31 Ekim 2014 01:08

Basının bir kazanın ayrıntılarıyla imtihanı

Basının bir kazanın ayrıntılarıyla imtihanı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bilgi Üniversitesinde verdiğim haber sosyolojisi yüksek lisans dersinde sıklıkla güncel haber içeriklerini inceliyor ve analiz ediyoruz. Bu çalışmalara katılan öğrencilerimden biri, Cansever Güven, Ermenek’teki maden kazası ertesinde basının haber içeriklerine sistematik olarak baktı. Bununla yetinmedi, Soma haberleriyle Ermenek haberlerini karşılaştırmalı okudu. İncelemenin sonucunda, gazete haberlerinde benzer iş cinayetlerine ilişkin olgusal verilerin nasıl gelişigüzel ve dikkatsizce kullanıldığı görülüyor. Gazeteciler en basit bir detayda, mesela madende mahsur kalan işçilerin tam olarak kaç metre derinlikte oldukları gibi önemli bir konuda bile hemfikir değiller. Bu bilgileri kimden alıyorlar, nasıl alıyorlar bilemiyoruz ama, kazanın ayrıntılarına yönelik sayısal veriler, aynı Soma’da olduğu gibi birbiriyle tutarsız.

Kazanın hemen ertesinde gazetelerin ilk sayfalarındaki manşet haberlerine bakarsak tutarsızlıklar tablosu daha net çıkıyor ortaya:

* Yeni Şafak, Milliyet, Türkiye, : 18 işçi mahsur 16 kurtuldu, toplam 34 işçi. Derinlik: 375 metre.

* Star: 18 işçi mahsur. Derinlik: 350 metre

* Sabah: 18 işçi mahsur, toplam 33 işçi  Derinlik: 400 metre

* Haber Türk, Yeni Akit, Hürriyet, Vatan, Posta, Bugün, Güneş : 18 işçi mahsur, 8 işçi kurtuldu, toplam 26 işçi Derinlik: 350 metre

* Akşam, Orta Doğu: 18 işçi mahsur, kurtulan sayısı yok. Derinlik: 400 metre.

* Milli Gazete: 19 işçi mahsur kaldı, kurtulan sayısı yok. Derinlik: 300 metre

* Takvim: 18 işçi mahsur, 15 işçi kurtuldu. Derinlik: 350 metre

* Cumhuriyet: 18 işçi mahsur, diğer galeride bulunan 40 işçi kendi imkanlarıyla kurtuldu (Bu 40 kişiden diğer gazeteler bahsetmiyor) Derinlik: 350 metre

* Sözcü: 18 madenci diri diri toprağın altında kaldı (Mahsur kalma ifadesi kullanılmıyor) Derinlik: verilmemiş

* Yeni Asya: Bir maden ocağında işçiler mahsur kaldı şeklinde vermiş haberi ana sayfada, detaylar burada verilmemiş.

* Taraf, Zaman: 18 işçi mahsur, 16 işçi kurtuldu, toplam 34 işçi. Derinlik: 350 metre

* Evrensel: İlk belirlemelere göre 20 işçi mahsur kaldı. Kurtulan veya toplam işçi sayısı hakkında bilgi yok. Derinlik: verilmemiş

Havuz medyası haber içeriklerinde hükümetin aşağıda mahsur kalan işçileri kurtarmak için ‘Çok çalışıp elinden geleni yaptığını’ mütemadiyen vurguluyor.Arama kurtarma çalışmalarında kontrolün yitirilmediği sıklıkla dile getiriliyor. Yöneticilerimizin madencilerin acısını paylaştığını göstermek için iptal edilen programlar (kutlama, gezi, açılış, tören vb.) listeleniyor.

Haber başlıklarında dini ve milli duygular istismar ediliyor.

