Kardeşlik ve saygı
Fotoğraf: Envato
Maçlar öncesinde İstiklal Marşı söylenmesi yetmiyormuş gibi şimdi de mehter marşı modası başladı. Uluslararası nitelik taşıyan karşılaşmalarda bu tür sığlıklara alışkınız, çünkü en büyük kozumuz gaza gelmek. Lakin lig maçlarında mehter marşı çalmanın anlamı ne ki?.. Durup dururken nereden çıktı bu?.. Birileri, mevcut konjonktürde milliyetçiliğe gaz vermenin uygun olacağını düşündü herhalde!..
Futbol her fırsatta milliyetçiliği, ırkçılığı kitlelere pompalamanın aracı olarak kullanılırken, stadyumlar da adeta gericiliğin birer kalesi haline getirildi. Futbolu ve taraftarlık kurumunu kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde fanatizm ve milliyetçilik ekseninde kurgulamak, işin kaymağını yiyenlerin temel amacıydı. Gerilim onların her zaman baş gıdası oldu.
Futbolu huzurlu ortamda oynamanın yolu ise gaza gelmekten ve fanatizmden uzak durup kardeşlik ve saygı olgusunu hiçbir koşulda elden bırakmamaktan geçiyor... Mehter marşıyla hiçbir yere varılamaz ama kardeşlik ve saygı sayesinde sadece futbolda değil, hayatın her alanında beklentilerimizi, umutlarımızı, hayallerimizi gerçeğe dönüştürebiliriz.
Tabii saygı derken bunu sadece rakiplerle sınırlamamak lazım... Saygının, futbolun bütün unsurlarını kapsaması önemli. Mesela, Gökhan Töre’nin dördüncü hakeme ettiği küfre kılıf uydurmaya çalışanların saygı kavramından ne anladığını merak etmemek elde değil. Beşiktaşlı bir yönetici oyuncusunu eleştireceği yerde, aynı küfrü kendi küçük çocuğunun da ettiğini dile getirerek durumu normalleştirme çabası içine giriyor. Bir anlamda saygısızlığa ortak oluyor. Elbette bununla da kalmıyor ve işi; hakemin taraflı yönetimi yüzünden maçı kaybettikleri iddiasına kadar götürüyor. Sorunlu oyuncuya sorumluluk duygusu kazandırıp onun gelişimine katkıda bulunacak zahmetli(!) yolu izlemektense kolay olanı tercih ediyor ve hakemleri suçluyor...
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, birkaç futbolcu ve Teknik Direktör İsmail Kartal ile birlikte Ereğli’de Fenerbahçe altyapısındaki minik futbolcuları ziyaret ediyor. Çevresini saran miniklere İsmail Kartal’ı göstererek önce “Bu kim”, ardından da “Ne iş yapar bu” sorusunu soruyor... Kaba ifadeler içeren böylesi bir yaklaşımın İsmail Kartal’ın saygınlığını zedeleyeceğini hiç düşünmüyor bile. Soruyu, “Çocuklar, bu abinizi tanıdınız mı” diye sormak aklına gelmiyor. Aziz Yıldırım söz konusu olunca saygı çıtası pek yükseklere çıkamıyor ne yazık ki. İlk yarısı 0-0 biten bir karşılaşmanın devre arasında hakemlere, “Adam gibi maç yönetin, yoksa burada size bir daha maç yönettirmem” şeklinde tehdit savurmaktan çekinmeyen bir kişiden genel anlamda saygılı yaklaşım beklemek aşırı iyimserlik olur... Ne de olsa o, güç sahibi. Güç sahipleri saygı duymaz, onlara saygı duyulur!..
Galatasaray’da ise yeniden göreve gelen Abdurrahim Albayrak, herkesin rahat olmasını ve bu sene kesinlikle şampiyon olacaklarını söylüyor. Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyor?.. Aslında bu da bir tür rakiplere saygısızlık örneği değil mi?.. “Kesinlikle şampiyon olacağız” demek, rakipleri hiçe saymak, onları adam yerine koymamak anlamına gelmiyor mu?.. Kesinlik içeren ifadelerle taraftarları koşullandırmak yerine, “Şampiyon olmak için elimizden gelen gayreti göstereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın” demeyi, kendisine yakıştıramıyor mu?.. Taraftarlara güven vermek adına rakipleri küçümsemek şart mı?.. Ayrıca Albayrak, taraftarları bu şekilde koşullandırmanın, muhtemel başarısızlık durumunda üzücü sonuçlara yol açabileceğini düşünemiyor, öngöremiyor mu?.. İlla musibet yaşandıktan ve iş işten geçtikten sonra mı bazı şeyler dank edecek?..
Hem daha huzurlu bir futbol ortamı oluşturmak hem de teknik anlamda futbolu daha üst seviyelere taşıyabilmek için fanatizm ve milliyetçilik gibi gerici unsurlar eşliğinde dolduruşa gelmeye, taraftarlık üzerinden nefret ve düşmanlık dalgası yaratmaya değil, kardeşlik ve saygı temeli üzerinde yükselen yeni bir futbol kültürüne ihtiyacımız var...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26