30 Aralık 2014

2015'e merhaba derken

Yeni yıl üstüne yazmayı sevmem. Yine de yıl bitimlerinde bir şeyler dürter sanki oturur yazarım. Bu kez de öyle oldu. Bilgisayarın başında uzunca bir süre düşündüm. Yeni yıldan nasıl bir beklentisi olabilirdi gazetecilerin, aydınların, sanatçıların, emek insanlarının ve de dar gelirlilerin! Ufukta en ufak bir umut belirtisi yok. Kendi mesleğimden örnekleyeyim. Aralarında yazı işleri müdürleri, editörler, sahada çalışan muhabirler, kameramanlar ve foto muhabirlerinin de bulunduğu 100’ü aşkın gazeteci 2015’e “işsiz” olarak giriyor. Sansürle, oto sansürle, yasaklamalarla, kamuoyu, habere ulaşma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme haklarından yoksun kalıyor. Roboski Katliamı’nın üçüncü yılı. Acılar sürüyor ama gerçek nerede? Kimse bilmiyor. 
İktidarın sosyal medyayı işlevsiz kılma yöntemleri bulma inadı her gün yeni bir boyut kazanıyor. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları denetim altına alınmak isteniyor. Hani biz ileri demokrasiye varmıştık. Yurttaşının temel hak ve özgürlüklerine ambargo konulan, yasaklarla donatılan ülkemizin adı mı şimdi Büyük Türkiye? Konuşmalarda dillerden eksik edilmeyen milli irade kavramı salt, seçim sandığında iktidar partisine oy verenleri mi simgeliyor? Ötekileştirilen muhalif yurttaşlar çoğunluk değiller diye onların iradesi gayrimilli mi? Anlaşılan yeni yılda da hayat düşünen, düşüncelerini sözle ya da yazıyla ifade etmek isteyen, sorunlara eleştirel yaklaşan, sorgulayan, irdeleyen insanımız için yine zorluklarla dolu olarak geçecek. 
Yeni yılları bireyin kendisiyle yüzleşme, arınma günleri olarak bellemişimdir eskiden beri. Belki de bir tür günah çıkarma ritüeli gibi düşündüğümdendir. Kime günah çıkaracağız derseniz yanıtım hazır. En büyük yargıç kanımca kendi vicdanımızdır. Yani vicdanınıza karşı hesap vereceksiniz. Bir yılın envanterini koyacaksınız masaya, yaşantımızı yaşadıklarınızı, çevrenizdekilere yaşattıklarınızı, canınızı acıtsa da bazıları utanç içerse de anlatacaksınız vicdanınıza. Bir yılın tüm muhasebesini iyisi kötüsüyle döküvermelisiniz ortaya. Sağlam bir irade ve dürüstlük büyük cesaret isteyen zorlu bir süreçtir bu. Sonuçta vicdanınız sizi aklamışsa ne mutlu. Artık yeni bir yıla yeni umutlarla, sevinçlerle girmek hakkına sahipsinizdir. Bir anlamda insanlığın daha mutlu olacağı, daha adil daha yaşanası  dünya düzenini hayata geçirme uğraşı verenler arasında yeriniz olacaktır. Vicdanınız sizi aklamıyorsa o zaman işiniz zor. Ya “ben böyle vicdanın!” deyip toplum içinde zulmünüzü sürdürerek zalimlerin çıkar ortağı olacaksınız ya da oturup kara kara düşüneceksiniz. Çünkü vicdanınızın sesine kulak verirseniz hak gözeteceksiniz, emeğe saygılı olacaksınız, insanın insana zulmüne ortak olmayacaksınız, çocukları, kadınları sömürmeyeceksiniz, yaşantınızı yalan ve riya üzerine kurmayacaksınız. Daha önce denemedinizse elbette bu da güç bir karardır. Vicdanlarını çoktan karartmışlar içinse zaten diyecek bir sözümüz yok.
2015 için hem ülkemiz hem gezegenimiz için keşke olumlu bir şeyler söyleyebilseydim. Ama görünen köye kılavuz gerekmiyor.

Evrensel'i Takip Et