AKP'nin sanatla sınavı
Fotoğraf: Envato
“Hiç kimsenin hayat tarzına karışmayacağız!” aldatmacasıyla geldiler. Gelir gelmez de kadınların bedeninden giyim biçimlerine, kız çocuklarının kaç yaşında başlarını örtüp okulu bırakacağına; kısacası eğitimden sağlığa kadar birçok alanda yaşam biçimlerimize karıştılar, karışıyorlar. AKP’nin geldiği günden beri yaşamlarımızdaki olumsuz değişimleri yazmak bu köşenin sınırlarını aşıyor. Biz bugün Kültür Merkezi kapatmaktan kitap-oyun-film-konser yasaklamaya uzanan engel ve baskıların yalnızca birkaçından söz edeceğiz.
2010’da Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen İstanbul’un bu yılı konser, opera salonu olmadan geçirmesinden başlayalım. Evrensel gazetesi okurları, AKP iktidarının, İstanbul Atatürk Kültür Merkezini yıllardır nasıl atıl bıraktığını, nüfusu 20 milyona varan kenti salonsuz bıraktığını çok iyi biliyorlar. Çünkü Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Derneği Türkiye Merkezi Başkanı ve Yazar Üstün Akmen bu konuyu hemen her hafta köşesine taşıyor. Sorular soruyor en yetkili kişilere, ancak yapılan uygulamanın savunulacak yanı olmadığı için kimse yanıt veremiyor.
AKP hükümetinin ülke genelindeki engel ve yasakları, seçildikleri yerel yönetimler eliyle sürüyor. 2014 yazında, Antalya’da yaşamını sürdüren Usta Şair Şükrü Erbaş, son yerel seçimlerde işbaşına gelen AKP’li belediye başkanının icraatını şu sözlerle duyurdu kamuoyuna:
“Yaklaşık 20 yıldır kente, kendi olanakları içerisinde kültür ve sanat etkinlikleri sunan Antalya Sanatçılar Derneğinin Kale Kapısı’ndaki bahçesini / mekanını derneğin elinden almak için ihtar çekti, sözleşmeyi tek taraflı iptal etme yoluna gitti.
Yıllardır Antalya dışından, ANSAN’ın davetlisi olarak bu kente gelen yazar-şair-eleştirmen-ressam-müzisyen-gazeteci bütün arkadaşlarımın, bu sanat düşmanı, kültür yoksunu uygulamaya karşı, bulundukları yerlerden (gazete-dergi-sosyal medya-televizyon vb.) bir biçimde seslerini çıkarmalarını, konuyu acilen duyarlı çevrelerin ilgisine sunmalarını, Antalya’da yaşayan pek çok insanın soluk aldığı bu mekanın yağmalanmasını önlemek için ellerinden geleni yapmalarını bütün içtenliğimle diliyorum.” Yıllar önce, bir söyleşi ve şiir dinletisiyle konuk olduğum ANSAN’ın Antalya’nın kültür sanat yaşamına katkısına yakından tanıklık etmiş biri olarak bu uygulamayı şiddetle kınıyorum.
Bir başka antidemokratik uygulama haberi; Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinin Filyos beldesinden geldi. AKP’li belediye, “Dalgaların Filyos sahiline sürüklediği malzemeleri toplayıp sanat yapıtı haline dönüştüren Filyoslu Mask Sanatçısı, Emekli Öğretmen Mehmet Türkçelik’in Atölye İskele adını verdiği atölyesini ruhsatsız olduğu gerekçesiyle mühürledi.” Mehmet Türkçelik, ruhsat almak için başvuruda bulunduğunu, ancak kendisine büyük güçlük çıkarıldığını belirtiyor. “Çaycuma Gelir İdaresi Başkanlığından almış olduğum sanatçı belgesi nedeniyle de vergiden muaf olduğumu anımsattım. Ancak dinletemedim. Çünkü belediye burayı kapatmaya kararlıydı./.../ Güzellik düşmanı belediye ile her türlü demokratik yoldan mücadele edeceğim.”
2012 Karaelmas İbni Sina Kent Ödülü sahibi, çocuk ve gençlerin sanatsever eğitimci dostu Mehmet Türkçelik sanatı, sanatçıları ve Filyos’u sevenlerden destek bekliyor.
Bir başka yasak haberi, Devlet Tiyatrolarından geldi. “Güneş Batarken Bile Büyük” adlı oyunun sansürlenmek istenmesi DT Genel Müdür Vekilinin istifasına neden oldu. Sanat alanındaki en son sansür Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının konser programına getirildi. Programda yer alması engellenen Fazıl Say yazdığı bir mektupla bu hukuksuzluğa karşı çıktı.
Öyle görünüyor ki “Kimsenin hayat tarzına karışmayacağız” aldatmacasıyla kitleleri kandıran AKP iktidarı,ülke çapında sanat alanına karışmayı sürdürerek halkın AKP kafasının uygun gördüğünü izlemesini, dinlemesini, okumasını istiyor. Bu halkın yaşam biçimine doğrudan karışmaktır; halkın istediği yapıtları izleme, dinleme, okuma özgürlüğüme vurulan bir darbedir. O nedenle kitlelerin vakit geçirmeden sanat sınavından sınıfta kalan AKP kafasına karşı bilinçlenmesi; engellenen sanat yapıtı, sanatçı ve türlü bahanelerle kapatılan kültür sanat merkezlerinin yanında yer alması gerekmektedir. Yoksa daha çok yasaklama ve engelleme haberi ve destek çığlığı gelecek ülkenin her yerinden…
- ‘Ülkesi ağıdistan’ 10 Aralık 2016 00:52
- Haklar ve görevler... 03 Aralık 2016 00:34
- İstanbul’da bir güz masalı: Uluslararası kitap ve sanat fuarı 19 Kasım 2016 00:11
- Hayatın umutlu sesi 05 Kasım 2016 00:27
- ‘Hişt hişt!’ 22 Ekim 2016 00:20
- 8 Mart yaklaşırken 05 Mart 2016 00:22
- Barış için adım atmak... 13 Şubat 2016 00:58
- Umudu diri tutanlar... 16 Ocak 2016 00:51
- Tek dileğim barış! 02 Ocak 2016 00:52
- 'Hani biz kardeştik?' 19 Aralık 2015 01:00
- Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’ 05 Aralık 2015 00:51
- Canlı bomba olmaya övgü: Aleko adlı bir çocuk 21 Kasım 2015 00:51