'Yeni bir dünya için'
Fotoğraf: Envato
Ünlü Bulgar Yazar Angel Karaaliyçev’in, bir karınca kolonisine dadanarak onları ezip öldüren ayı ile karıncalar hakkında bir çocuk öyküsü vardır. Ayıyla tek tek karşılaşan karıncalar, kendilerinden binlerce kat büyük olan ayının zulmünden kurtulmak için bir araya gelerek çözüm ararlar. Öyküyü anlatmayalım. Özet olarak güçlerini, akıllarını, yüreklerini birleştirerek bu çözümü bulurlar... Karaaliyçev bu öyküsünde çocuklara; güçlerini birleştirerek haksızlıklara karşı durmak, zulmü, sömürüyü ortadan kaldırmak, yaşamı güzelleştirmek mümkündür iletisini veriyor, edebi bir anlatımla.
İnsanın yeryüzündeki serüveninin başladığından bu yana -eşitlik üzerine kurulan komünal toplumların dışında- ezenle ezilenin, haklıyla haksızın, iyiyle kötünün mücadelesi sürüyor. Bu mücadele sürecinde ezilenler ancak güçlerini birleştirip birlikte mücadele ettiklerinde başarılı olabildiler. İnsanlık tarihinde ezilen sınıfların mücadelesi inişli çıkışlı bir süreçte ilerledi ve günümüzde de sürüyor. Egemenler, emperyalist güçler ezilen sınıfı, sömürgeleştirdikleri halkları baskı altında tutabilmek, sömürü düzenini sürdürebilmek için onları bölmek isterler; ellerindeki türlü araçları kullanarak bunu bir ölçüde başarıyorlar da... Ne var ki ezilenler, onların tarihsel öncüsü işçi sınıfı da deneyler kazandı mücadele sürecinde. Dünyanın neresinde olursa olsun ırk, din, dil, ulus, inanç ayrımı gözetmeksizin güçlerini birleştirip mücadele etme bilinci giderek yükseliyor. Bin yıllardır baskılanmış kadın, erkek, yaşlı, genç farklı ırk ya da uluslardan işçiler, emekçiler; özgürleşme ve yeni bir dünya kurma talep ve mücadelelerini dünyanın farklı ülkelerindeki sınıf kardeşleriyle birleştiriyorlar.
Bu mücadele sürecinde, gerek yüz yüze görüşmelerde, gerek çevrilen kitaplar aracığıyla birbirimizi yakından tanıyor, bilgi birikim ve deneylerimizi paylaşıyoruz. Kültürel sanatsal zenginliklerimizle çoğalıyoruz. Ekvador’dan Pablo Miranda’nın yazdığı ve Evrensel Basım Yayın’ın yayımladığı Ülkem, Toprağım ve Halkım kitabını okurken bunu derinden duyumsadım. - Kitabı İspanyolca’dan çeviren kişinin, halen cezaevinde bulunan Tonguç Ok olması da ayrıca etkileyiciydi benim için-
Kitabı okurken, hiç görmediğim bir coğrafyada yer alan o uzak ülkenin çok yakınımda olduğunu duyumsadım. Yazar; Ekvador’un coğrafi, toplumsal, kültürel özelliklerinin yanı sıra resmi tarih söylemlerinde hiç söz edilmeyen mücadele tarihini ve özgürlük savaşçılarını anlatıyor bize. Son derece yalın, sıcak ve akıcı bir anlatımla... Okurken ansızın oradaki işçilerle İstanbul’daki işçilerin yüzlerinin birbirine karıştığını duyumsuyorum. Öylesine yakın ve benzer sınıf kardeşleri...
Bunu duyumsayan yalnız ben değilim ve bu yeni bir olgu değil kuşkusuz. Sınıf kardeşliğini derinden duyumsayan ve ancak birlikte güçlü olacağının bilincinde olan dünyanın değişik ülkelerinden Marksist-Leninist parti ve örgütler 20 yıl önce bir konferans toplayarak birlikte mücadele kararı aldılar. “Yeni Bir Dünya” kurma yolunda güçlerini ve birikimlerini birleştirerek birlikte mücadele etme kararı alan Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansının (CIPOML) birlikte yürüyüşü sürüyor. Birlikte mücadelenin bizi güçlü kılacağı bilinci ve erinci de... Bizler bu erinç ve sevinci daha çok duyumsuyoruz. Çünkü kurucularından biri olmaktan onur duyduğum Emek Partisi, Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansının (CIPOML) 20. yıl şenliğine ev sahipliği yapıyor.
Ekvador’dan Burkino Faso’yo, Meksika’dan Almanya’ya dünyanın birçok ülkesinden sınıf kardeşimiz, mücadele arkadaşımız geldi bu şenlik için. Dört kıtadan 24 parti ve örgütün temsilcileri Türkiyeli sınıf kardeşleriyle buluşacaklar. 23 Kasım pazar günü saat 16.00- 21.00 arasında İstanbul’da Bostancı Gösteri Merkezinde gerçekleşecek olan şenlikte birlikte eğlenip mücadele türküleri birlikte söylenecek ve birlikte mücadele kararlılığı bir kez daha dünyaya duyurulacak. Açılan kitap standında Evrensel Basım Yayın'ın yayınladığı çeviri kitapların yanı sıra çok dilli kitaplar aracılığıyla dil farkı ortadan kalkacak; aynı mücadelenin saflarındaki insanlar birbirlerini yürek dilinin yanı sıra kitaplar aracılığıyla da anlayabilecekler... Bu bizi daha da güçlü kılacak. Pablo Miranda’nın Ülkem, Toprağım ve Halkım adlı kitabının girişinde yazdığı gibi “Bize anlatılan tarih”in yalanlarını hükümsüz kılmak, birbirimizi yakından tanıyıp kendi tarihimizi birlikte yazmak ve “Yeni bir dünya” kurmak için... 20. yıl konferansı ve şenliği için ülkemize gelen sınıf kardeşlerime “Hoşgeldiniz, biz birlikte güçlüyüz” diyor; bu birlikteliği, kardeşlik coşkusunu buradan selamlıyorum...
- ‘Ülkesi ağıdistan’ 10 Aralık 2016 00:52
- Haklar ve görevler... 03 Aralık 2016 00:34
- İstanbul’da bir güz masalı: Uluslararası kitap ve sanat fuarı 19 Kasım 2016 00:11
- Hayatın umutlu sesi 05 Kasım 2016 00:27
- ‘Hişt hişt!’ 22 Ekim 2016 00:20
- 8 Mart yaklaşırken 05 Mart 2016 00:22
- Barış için adım atmak... 13 Şubat 2016 00:58
- Umudu diri tutanlar... 16 Ocak 2016 00:51
- Tek dileğim barış! 02 Ocak 2016 00:52
- 'Hani biz kardeştik?' 19 Aralık 2015 01:00
- Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’ 05 Aralık 2015 00:51
- Canlı bomba olmaya övgü: Aleko adlı bir çocuk 21 Kasım 2015 00:51