7 Aralık 2014

Çaycuma’yı bilir misiniz?

Karadeniz kıyılarından ya doğa yıkımlarıyla ya maden kazalarıyla söz ediyoruz. Oysa deniz, tatil dendiğinde Ege’den daha rahat  (ve ucuz) dinlenebilecek kasabalar var. Elbet santrallerin yapımından daha hızlı davranabilirseniz. Zonguldak ilçelerini örnek gösterebilirim:
Karadeniz Ereğli, Kilimli, Devrek, Çaycuma...
Devrek’ten  Rüştü Onur, Muzaffer Tayyip Uslu ve Kelebeğin Kanatları filmiyle,  üç günlük Rüştü Onur anmasıyla epey  konuşuldu. Karadeniz Ereğlisi şenliği yaza. Gelelim Çaycuma’ya.
Çaycuma epey turistik, Filyos Çayı, plajı ile manzara meraklılarına çekici gelir. Boğazına düşkün olanlar için manda yoğurdu, peynir çeşitleri, su böreği, cevizli helvacı kabağı böreği,  mancar (karalahana, labada, pazı ve benzerleri)  tanesi 5 liraya bıldırcın, keklik kebabı ve pazı sarması cenneti. Şu ara bisiklet yolu çalışmalarıyla gündemde.
Kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkan ve Zeugma ile ölçülen MS 3’üncü yüzyıla ait mozaikleri (Lykurgos ve Ambrosia Mozaiği, kare çerçeveler içinde yapılmış sarmallar için de 20 adet av sahneleri, hayvan mücadeleleri), denize uzanan kale, açık hava tiyatrosu, antik liman, su sarnıcı, açık ve kapalı kilise, iki köprü gibi tarihsel yapılar yanında Çayır köyünde bulunan doğa harikası içine girilebilir mağarası var. Mağara önünde piknik yapabilecek alan bulunmakta. Çaycuma ilçesi Filyos beldesi, Billaios (Billaeus-Filyos ) Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü alanda kurulmuş. Kentin diğer yaygın adı Tieion’du.
3 Aralık günü Çaycuma’da “Kentsel Gelişim, Kent Kimliği ve Yerel Kültür” söyleşisi yapıldı. Oradaydım, hadi biraz övüneyim, biraz da “magazin” yapayım: Çaycuma Belediye Sinemasında yapılan söyleşiye konuşmacı olarak benimle birlikte Adnan Özyalçıner katıldı. Gazeteci-Yazar Hasan Ataman’ın yönettiği söyleşiyi, yaklaşık 150 kişi izledi : Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Çaycuma eski belediye başkanlarından Orhan Yardımcı ve Osman Metin Yurtbay, Çaycuma Kent Konseyi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Neşe Köktürk, ADD Çaycuma Şube Başkanı Şeref Köktürk, Çaycuma Muhtarlar Derneği Başkanı İzzet Kalembaşı, Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreri İsmet Akyol ve Örgütlenme ve Yükseköğretim Sekreteri Şafak Zurnacı, Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan ve yürütme kurulu üyeleri, Diyanet-Sen Çaycuma Temsilcisi Kenan Tunç, Tiyatro Sanatçısı (ve Emekli Madenci) Fahri Bozbaş, Emekliler Derneği Başkanı Nizamettin Eyidoğan dikkat çekenler arasındaydı.
Hasan Ataman söyleşide  kent kimliğiyle yerel kültür arasındaki ilişkiye dikkat çekerek kent kimliğinin coğrafya, mekan, sosyal ve kültürel ilişkiler bağlamında, tarihsel düzleminde düşünülmesi gereğini vurguladı. Önümüzdeki dönemde kent konseyinin Çaycuma’nın tarihsel ve kültürel değerlerine sahip çıkarak ve bu değerleri koruyarak gelişmesini sürdürmek için kolektif bir çalışma anlayışı sergileyeceğini söyledi.
Adnan Özyalçıner, kent kimliğinin yalnızca beton evlerin toplamından ibaret olmadığını, ne kadar görkemli  olursa olsun yalnızca  yapılanmanın kentin kimliğini belirleyemeyeceğini anlattı. Çaycuma’nın Antik Dönemden bu yana tarihinin ortaya konmasının şart olduğunu söyleyen Özyalçıner, bu kültürel çalışmalar yapılmadan kent kimliği konusunda birçok şeyin eksik kalacağını vurguladı.
Söyleşinin sonunda Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı konuşmacılara teşekkür ederek özetle şunları söyledi: “ Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in sözlerini hiç unutmuyorum. ‘Şehir, ikamet ettiğimiz evin dışındaki alandır’ demişti. Asıl yaşama alanı şehrin kendisidir. Çaycuma’yı hep birlikte geliştireceğiz. Misafirlerimiz, bir başka tarihte Çaycuma’ya geldiklerinde, bambaşka bir kentle karşılaşacaklardır.”
Ben mi ne konuştum? Orada söylediğimi yineleyeyim, umudum kent konseyindeki kadınlar ve gençlerde. Çaycuma santrallerle kirletilmeden sahip çıkılmalı.

Evrensel'i Takip Et