17 Aralık 2014 00:52

İkinci mıntıka temizliği

İkinci mıntıka  temizliği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İlki, biliniyor. Kışlada yapıldı. Askeriye temizlendi.
İkincisi, yaşanıyor. 14 Aralık Operasyonu. Cemaatin “inlerine” girildi. Ev içi temizlik.
Ardından?
Bu sterillik niye?
İktidar için… ‘Temizlik’ faşizmin mütemmimidir.
İlki muradına ermese, ikincisi olmazdı.
Acele etmeyin. Voltaire’in kulağını çınlatan çok. Vakitlice yetişiriz törene.
İkinci temizlik harekatına geleceğim. İdrak için hatırlamak şart.
Öyleyse önce garnizona çekilen operasyona bakalım. Hızla...
150 yıllık ‘dava’ sebat etti. İslamcılık toplumsallaştı. Siyaseti kuşattı. Meclisi fethetti.
‘İç dinamik’ kemale erdi. Lakin “laik” asker engeldi. Kötüsü, boş değildi. Silahlı kuvvetti.
‘Dış dinamik’ fark etti ihtiyacı. Canına minnetti. Zira kadim partneriyle mutsuzdu. Asker mızıkçılık yapıyordu.
Kışlada vızıldanmalar artmış… Hiza bozuluyor… ABD ekseni tartışılıyor...
BOP topuna girmiyor, asker… Avrasya mavrasya arıyor… Hele o Irak tezkeresi… Neydi o geri durmalar… Falan.
Avrupa epeydir gıcıktı zaten askere… Kabul edilemezler listesi kabarıktı... AB’ye ulusalcı tafralar, en fenası… idi…Filan.

WIN WIN… VINNN…
Burnu sürtülecek askerin… Dışarısı, Win.
Engel kalkacak. Tabi kılınacak askeriye… AKP, Win.
İç-dış dinamik öpüştü: Win Win.
Camiler bombalanacak… Uçağımız düşürülecek…  Kaos… ‘Balyoz’ inecekti ki…
Plan bavullandı. Hicret etti. Deşifre oldu. Tam Zaman’ında…
‘Ergenekon’ sokağa çıkacak… Ordu darbe yapacaktı…
Neyse ki fark edildi. Önlendi. Tam Zaman’ında...
Ve… Maksat hasıl oldu. Hükümet layığını buldu. Tam teşekküllü iktidar oldu.
Lakin iktidar bu… Sandıktan çıktığı gibi durmuyor. Durmadı.

ADALETTEN AKALETE
Reis böyle buyurmuştu: Anlını secdeye koyandan zarar gelmez… İdi.
Fakat alnın günahı yok. Arkası boş durmadı.  Kırk tilki dolaştı.
Alan da memnun değildi. Veren de… Haramilerin iç savaşı patladı…
Daha mühimi… AKP koalisyonunun iki ortağı farklı güzergahlara meyletti.
Dış politikada yol haritaları hep kesişmedi. Çatıştı.
İç savaş harlandı…
Cemaat, kartlarının ucunu gösterdi… 17 Aralık patladı.
Yolsuzluk operasyonu 4 Bakanı üryan bıraktı.
Söyletti kötüyü. Açtı kutuyu… 25 Aralık saçıldı… Ucundan. Lakin yetti.
Devrin Başbakanı RTE’yi maaile sıfırlamaya yetti. Vicdanda…
Ve fakat atak davrandı Reis. Adli ve kolluk darbesi yaptı.
Hukuku askıya aldı. Hâlâ da orada. Erken gelen portmantodan alıyor cüppeyi.
Hukukunu ilan ediyor. Öyle de oldu:
İlk mıntıka temizliğinin taşeron vurucu gücü temizlendi.
İlk darbeydi… Yetmedi…  
Örgüt teamülü yıl dönümlerini kaçırmaz...
Tayyiban örgütü de kuralı bozmadı…
‘Darbe’ lemeye hazırlandı. Fuat Avni operasyon odasından bildirdi. Rötar…
Yeni hamle gecikmeli geldi.
Fuat Avni ertelemesi bitti. Adalet, AKalet oldu. Zarrab’ın hakimi kuşandı. Mobil AKaletçi olarak bileti kesti.
‘14 Aralık’ta Tayyiban kuvvetleri istikamete harekat etti.
Cemaatin medyasına (da) girdi.

ZAMAN’A EL KOYABİLİR
Bir taşla iki kuş: 17-25 Aralık birinci yılında ‘paralel’ize edildi. Gündemden düşürüldü.
Muhalif Cemaat medyası erozyona uğratıldı.
AKP tabanının menfi etkilenme kanalına çarpı atıldı.
Rivayeti de var: Cemaat medyasına el konulabilir! Taze yasaya dayanarak.
Netice:
Sevinecek miyiz?
Ne münasebet.
Kaygılanacak mıyız?
Elbette. Lakin her hıyar soyana tuzluk yetiştirmeyeceğiz.
Kışladaki mıntıka temizliği pislik saçtı.  
Cemaat medyasına yapılan da en az o kadar kirli…
Failler ortak…
Fark: Ortaklardan biri de kurban oldu.
Kurban olmamak için Tayyiban’a, kolları sıvamalı…
Gün ışığına çıkmak için…


Satır altından notlar...

HASAN CEMAL’İN PAYI
Haberlerde gördüm. Gazeteci Hasan Cemal, Zaman’ı ziyaret etmiş.
Gözaltındaki gazetecilere dayanışmasını göstermiş.
Abice nasihatlerde bulunmuş kalan meslektaşlara.
Ne güzel.
İsabetli bi’de tespit yapmış:
“Sivil darbe yapılıyor…”
Okurken düşündüm…
Tayyip’e “Hasan Abi”lik günleri aklına gelip de Cemal’in…  ‘Bu biraz da benim eserim’ demiş midir?
Öyle olsa Zaman’cılar gönlünü alırdı:
Estağfurullah abi… Hepimizin…

DEJAVU
Cemaat medyasının “darbe”lenmesine karşı durulmalı tereddütsüz…
Sadece basın özgürlüğünü savunmaya dönük değil…
‘Bas geri’ deyip, iktidarı gemlemek için de…
AKP’nin, halkın sokak muhalefetine/ medyasına uzanacak elini soğutmak için de elzem bu karşı duruş…
Dedim ya elzem, 14 Aralık’a tavır almak…
Lakin biraz tuhaf haller almıyor mu vaziyet…
Herkes Voltaireci bu günlerde:
Söylediklerine katılmasam da söyleme hakkını savunuyorum…
Hele bi’dur, heyecan yapma kardeş…
Kimi çıkışlara bakıyorum da… 2000’lerin başındayız sanki…
Bu filmi görmüştük, hissine kapılıyorum:
AKP’ye yedeklenmekle yetinmek şöyle dursun…
Demagojik çıkışların peşine takılıp…
İslamcı faşizme göğsünü siper etmek de böyle başlamıştı…
Olan biteni yerli yerine oturtalım…
AKP diktasına karşı dururken…
Cemaat medyasına haksızlıkları kınarken…
Şunu unutmayalım:
Fethullahçıların süfli politika ve hedeflerine dair itiraz ve eleştirilerimiz bak...
Cemaatin karanlık yüzüne ilk ışık tutan Türkiye’nin ilericileri oldu…  
AKP olsa olsa onun suç ortağı olur…
RT Erdoğan not etsin:
Cemaate yüklediği her suçla, kendi iddianamesini yazıyor.
Yardım ve yataklık hükmünü yırttım saysın…
Reis ne demişti:
“Ne istediler de vermedik!?”
Bunun Cemaat lügatindeki karşılığı:
“Ne yaptık da bilmediniz!?
Sahi… İstihbaratçı Ali Fuat Yılmazer, her hafta RTE ile niye buluşuyordu ki?

ZAMAN’DAN ÖZÜR BEKLEYENLER NE ZAMAN ÖZÜR DİLEYECEK…
‘14 Aralık’ sonrasının makbul cümlelerinden biri şöyle başlıyor:
Attığınız manşetleri unutmadık ama …
Ardından… Destek ve dayanışma beyanı geliyor…
Ortak beklentiyle bağlanıyor:
Cemaat… En azından gazetecileri AKP ile kol kola iken yaptığı yanlışlardan özür dilesin…
Cevap ne olur bilemem…
Fakat şunu görüyorum: Daha yakın zamana kadar…
AKP’ye laf edeni darbeci ilan eden…
Ağzını açanı askeri vesayetçilikle…
Olmadı, ulusalcılıkla filan itham eden özgürlükçü solcular… Ultrademokratlar…
Sizin Zaman’cıları özeleştiriye davet etmeniz biraz ayıp olmuyor mu?
Beklediğiniz özeleştiriyi siz ne zaman yaptınız?
Özür dilediniz de ben mi kaçırdım!

DARBE MEKANİĞİ
Fuat Avni efsane oldu:
Ne dediyse o! Bıraktığı intibaa bu.
Hazretin adı etrafında yaratığı haleyi kenarda tutalım. Söylediğini hatırlayalım, özetle:
Birinci aşama: Cemaate operasyon. ‘14 Aralık’ta yapıldı…  ‘17-25 Aralık’ deşifresinin yıl dönümünde…
İkinci aşama: 28 Şubat raftan inecek. Muhalif merkez medyaya operasyon... Patron ve yazarları tasfiye edilecek… Tanınmış iş adamları da listede… Bu da 28 Şubat’ın yıl dönümüne zaar…
Hürriyet’e atanacak isim bile belirlendi dediğine göre… Doğan Grubunun, Şahenk’e peşkeş çekilmesi de bunu mu bekliyor acaba?
İş adamları da el değiştirecek sermaye gruplarını temsil ediyor herhalde…
Üçüncü Aşama: AKP’ye muhalefet eden herkes…
Biz bu grupta sayılırız sanırım.
Manipülasyon mu, gerçek mi?
Cemaate deste için güç devşirmek… Kuvvetleri mobilize mi etmek istiyor?
Olabilir. Fakat size de çok tanıdık gelmedi mi bildirdiği etaplar ve hedefleri?
Bu darbe planının büyük şaşkınlık ve infial yaratmamasını neye bağlayabiliriz?
Malumun ilamına… Bence de…
Beklenebilir: Üç aşağı beş yukarı Reis’in harekat planı böyledir muhtemelen…
Pekala… Reis’in sosyootomatını ne bozabilir?
Güç! Gerisi teferruat…

DAVUDİ İTİRAF
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘14 Aralık’ kuşatmasına arka çıkmış:
“Dönemin Başbakanı diye dosya hazırlayanlar hesap verecek” (14 Aralık 2014)
Bahsettiği dosyanın 25 Aralık 2013 soruşturmasının ürünü olduğu iddia edildiğine…
Ekrem Dumanlı’lara isnat edilen suç farklı olduğuna göre… Bu ne?
Başbakan, operasyonun, 25 Aralık’ın rövanşı olduğunu ilan ediyor.
Yanılıyor muyum?

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa