Hedef
Fotoğraf: Envato
Bu fotoğrafçı arkadaşlar benimle uğraşıyorlar. Şikayetçiyim. Sayın okur aylar önce bir fotoğrafın bende yarattığı etkiyi-tepkiyi yazmıştım. Aslında bir fotoğrafın demek yanlış. EPA Foto Muhabiri Sedat Suna’nın çektiği bir malum şahsın oy kullanmaya giderkenki hali mealini anlatan bir kareydi. Yazacak bir çok konu varken tutup bu fotoğrafı “‘Fotoğrafçı’ ile ‘Foto Muhabiri’ arasındaki fark” adıyla yazmıştım. Vayyy sen misin yazan! Gel ifade ver. Neyse…
Biliyorsunuz İstanbul’da Beşiktaş Belediyesinin girişimiyle ‘Foto İstanbul’ adıyla büyük bir ‘fotoğraf festivali’ yapıldı. “Sansür” başlıklı bir panelde panelisttim.. Panelistler dünya çapında fotoğrafçılar ve fotoğraf editörleriydi. Yapacağım konuşma notlarım önümdeydi. Sıra bana bir soru ile gelince notları bırakıp o günkü Evrensel gazetesinin arka iç sayfasını açıp gösterdim. Tesadüfen o gün sansür sayfası gibiydi. (Bir gecede gelişen gazetecilere-tiyatroya sansür haberleriyle doluydu) Konuk panelistler şaşırdılar. Benim sansürle ilgili sorunum olup olmadığını sordular. Ben de yazımdan ötürü ifadeye çağrıldığımı söyledim. Sonra Sedat Suna’nın fotoğrafını hem konuklara hem panelistlere göstererek “Sizler dünyanın önemli fotoğraf editörlerisiniz. Fotoğraftaki şahsın önemi yok. Bu fotoğrafı yorumlar mısınız” deyince Stern dergisinin Fotoğraf Editörü Harald Menk mikrofonu alıp uzunca bir yorum yaptı. Sonunda yazdığım iki paragraflık yazıyı okuyunca güldüler. Okumadığı halde benim yazdıklarımı neredeyse tekrar etmiş gibiydi...
Sevgili okur demek istediğim şu ki; fotoğrafın dili tektir, evrenseldir. Bizler kulaklıkla simultane çeviriyle konuşuyorduk ama fotoğraf hakkında aynı şeyleri ya da içeriği görüyorduk. O gün yalnızca o masada olan panelistler değil, salon aynı teşhiste birleşmişti.
Niye bunları yazdım? Bu sefer de Foto Muhabiri Nazım Serhat Fırat’ın bu fotoğrafı beni zorladı.
Fotoğraf sayfalarca yazıyı özetlemiş. Hedefe nasıl varılacağı gayet iyi işlenmiş. İroni yükü altında bizleri tebessüm ettirirken acı acı da düşündürüyor. Ve ben bu fotoğrafı atlayamazdım. Bir kez daha yinelemek isterim ki ‘Bir foto muhabirini, fotoğrafçıdan ayıran bir fotoğraf’. Ne ararsanız var. İktidarın tüm söylemleri, muhalefetin çektikleri ve çekecekleri. Kısaca çelişki, ironi, (karar anının) doğru zamanlamanın ve doğru açıda olmanın foto muhabiri gözüyle tarihe aktarımı. Fotoğrafta hakim olan taarruz durumundaki polisler, yuvarlak kırmızı ve içindeki yazı polislerin hedefini gösteriyor. Peki neye güveniyor bu polisler arkalarında kim var? Esnaf(!) olmanın dayanılmaz gücü ne ola ki? Yanıtı da var sol üst köşede, ufak bir detaymış gibi duruyor. Onu gözünden bile tanıyoruz. Sonuç; hedefe nasıl varılacağı gayet net. Baskı-Sansür- Şiddet… İktidar veya iktidar üstündekilerin itici güç olmaları. Kolluk kuvvetlerinin/hizmet kuvveti olarak kamu otoritesini tesis etmeleri…
Bu halde 2023 hedefine ulaşılabilecekler mi bilinmez. Ama bildiğim bir şey var, Spartaküslerden bu yana, tarihin gücü her zaman hak ve adalet arayanların mücadelesiyle doludur. Modern zamanlarda, modern teknolojilerle donanan (robokop, çevik, TOMA, bilumum gazlar sular, seller) erk olmak bunu değiştirmez.
Evet sayın okur başta söyledim ya, bu foto muhabirleri benimle uğraşıyorlar. Durduk yerde yazdırıyorlar. Bu vesile ile Nazım Serhat Fırat’a beynine, gözüne, yüreğine, parmağına ve de tabii ki objektifine sağlık diyorum.
- Sözlerin izleri ya da aktivizm nedir? 29 Ocak 2025 04:15
- Gazetecilik nedir? 08 Ocak 2025 04:30
- Ceyhun Ülker 01 Ocak 2025 04:30
- ‘Şehrin İtirazı’*: 14. Bursa Fotofest Fotoğraf Festivali 25 Aralık 2024 04:30
- ‘İnsan hakları olanlar, olmayanlar’ sergisi ve Magnum 20 Aralık 2024 04:15
- AFAD ve 13 kare fotoğraf ve sanat festivali 11 Aralık 2024 12:35
- Ekim Devrimi'nin 107. yılında fotoğraf 16 Ekim 2024 04:10
- Kültür yolları nereye çıkar? 09 Ekim 2024 04:20
- Yurttaş meclisleri 04 Eylül 2024 04:15
- 19 Ağustos 1839 21 Ağustos 2024 04:31
- Özgürlük ve sanat 14 Ağustos 2024 04:20
- Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi 31 Temmuz 2024 04:15