16 Kasım 2014 01:00

Yasak karşısında pasak

Yasak karşısında pasak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yasak milli oldu, milli iradeyle kaynaşıp, özdeşleşip sanal kişilik kazandı; Özgürlük’ü şeytan ilan etti, şeytan taşlamada genç kuşak moda sivil havalı yazar, çizer ve konuşurların yanında saf tutmalarını sağladı. İktidar ondan hem memnun hem memnun değil. İktidar büyükleri “Bizi sollamaya başlıyor bu Yasak, önlem almazsak o da paralel hot zotlar iktidarı olacak, çare bulmamız gerek” demeye başladılar, çare arar oldular.
Çare ararsan bulursun; çareyi genç kuşak sivil havalı yazar, çizer ve konuşurlar bulmazlar, çünkü onların işlevi çarenin kendisini bulmak değil, bulunan çarenin propaganda yollarını bulmaktır.
Çareyi, serde akil insanlık var, ben bulurum söz gelimi. Aslında ben Yasak’a karşı Özgürlük’ü çare olarak bulmuşum da, bu çareye iktidar büyükleri burun kıvıragelmişler. Özgürlük beni hoş gör, bir süre bana darılma, Yasak’ı, geçici de olsa devre dışı bırakıp bizlere nefes aldırabilecek çareyi keşfeder gibi oldum: Yasak’a karşı Pasak (yani “Parayı Alanın Sadakati Aklığındandır Kerameti”)…Vereceksin ihaleyi, açacaksın krediyi, kazanacak parayı, vereceksin madeni, açacaksın krediyi, kazanacak parayı, vereceksin araziyi, açacaksın krediyi, kazanacak parayı; konut yapacak, yol ve köprü yapacak, maden demeyecek, enerji demeyecek keserekten ağaçları, kıraraktan taşları, delerekten dağları, kazıyaraktan toprağı, dolduraraktan denizi, vererekten insanın emrine  gölleri, nehirleri  önce bir alanda, sonra iki-üç alanda sonra tüm yatırım alanlarında, en fazla yirmi kişi önce tek tek, sonra ikişer ikişer, daha sonra üçer üçer belki bir zaman topu birden faaliyet gösterecekler, açacaksın krediyi, kazanacaklar parayı veee… Sıra gelecek verilen kredilerin, kazanılan paraların karşılığını istemeye. Örneğin birinden, ikisinden ya da üçünden, beşinden gazete, dergi, televizyon kanalları satın almalarını, satın aldıkları gazete, dergi, televizyon kanalında iktidar büyüklerinin akredite ettiği yazar, çizer ve konuşurları istihdam etmelerini, akredite etmedikleri yazar, çizer ve konuşurları istihdam etmemelerini isteyeceksin. Akreditasyon iktidar büyüklerinin lütfedip  doğrudan ya da  tenezzül edip dolaylı telefonla bile arayabildikleri yazar, çizer ve konuşurlara has bir uygulama olacak. Gör bak, Yasak şaşa kalır mı, kalmaz mı? Ceza kanunlarının hiçbir maddesine aykırı yazı çıkmayacağından sansür düzenlemelerine gerek kalmayacak; hakkında dava açılmış, mahkum olmuş, cezaevine girmiş yazar, çizer, konuşur bulunmayacağından Avrupa Birliği sürecinde Orta Doğu’nun ve Balkanların, hatta Amerika Birleşik Devletleri’nin basın özgürlüğü kredi notu en yüksek ülkesi Türkiye olacak.
Diyelim “maden reformu” düzenlemesi yapı maden kazalarını önlemek istedik. Hemen şöyle bir yasa çıkarılacak: “Maden işletmecisi doğru dürüst maden açar. Doğru dürüst maden açmak için gerekli yatırım sermayesi kamu olanaklarıyla karşılanır. Maden işletmecisi kamu olanaklarıyla karşılanan sermayenin bir bölü dördünü iktidar büyüklerinin takdir ettikleri basın ve yayın faaliyetlerine yönlendirir, diğer bir bölü dördünü yine iktidar büyüklerinin takdir ettikleri eğitim ve propaganda faaliyetleri için harcar. Harcamanın usul ve esasları kanunla düzenlenir, genelge ve talimatla uygulanır. Denetleme fiilen yapılır. Madende çalışan işçiler madene tek sıra halinde, sıradaki herkes önündekinin güvenliğinden sorumlu olarak inerler. Madenin her yerine yerleştirilen MOBESE kayıtları her işçinin hangi anda nerede olduğunu, işi kaytarıp kaytarmadığını kaydeder. Kendini MOBESE kayıtlarına geçirmeyenlerin ücretlerinden takriben bir kesinti yapılır. Maden işçileri yaşam sigortası yaptırarak sigorta primlerini öderler. Maden işçileri ayrıca maden kazası durumunda kendilerini ve fırsat bulurlarsa arkadaşlarını kurtarmak, her durumda ölmeyip yaşamaya devam etmekle yükümlüdürler. Yaşamaktan vazgeçip ölen işçinin ailesine ödenecek sigorta bedelinden belli bir miktar sorumsuz davranma akçesi kesilir.”
Böylece, kimse hapse girmeden, Yasak devre dışı bırakılarak maden kazaları önlenir.
YASAK’ı devre dışı bırakacağı, en azından paralelleşmesini önleyeceği kesin olan PASAK modelinin liberal devlet, liberal ekonomi ve liberal despotizm açısından çağımızın yaratıcılığına katkılarını iktidar büyüklerince akredite edilmiş genç kuşak moda yazar, çizer ve konuşurları büyük bir maharet ve el (ya da ağız) çabukluğuyla kamuya anlatma çabasına gireceklerdir.  Yeter ki modelin benimsendiği iktidar büyüklerince balkondan, saraydan, maden kazası sahasından, ay-yıldızlı kürsülerden açıklansın.    

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa