01 Kasım 2014 01:00

Ermenekli madencilerin zamanlaması manidar

Ermenekli madencilerin zamanlaması manidar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhuriyet kutlamalarına gölge düşürmekle kalmadılar, AKSARAY’ın açılışını da boşa çıkardılar. Hadi cumhuriyet  kutlamaları neyse! Seneye nasıl olsa yine kutlayacağız. Ya yeni cumhurbaşkanlığı sarayı. Türkiye, cumhuriyet olalı böyle muhteşem bir mekan görmemişti. Bunun da her yıl yeniden açılışı olmaz ki?
Zamanı mıydı ölmenin? Başka gün mü kalmadı? İki gün bekleyemedi mi “doğal afet”?
Aslında herkes her şey el birliği etmişçesine Hükümeti ve Cumhurbaşkanını yıpratmaya çalışıyor? O madene hangi dış güçler o tezgahı kurdu? Tabii kim bilir içerde hangi iş birlikçi, hain, bölücü, darbe yanlısı çevre çanak tutmuştur?
Abartmıyorum. Futbol taraftarlarının darbe yapabileceğine inanan ve bunu ciddi ciddi yargılama konusu yapan bir ülkede hiçbir senaryo abartı değildir. Her şey olağan her şey mümkündür.
MGK tarihe geçecek uzun toplantılarından birini daha yaparak iç tehdit kategorisine paralel yapıyı ekledi. Devlet dediğinin gücü düşmanlarının çokluğundan bellidir!
İç ve dış tehdit tanımlamalarında iki binli yılların başına geri döndük.
İşte madenciler böyle hassas bir dönemde gittiler ölüme. Bir tarafta doksanlı yılları aratmayan manzaralar yaşanırken, hazır herkesi “bölücü terör!” tehdidine motive etmek mümkünken Hükümeti yıpratacak bir manzaraya sebebiyet vermeye ne hakkınız var?
Yer altı sularının en zengin olduğu bölgelerden birinde halkı madenlerde kölelik koşullarında çalışmaya mahkum edenler, elbette bu badireyi de üzüntülerini paylaşarak atlatacaklar. 301 kişinin ölümünü unutturduktan sonra 18 kişinin lafı mı olur?
Bütün maden ruhsatlarını verme yetkisini Başbakanlığa bağlamanın elbette bir hikmeti vardı. Odaların yetkilerini ellerinden almanın ilgili sivil toplum kuruluşlarının uyarılarına kulak tıkamanın bizim anlayamayacağımız demokratik nedenleri vardır şüphesiz !
Çevreciliğin daniskasını bilen sayın Erdoğan, mutlaka madenciliğin de daniskasını biliyordur. Başbakanlığa verilen yetkilerin Cumhurbaşkanlığına devri ilk genel seçimden sonra tartışılır. Başkanlık sistemine geçecek bir anayasa değişikliği için yeterli milletvekili sayısına ulaşılamazsa bir süredir hazırlığı yapılan düzenlemeler gündeme gelecek ve bir çok kritik kurum doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlanacaktır.
Sorumsuz ama son derece yetkili bir cumhurbaşkanının, 12 Eylül darbecilerinin hayal dünyasının bile ilerisinde olduğunu adım adım tüm Türkiye öğrenecek.
Uzun lafın kısası refah düzeyi yüksek, her alanda  ileri demokrasinin kurumsallaştığı yeni Türkiye imajına zarar verecek bir görüntüyü vermeye kimsenin hakkı olamaz!
Yas tutarken, ağıt yakarken isyanı çağrıştıracak mesajlar verir haklarınızı aramaya devam eden eylem ve etkinliklere karışırlarsa, sadece siz ölmekle kalmazsınız, yakınlarınızda bunun bedelini öderler.
Bizden söylemesi!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa