07 Kasım 2014 00:50

Fotoistanbul’a ilişkin…

Fotoistanbul’a ilişkin…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Fotoİstanbul “Şehirler ve Hikayeler” temasıyla 17 Ekim tarihinde açıldı. 18 Kasım’da sona eriyor. Festival, etkinlikler ve sergiler olarak iki bölümden oluşturulmuş. Etkinlikler bölümü: Bahçeşehir ve Mimar Sinan Üniversitelerinde  uluslararası 6 ustayla söyleşi, 9 panel, 5 gösteri ve portfolyo değerlendirmeleriyle, 18 -24 Ekim arasında gerçekleştirildi ve bitti.

Şimdi 55 sergi, Beşiktaş Meydanı’nda görkemli sokak sergileri, Ortaköy Yetimhanesi ile Mimar Sinan Üniversitesinde sürüyor. 18 Kasım’a kadar açık olan sergileri izleyemeyenler kaçırmasın derim.
Beşiktaş Belediyesinin sponsorluğunda gerçekleştirilen 1. İstanbul Fotoğraf Festivali görkemli bir açılışla ve bence ani olarak başladı ve 10 gün sonra bitecek. Elimden geldiğince takip etmeye ve notlar almaya çalıştım. Bir ilçe belediyesinin böyle büyük bir organizasyonu gerçekleştirmesi kutlanmaya değer bir girişimdir. Fotoğrafla ilgili bir belediye başkanı olan Avukat Murat Hazinedar’ı bu girişiminden dolayı kutlamak gerek.  Gültekin Çizgen 2.5 ay gibi kısa bir sürede hazırlıklar dahil tüm festivalin gerçekleştirildiğini söyledi.

Onur kurulunu Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın yanı sıra Ara Güler, Güler Ertan, Halim Kulaksız, Ozan Sağdıç ve Mehmet Bayhan’ın oluşturduğu Fotoistanbul’un sanat yönetmenliğini Gültekin Çizgen üstlenmiş. Küratörlüğünü Attila Durak, Hüseyin Yılmaz ve Jason Eskenazi, koordinatörlüğünü Utku Kaynar, danışmanlığını ise Rıza Erdeğirmenci gerçekleştiriyor.   

Etkinlikler bitti, sergiler devam ediyor…

Doğaldır ki bir festivalle herkesi memnun etmek mümkün değildir. Belediye gibi kamu hizmeti veren kurumların bu türden festivalleri gerçekleştirmesi de acayip bir şey değildir, olmamalıdır. Şöyle söylemekte mümkün AKP’li bir belediye böyle bir şey gerçekleştirseydi sağır sultan bile duyardı.  Ama bu festivali ilgilisinin dışında çok geniş bir kesimin duymadığını gözlemledim. İstanbul’daki bir çok üniversitelinin bile haberi olmadı. Haberleri olduğunda da etkinlikler bitmişti. Daha güçlü ve etkin tanıtımlar yapılabilir daha çok izleyicinin katılımı sağlanabilirdi.

Festivale “Sosyal Etki ve Fotoğraf (Fotoğrafın Topluma Etkisi) ve “Sansür” başlıklı  iki panele konuşmacı olarak katıldım. Bildiklerimi ve düşündüklerimi paylaştım. Kültürü ideolojiden, ideolojiyi siyasetten ayırmak mümkün değildir. İktidarın (T.C. hükümetinin) kültür ve sanattan ne anladığı ve yaptığı belli. Yeni Osmanlıcı akım yaratmak ve hayata geçirmek. Yasak, sansür bu amaçta mübah. Bol şaşaa ve para bu uğurda da harcıyorlar. Buna uygun olarak ekonomi politikaları da iktidarın her kademesinden en ufak yapılanmalarına kadar sürüyor. Sendikasız, sigortasız taşeronlaşmaya dayalı  kurumlar…

Siyasal alanın kültür ve sanatı kapsadığı bir gerçektir. İktidarın Siyasal Kültürüne karşı verilecek mücadelede alternatif bir siyasal kültürle olur. Ya da olmalıdır. İdeolojik mücadele bunu gerektirir. Yani AKP’nin uyguladığı yozlaşmaya yalnızca kültürel alanda karşı olmak yetmez. Yerel yönetimler bu anlamda önemlidir.  

Belediyelerin halkçı olmaları siyasal ve kültürel alanlarda iktidardan farklı, demokratik belediyecilik anlayışlarıyla gerçekleşir. İşçilerin ve çalışanların hakları korunan (Sendikalı, sigortalı ve kadrolu işçilerin çalıştırılmasıyla, Taşeronlaştırmaya ve özelleştirmelere karşı kamunun çıkar ve menfaatlerini korunması anlaşılır.) Bunlar eksik olarak yapılan kültürel her türlü atraksiyon göz boyama ve siyasal alanı örtme olarak algılanır. Ben böyle yorumluyorum. Bu anlayışımdan ötürü de Taşeronlaştırma mağduru BELTAŞ işçilerinin direnişleri nedeniyle ben ve birkaç arkadaşım festivale katılmama kararı aldığımızı açıklamıştık.  Beşiktaş belediyesiyle anlaşmaya varmaları sonucu eleştirme hakkımız saklı kalarak  panelist olarak katıldık.

Gelelim festivalin bana göre eksiklerine;

Fotoistanbul 1. Beşiktaş Uluslararası Fotoğraf Festivali aynı zamanda, “Şehirler ve Hikayeler” teması çerçevesinde, şehirlerin ve insanların hikayelerini, kentin ve kentlinin durumunu fotoğraflarla öyküleştirmeyi hedeflemiş. Bence Gezi direnişlerinin yaşandığı bir ülke dahası bölge olarak yer alan Beşiktaş bu tema çerçevesinde yüz yılın direnişine özel bir pencere açmalıydı. Meydanda en azından bir konteynerde bu konu işlenmeliydi.  Yıllardır muhalif alanda fotoğraf çalışmaları yapan grup ve kişiler eksikti. Fotoğraf nostaljisi bir yere kadardır. Onlar bugüne bakmaya ve yorumlamaya yararlar ama bugünün gerçekliği? Bence bu sergi ve etkinliklerde özellikle savaş ve Kürt illerindeki gelişmeler eksikti. Lice’nin Hakkari’nin, Diyarbakır’ın, Artvin’in ve nice şehrin hikayeleri yok muydu acaba? Bence tarihten-güncelliğe bağlantısı kurulamamış. Yerim daraldı daha sonra tekrar festivale dönmek üzere şimdilik önerim, kapanmadan sergileri görmenizdir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa