17-25 Aralık, ‘Hırsızlar Haftası’ olsun!
Fotoğraf: Envato
Ana muhalefet partisi CHP, 17-25 Aralık skandalının yıl dönümünde, bu konudaki fikrini, Hükümete yönelik eleştirilerini kamuoyuna duyurmak için “billboardlar”dan bazılarını kiralamak istiyor. Ki o billboardların seçimlerde ya da kimi kendilerince önemli günlerde, Erdoğan’ın dev posterleriyle donatıldığını, Hükümetin, belediyelerin sayısız abuk subuk afiş ve çağrılarıyla donatıldığına hep tanık olduk, oluyoruz.
Ama bu billboardları belediyelerden ihaleyle alıp kiralayan firmalar, CHP’ye vermedi. Onun için milletvekilleri 17 Aralık günü, bu afişleri “önlük” gibi giyerek, “billboard oldu”lar!
Kuşkusuz bu alanda hukuki ya da fiili ne gibi girişimler yapacağı CHP’nin bileceği bir şey. Ama olan şu ki, billboardları kiralayan firmalar, herhalde AKP ile yakın bağlantılı kişilere ait ya da “Bir dahaki sefer AKP’li belediye ihaleyi bize vermez” diye, AKP’nin hoşuna gitmeyen afişlerini, sloganların billboardlarda yansımasını istemiyorlar. Nitekim ilk başvurularında bu firmaların ilgili kişileri, CHP’lilere asılacak afişlerin içeriğini sormuş! Çünkü son günlerde CHP; 17-25 Aralık haftasını “Hırsızlığa Karşı Mücadele Haftası ilan edelim” diye girişimler yapmaktadır.
Öyle görünüyor ki, toplumun önemli bir kesiminde bu doğrultuda bir yaklaşım olmasından AKP Hükümeti ve Cumhurbaşkanı büyük rahatsızlık duymaktadır. Hatta “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” deyişine uygun olarak o da bu haftayı, adeta hırsızlıkları, yolsuzlukları, rüşveti açığa çıkarılsın diyenleri, 17-25 Aralık operasyonundan sorumlu tuttuğu emniyetçileri, gazetecileri cezalandırma operasyonları düzenleyerek haftayı yolsuzluk ve rüşvetin faillerini ortaya çıkarılmasını isteyenleri sindirme haftasına dönüştürmeyi amaçlamaktadır.
Nitekim 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili tepkilere sadece Hükümet ve onun yönetimindeki belediyeler ile billboard kiralama firmaları değil “polis” de büyük alerji duyuyor. O yüzden de Diyarbakır’dan İstanbul’a nerede “Hırsız var!” dense gerçekte polis “Hırsız nerede?” diye sorması gerekirken “Hırsız var!” diyene copla, suyla, TOMA ile saldırıp susturmak istemektedir.
Dün arkadaşımız Sefer Selvi, çizdiği karikatürde, malum zatla oğlu arasındaki “diyalog”da girift vaziyeti basitçe anlatmış. Oğul babasını arıyor: “17 Aralık’ı yolsuzluk haftası ilan etmişler babacığım! İyi bir şey değil mi?” diye sevinerek müjde veriyor. Ama baba, her zamanki gibi oğlunun yavaş anlamasına sinirlenip, düzeltiyor: “Yolsuzluk haftası değil lan, Yolsuzlukla mücadele haftası” diyerek, neden billboardcusuyla, polisiyle “Yolsuzluk var, Hırsız var!” diyenlerin üstüne çullandıklarını açıklıyor!
Aslında bu hafta ile ilgili tartışmalar içinde madem ki en yukardan “Yolsuzlukla mücadele” ye, bu haftanın “Yolsuzlukla Mücadele Haftası” yapılmasına böylesi sert tepkiler var; o zaman bu öneri üstünde şöyle uzlaşabiliriz: Haftayı “Hırsızlar Haftası” ilan edelim. Hırsızlar (yolsuzluk, rüşvet, torpil atamacıları, kara paracılar takımı…), kendi haftası olarak, en büyük hırsızlara “ödüller” vererek, hırsızlığa yeni açılımlar getirenlere, “mesleğe katkılarından” dolayı “madalyalar” vererek, haftayı bildikleri gibi kutlasınlar. Hırsızlığa karşı mücadele edenler ise yine bildikleri yollardan yolsuzluğa, rüşvete, kara paracılara, torpil erbabına,… her tür hırsızlara karşı mücadele için sokaklara çıksınlar, afişler assınlar, billboardları “Hırsızlığa hayır!” diye afişlerle donatsınlar, gösteriler yapsınlar!..
Bu her iki taraf için de iyidir!
Hem hırsızların hem de hırsızlığa karşı olanların kim olduğunu vatandaş kendi gözleriyle görür böylece!
Böylece biz de kim hırsız kim değil diye birbirimizi yemekten kurtuluruz!
Zaten “demokratik” olanı da “Hırsızların hırsızlık yapma haklarının teslim edilmesi” değil mi?
Bugüne kadar bu suçlamalardan çok çekmiş olan hırsızların özgürlüklerini tanıyarak onların özgürce mesleklerini geliştirmelerini sağlamak her “ileri demokrasinin” erdemi değil mi?
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00