derin içinden gelen, diğer enstitülerin olmadığı gibi, Goddard, bu içinden gelen sesi, sessizce sorgulamanızı talep ediyor, ve uygun olduğunda da, bu sesi yükseltmenizi-. Kim bilir ki? En derinlerde yatan sesin bir ulus içinde yankı yapacağını, dünya çapında olmasa bile. İşte burada sosyal değişim ve toplumsal dönüşüm Goddard’ın varolma nedenlerini oluşturur. İşte sosyal değişim ve toplumsal dönüşüm Goddard’ın varoluş nedenlerini oluşturur.
21’inci yüzyılın dünyasına yeni sorular gerekir. Ama daha da önemlisi yeni cevaplara ihtiyacımız var. Olumsuz bir şey ima eden sözlerin ve dedikoduların büyük savaşlar başlatabileceği bir dünyada yaşıyoruz.
Yeni düşünme tarzı gerektiğini söylemedim mi? Şu an ki izlenen sosyal, siyasi, ekolojik ve global yol, en azını demek gerekirse, sürdürülemez durumda. Belki de Goddard’ın bazı yeni mezunları yaşayan ve doğmamış kuşakların karşı karşıya kaldığı sorunlara önlem alacak yeni yöntemler düşünmelidir. (Devam edecek)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa