28 Kasım 2014

‘Yeni Türkiye’nin ipuçları bunlar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kadınla erkek eşitliği kadının fıtratında yoktur. Kadın erkekle eşit olamaz, eşdeğer olabilir” diye başlattığı tartışma, kadınların tepkisiyle karşılanıp, kadın örgütleri dün “Fıtrat değil Anayasa” diye gazetelere ilan verip ayağa kalkmışken önceki gün Esnaf ve Sanatkarlar Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı bu sefer de “Esnaf gerektiğinde asker, gerektiğinde polis, gerektiğinde yargıçtır” diyerek yeni bir tartışmayı daha başlattı.

İşin ilginç yanı Cumhurbaşkanı bu açıklamayı yaptığı gün Kayseri’de Ali İsmail Korkmaz’ın katli davasında dört esnaf için savcı 12 yıla kadar hapis cezası istedi. Bir dahaki duruşmada bu dört esnaf da, tıpkı katillikle suçlanan polisin “Cumhurbaşkanı darbedir dedi ben de darbeyi önlemek için yaptım” demesi gibi “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi biz esnaf olarak ‘polis görevini’ yerine getirdik” diye kendilerini savunacaktır.

Aynı günün önemli bir gündemi de 17-25 Aralık şüphelisi dört bakan hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonundan haberlere “yasak” getirilmesiydi. Bu dört yıl içinde getirilen 149. yayın yasağı!
Evrensel, Cumhuriyet, Birgün, T24 ve bazı İnternet haber siteleri “Yayın yasağına uymayacaklarını” açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başını çektiği ve daha çok da “Absürt, aklına ne gelirse konuşuyor” gibi görünen açıklamalar aslında onların “Biz yeni Türkiye derken işte bunu istiyoruz” deme biçimleridir.
Erdoğan’ın bu tür açıklamalarını muhalefetin bir bölümü, “gündem değiştirme” amaçlı görüyor. Bu elbette bir yanıyla doğrudur ve sıcak konuların tartışılması yerine bu tür konuların tartışılması, halkın dikkatini dağıtıyor; bu da Hükümeti rahatlatıyor! Ama, öte yanıyla bu, çoğumuzun ”Absürt”, “Böyle bir şey olmaz herhalde” , “Yok daha neler?” nidalarıyla karşıladığımız sözleri gerçekte kendi hayal ettikleri “muhafazakar toplum” hayalleridir. Planlarında istedikleri adımları atarlarsa; onların “Yeni Türkiye”sinde nasıl bir yaşam kurmak istediklerinin ipuçlarını görüyoruz. Olup biteni, tartışmaların mahiyetini böyle anlarsak yanıtımızı da ona göre verebiliriz.

Bu tartışmalardan anlıyoruz ki;  

* Yeni Türkiye’de Hükümetin hoşuna gitmeyecek, yolsuzluk rüşvet, görevi kötüye kullanma, yandaşları kollama… gibi haberlerin yapılması ve yayımlanması yasak olacak. Bir farkla ki, bugün “yayın yasağı” uygulaması bir adım ileri götürülerek, herhalde o gün, sadece yayımlanabilir onayı alındıktan sonra haberin yayımlandığı klasik sansüre dönüşecek!

* Yeni Türkiye’de kadınların erkekle eşitliğini savunanlar hor görülüp, aşağılanırken, kadınların ev köleliğine mahkum edilmesi yasalarla düzenlenecek. “Anne olarak” genç yaşlarında katledilmeyen kadınlar ileri yaşlarında çocukların annelerinin ayağının altını öpmesiyle “dengelenirken”, kocalar karılarını, kızlarını zapturapt altına almak için her türlü şiddeti ve baskıyı uygulamakta özgür olacak! Ve tabii hamile kadınların erkeklerin göz zevkini bozmasını önlemek için sokağa çıkması kayda şarta bağlanırken, kadınların yanlarında nikah düşmeyen bir yakınları olmadan sokağa çıkması da yasaklanacak!

* Yeni Türkiye’de karma eğitim kalkacak, yerine “kız erkek ayrı” okullarda imam hatip programına uyumlu biçimde eğitim verilecek!

* Yeni Türkiye’de asayişi esnaf sağlayacak; polisin görevini üstlenen esnaf her sokağa esnaf komiteleri kurup, “makul şüpheli” evlere geceleri, mahalle imamının önderliğinde baskınlar yapacak!
Bunlar AKP’nin hayallerindeki yeni Türkiye’nin nasıl bir toplum olacağına dair son birkaç günlük tartışmalardan çıkan ipuçları. Tartışmaları geriye doğru götürün AKP’nin kimi önde gelenlerinin, “Biz IŞİD’le aynı amaçları paylaşıyoruz. Aramızda sadece yöntem farkı var” itirafını abartılı bulsak da AKP’nin giderek daha çok Müslüman Kardeşlerin platformuna ve amaçlarına yakınlaştığını söylemesi hiç de abartı olmaz.

Eh böyle düzen içinde her şeyden önce muhalefetin tümüyle etkisizleşmesi, her ağzından çıkanın yasa sayıldığı bir lider gerekir. Ki, Erdoğan’ın yasa, anayasa, teamül… tanımadan meydanlara çıkıp sınırsız yetkilere sahip “sorumsuz” bir “başkan” olarak sahneye çıkması bunun çok somut bir adımıdır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et