AKP’nin HDP telaşı
Fotoğraf: Envato
Bu hafta Deniz Naki, Ahmet Karataş ve Ali Öztunç’a yönelik hain faşist saldırılar gündemdeydi. Bu saldırılarla ilgili herkes bulunduğu cepheden bir şeyler söylerken Hükümet kanadı özellikle kendi sorumluluğunu görmezlikten gelip yine hedefine koyduğu HDP’ye ve de CHP’ye yüklenmeyi ihmal etmedi.
Seçimler yaklaştıkça Hükümeti oy telaşı ve korku belası sardı. Bu korku HDP’nin yüzde 10 barajını aşma korkusudur. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin Adayı Selahattin Demirtaş üç aday olması nedeniyle kısmen de olsa propaganda şansı bulmuş ve partisinin yeni yaşam belgesini kamuoyuna sunma, sesini duyurma şansı bulmuştu. Bunun getirdiği avantaj çok kısa süre içerisinde sandığa yansımış ve HDP’nin oyları yüzde 10’u yakalamıştı.
HDP’nin bu yüzde 10 barajı aşması antidemokratik seçim sisteminin getirdiği oy hırsızlığının avantajını kullanan sistem partilerini telaşa düşürdü. HDP’nin yüzde 10 barajını aşması AKP’nin vekil sayısının düşmesine belki de bunun getirdiği avantajla AKP’nin Kürt bölgelerindeki Milletvekili sayısını sıfırlamasına neden olacaktır. 2023 yılına hedef koyan ve Başkanlık sistemini resmen olmasa da filen uygulayan Recep Tayyip Erdoğan ve onun partisinin bütün hayallerinin yıkılmasına neden olacaktır.
Bu nedenle HDP’yi kamuoyu nezdinde kötü, şiddet yanlısı, suçlu gösterecek her türlü algı yönetim aygıtlarını devreye soktular.
Akıl almaz bir şekilde televizyonların karşısına geçip, “Bu HDP barış istemiyor, biz onlara rağmen barışı savunuyoruz” deme komedisini bile söyleyebiliyorlar. Nasıl olsa inanmaya hazır bir kitleleri de var. Bütün siyasetleri bu yüzde 50’lik kitlelerine yönelik ve HDP’ye oy kaptırmamaya yönelik gayretlerdir.
Tabii bu işin yansıması sadece oya olmuyor, bir de işin sokaktaki psikopatları var. Cumhurbaşkanının, Başbakanın HDP’ye, CHP’ye yönelik saldırgan ve hedef göstermeci tavrı bazen mecliste CHP Genel Başkanının yumruklanmasına bazen, HDP Eş Genel Başkanlarına sözlü ve fiziki saldırılarına veya parti binalarına yönelik saldırılara sebep oluyor.
3 Kasım 2014 tarihinde; RTÜK Üyesi Ali ÖZTUNÇ, 4 Kasım 2014 tarihinde ise Gençlerbirliği Spor Kulübü Futbolcusu Deniz Naki ve yine aynı gün HDP Ankara İl Yöneticisi Ahmet Karataş, Türkiye’nin başkentinde, vahşi saldırılara uğradılar.
Konuya ilişkin açıklama yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı; “Saldıranların ortak söylemi: Nefret, kin ve ölüm iken; saldırıya uğrayanların ortak özellikleri Alevi ve Kürt olmaları” dedi.
Vakfımızın da belirttiği gibi bu durum Hükümetin 12 yıldır geliştirdiği nefret ve ayırımcı politikaları; Suriye konusundaki mezhepçi yaklaşımları ve Kürtlerin temel hak talepleri konusundaki ikiyüzlü politikaları; bir yansıma ürünü olarak, bu tür “hedefli” saldırıları günden güne arttırmaktadır.
Hacı Bektaş Vakfı açıklamasında; “Bu coğrafyanın Alevileri, Ermenileri, Kürtleri, Êzidileri, Süryanilerini ve burada adı geçmeyen nice halklarını, yani zulme uğramış kadim halklarını, bu halkların her sesi yükseldiğinde muktedir olma doğrultusunda kimlik siyaseti yapmakla suçlayıp; “Birlik ve beraberliğe çağrı” çıkaranlar, halkları yalnızca kendileri üzerine söz söylemeye zorlayıp birbirileri üzerine ve birbirleriyle konuşmaktan men ediyorlar.
Biz Aleviler, toplumsal barışın; toplumsal yaşamın seferber edilmesiyle başarılacağına inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz... Bu toprakların cümle kadim halkları olarak bir arada yaşamaya bir arada olmaya; bundan önce olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz.
- Buruk sevinç 28 Haziran 2018 23:59
- HDP'nin baraj sorunu, tüm muhalefetin baraj sorunudur 11 Mayıs 2018 00:07
- HDP’siz sıfır baraj olur mu? 26 Nisan 2018 23:17
- Panik seçim 20 Nisan 2018 00:15
- Demokrasi ortaklığı 12 Nisan 2018 23:30
- Alevilerin Edremit çalıştayı 16 Mart 2018 00:15
- Aleviler geleceğini tartışıyor 09 Mart 2018 00:52
- Seçim ittifakı kanunundaki önemli ayrıntılar 23 Şubat 2018 00:15
- Muhalefet partilerinin genel kurulları 02 Şubat 2018 00:15
- Yaşasın savaş! 26 Ocak 2018 00:50
- CHP'nin solu 18 Ocak 2018 22:40
- HDP'deki eş başkanlık meselesi 12 Ocak 2018 00:15