Asıl önemli olan ‘dördüncü göz’
Fotoğraf: Envato
‘Müzakere’ sürecinde yaşanan tıkanmanın ardından HDP’nin İmralı Heyeti’nin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yaptığı görüşmeyle birlikte sürecin devamının nasıl seyredeceğinin tartışıldığı bir dönemdeyiz.
Bir adım geriye çekilerek sürece daha geniş bir açıdan bakmaya çalıştığınızda Hükümette, ABD ile Kürt hareketi arasındaki olası ilişkilerden duyulan ciddi bir tedirginlik göze çarpıyor. Cemil Bayık’ın süreçteki tıkanıklığın aşılması için bir “üçüncü göze” ihtiyaç olduğu, bunun ABD olabileceği ve sürecin oraya doğru ilerlediği yönündeki sözleri ve Kobanê’de ABD’nin YPG’ye desteği gibi gelişmelerin bu açıdan Hükümette endişeye yol açtığı açık.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, üçüncü göz olarak ya da bir başka şekilde ABD veya başka ülkelerin çözüme karıştırılmayacağını dile getirmesi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın İmralı heyetini kabulünden önce yaptığı açıklamada üçüncü gözün bir ‘milli göz’ olacağını söylemesi bunun göstergeleriydi.
Hükümete en yakın gazetecilerden biri olan Abdülkadir Selvi’nin dün yayımlanan “Çözüm sürecine milli göz” başlıklı yazısı ve aynı konuda önceki gün yazdığı yazı da bunu gösteriyordu.
Selvi dünkü yazısında, Akdoğan’ı, İmralı heyeti ile görüşmesinin ardından aradığını belirterek, ondan aldığı bilgilerden de hareketle şunları ifade etti: “Gelelim ‘Üçüncü Göz’e...
ABD üçüncü göz olmak isterken, Cemil Bayık, ABD’nin üçüncü göz olması için bastırırken, Ankara, yabancı bir ülkenin üçüncü göz olmasına karşı direndi. Üçüncü göz Akil İnsanlar Heyeti’nin arasından seçilecek. Yani ‘Üçüncü göz milli bir göz olacak’ ”
Selvi, önceki günkü yazısında da, “...artık sürece, ‘Kobani’den önce Kobani’den sonra’ diye bakmamız gerekiyor” diyerek şöyle devam etmişti: “Kobani’nin bize dayattıkları var. Elimizi çabuk tutmamızı ve süreci hızlandırmamızı öğretti.Çünkü süreç çok güçlü iki tehditle karşı karşıya. Bunun başında IŞİD’i bahane ederek bölgeye dönen ABD yer alıyor.”
Selvi’nin aynı yazısında, “Öcalan’la mutabık kalınan ‘Yol Haritası’na göre, Şubat ayında PKK’nın kongresi toplanacak ve ‘Türkiye topraklarında silahlı mücadeleyi bırakma’ kararı alacak.” iddiası da yer alıyor.
Öncelikle Hükümet cenahında ya da Selvi gibi Hükümetin açık destekçileri açısından ‘milli göz’ vurgusunun ve ABD’ye dair endişelerin, gerçek anlamda bir bağımsızlıkçılık ya da yerliliğe tekabül etmediği, tercih edilenin ABD’nin desteğini Hükümetin arkasına almak olduğu vurgulamak gerekiyor. Başbakan Davutoğlu’nun ‘Suriye konusunda Obama da bizim gibi düşünüyor’ ifadeleri de, AKP Hükümeti tarafından görülmek istendiği yerin en güncel teyidi olarak kabul edilebilir.
Hükümetin üçüncü göze ilişkin kullandığı “milli” söyleminin demagojik yanını saptadıktan sonra bir sonraki önemli aşamaya geçebiliriz.
Başbakan Davutoğlu ile en son görüşen ‘Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alanlardan edindiğimiz kulis bilgileri, Hükümetin bu yapının içinde de tamamen kendine yakın daha dar bir heyet oluşturmak istediğini gösteriyordu. Şu anda ‘üçüncü göz’ ya da ‘izleme heyeti’ gibi ifadelerle dile getirilen yapıyı da Hükümet açısından buna tekabül ediyor. Elbette sürecin Kürt tarafı, bu yapının gerçek anlamda bir ‘üçüncü göz’ yerine Hükümetin gözü olmasına direnecektir. Ve gerçekten Hükümetin aparatı olmayacak isimlerden oluşan bir üçüncü gözün ya da izleme heyetinin sürece olumlu yönde katkı yapacağı açıktır. Ancak ondan da önemlisi ‘dördüncü göz’dür. Bu da halkın kendisidir, onun mücadelesidir. Hükümetin arzuladığı gibi halkın alandan çekilerek ‘kamu düzeninin’ sağlandığı bir süreçte, o üçüncü gözün de feri söner, kendi başına önünü bile göremez olur.
- Kürt meselesinde bir ihtimal daha olmalı 13 Aralık 2024 04:57
- Sınırımızdaki yeni Afganistan ve kaostan rant devşirmek 09 Aralık 2024 07:00
- Geniş atılan ağda çıkışı aramak... 02 Aralık 2024 06:55
- Türkiye zor bir değişimin ağır sancılarını yaşıyor 25 Kasım 2024 06:35
- Ebedi barış mümkün mü? 18 Kasım 2024 04:23
- İki güncel rapor eşliğinde Kürt meselesini tartışmaya devam 11 Kasım 2024 04:47
- 'Çöle çevirdikleri yere barış geldiğini söylüyorlar' 06 Kasım 2024 05:33
- Bir siyaset olarak 'terörle mücadele' 04 Kasım 2024 07:07
- Erdoğan’ın Mevlana vurgusunun hikmeti ne olabilir? 31 Ekim 2024 08:07
- Mayınlı bir süreç 28 Ekim 2024 05:10
- Yenidoğan çetesi: Çürümenin ekonomi politiği 21 Ekim 2024 05:00
- Barışa kapı açmak mı, süreci yönetmek mi? 14 Ekim 2024 05:00