* Türkiye kelimesi haberlerde sıklıkla kullanılarak milli duygular ön plana çıkarılırken, dini ifadeler de Soma maden kazasında olduğu gibi manşetlerde yerini alıyor. Hatta öyle ki manşetlere atılan başlıklar bile neredeyse Soma’da atılan başlıklarla birebir aynı.  ‘Can’, ‘kara’, ‘yürek’, ‘dua’ gibi olgulardan ziyade duygusallık içeren kelimeler haber başlıklarını domine ediyor.

* Yeni Şafak: ‘Kara Haber’ / ‘301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasının acısı dinmeden Karaman’dan da kara haber geldi.’ / ‘Allah’tan Ümit Kesilmez’ / ‘Davutoğlu: Hüznümüz Büyük’

* Türkiye: ‘Karaman’dan Kara Haber’

* Star: ‘Dualar 18 işçimiz için.’

* Sabah: ‘Kara Gün Dayanışması: Soma’dan Ermenek’e madenciler akın etti.’

* Yeni Akit: ‘Dualar madenciler için’ başlığı altında ‘Galeride kurtarma çalışmaları sürerken, Türkiye’nin gözü kulağı Ermenek’ten gelecek iyi bir haberde… Tüm dualar 350 metre derinlikte mahsur kalan madenciler için.’

* Hürriyet: ‘Allah’tan ümit kesilmez’ ifadesiyle haberi veriyor. Haberin detayında ise ‘TKİ Genel Müdürü, Su çekme işlemleri başlatıldı. Allah’tan ümit kesilmez dedi.’ bilgisi veriliyor.
Yandaş medya haberin içeriğinden ziyade hükümet propagandası ve sözcülüğü yapıyor.Haber içeriklerinde, konu insan hayatı olduğunda bile verilen rakamların (ölü, yaralı sayıları) birbirleriyle çeliştiği, tutarsız olduğu görülüyor. Hatta öyle ki bazı durumlarda ucu açık veya genel ifadelerle geçiştiriliyor. Soma’da olduğu gibi, Ermenek’te de maden kazasını sürmanşette vermelerine karşın, birinci sayfalarında büyükçe bir alanı RTE ve hükümet lehine haberlere ayırıyor.

Özel sektörün işletmeciliğini yaptığı madenlere ilişkin haberlerde yandaş medya özellikle ilk günlerde işletme ismi vermiyor. Bu yaklaşım sermayedarların korunduğu izlenimini veriyor. Çünkü bu süreçte Soma örneğinden de bildiğimiz üzere, özel işletme yetkilileri siyasilerle görüşüp kendi çıkarlarının korunması yönünde girişimlerde bulunabiliyorlar.

Haber takibi yapılmadığı için, sorumlulara ne olduğunu, mahkeme süreçlerinin nasıl devam ettiğini olayı takip eden günlerde öğrenemiyoruz. Manşetler sadece sıcağı sıcağına atılıyor ve devam eden süreçte konuya mümkünse bir daha dönülmüyor. Mesela aylardır Soma faciası birçok gazetenin ilk sayfasında yer almazken, dünkü kaza ile tekrar ilk sayfadan Soma kazası hatırlatılıyor.

Muhalif medya ezilen, sömürülen işçinin hakkını aramak yerine, gazeteciliği siyasi ranta döküp AKP- CHP üzerinden ya da benimsedikleri siyasi ideoloji üzerinden çatışma haberleriyle sürdürmeye çalışıyor. Samimiyetten, iyi niyetten ve profesyonellikten uzak başlıklar ve haber içerikleri dikkat çekiyor.

İnsan hayatı çok ucuz ülkemizde; işçinin hayatı hele de yerin yedi kat altında çalışan madencinin hayatı ise insandan da ucuz.

En kıymetli şey yöneticilerin hayatı, onların can güvenliği, onların siyasi geleceği.

Soma’da olduğu gibi, Ermenek faciasında da basında “Padişahım çok yaşa” zihniyeti devam ediyor.
Dehşet içinde izlemeye devam ediyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa