Metal işçisi neden grevde ısrarlı?
Türk Metal ve MESS, yüz bini aşkın metal işçisi adına bir TİS imzaladı. Ama Birleşik Metal-İş ve üyesi işçiler bu, Türk Metal-MESS arasındaki sözleşmeyi bir “dayatma” olarak görüyor, bu dayatmanın özgür bir toplusözleşme ortamını da yok ettiğini söyleyerek kabul etmiyor.
İşçiler bu tepkilerini, “Türk-Metal MESS dayatması TİS’e hayır” diyerek, 21 Aralık’ta Gebze’deki mitingle ilan etti.
Yukarıda kısaca özetlediğimiz tablo yeni değil.
1998’deki metal işçilerinin Türk Metal’den toplu istifasıyla başlayan protestolardan beri bu tablo değişmiyor:
Önce Türk Metal, toplu sözleşme masasındaki diğer sendikalar Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’i de sıkıştırmak üzere MESS’le anlaşıp TİS’i imzalıyor. Çelik-İş, ama daha çok da Birleşik Metal-İş, bu sözleşmenin altına imza atmayacağını ilan edip çeşitli eylemlerle tepkilerini göstermeye çalışıyor. Ama sonra işyerlerine göre bazı düzetmelerle onlar da TİS’leri imzalamak zorunda kalıyorlar. Ve elbette sonraki sözleşmeye kadar bu tartışma “kim fotokopi sendikacısı”, “kim işçiyi sattı” polemikleri ile sürüp gidiyor.
Bu yıl da tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi, Türk-Metal ve MESS aralarında anlaşarak, diğer sendikaları da dışlayıp TİS’i imzaladı. Birleşik Metal-İş ve üyesi işçiler, bu sözleşmenin işçilerin taleplerini karşılamadığı gibi “sözleşmenin üç yıllık olmasının” da bu sözleşmeyi “satış sözleşmesi” haline getirdiğini ilan etti.
Şimdi işçiler, 18 Aralık’ta Birleşik Metal-İş TİS Komisyonu’nda alınan karar doğrultusunda kimi etkinlikler sürdürürken aynı zamanda bundan sonra izlenecek mücadele hattının ne olacağı konusunda da tartışma yürütüyor.
Bugüne kadar süreç de buraya kadar böyle, bir “fasit çember” olarak işledi!
Şimdi, bundan sonra ne olacağı önemli.
Çünkü “bu tablo” içinde geçmişten farklı olarak, 21 Aralık’ta Gebze Mitingi’nde işçiler; “Grev, grev, grev” sloganlarıyla tutumlarını belirlerken, Genel Başkan Serdaroğlu’nun konuşmasına da “Başkan bizi greve götür” haykırışlarıyla destek verdiler. Dahası, 27 Aralık’ta Gebze’deki MESS’e bağlı fabrikaların temsilciler toplantısında da miting sonrasındaki tartışmalar ışığında “işyeri görüşünü” dile getiren temsilciler toplantısında oy birliğine yakın bir çoğunlukla, bu TİS’e imza atılmaması ve greve başvurmaktan kaçınılmaması kararı çıktı.(*)
Peki yüz bin dolayında metal işçisi için TİS imzalanmışken, 11 bin Birleşik Metal-İş üyesi “Greve gidelim” derken ne demek istiyor; neyi değiştirmek istiyor?
Herhalde, en başta, metal TİS’ini, Türk Metal-MESS yapımı 20 yıllık oyunu bozmak, TİS’i Birleşik Metal-İş (ve Çelik-İş için) için bir kıskaç, bir tuzak olmaktan çıkarmak istiyor. Çünkü işçiler, her TİS döneminde dayatılan MESS-Türk Metal dayatmasına son vermek, daha da önemlisi sendikal mücadeleyi sendikalar arasında bir çekişmeye dönüştüren bu oyunu bitirmek istiyorlar. Ve bugün bir grevin burada, Türk Metal tabanında ciddi yankısının olacağını, MESS-Türk Metal dayatması TİS’in yırtılabileceğini düşünüyorlar.
Peki bu kolay mıdır?
Elbette kolay değildir ama buna cesaret etmeden de bugüne kadarki “fasit çemberin kırılması” olanaklı değildir. Dahası yılların birikiminin, Türk Metal üyesi işçileri, Birleşik Metal-İş’ten gelecek hamlelere karşı son derece duyarlı hale getirdiği de bir gerçektir.
Bu yüzden de Birleşik Metal-İş’in 11 bin işçisinin, mücadelenin ön cephesine bir barikat kurarak tüm metal işçilerini, tüm emek güçlerini mücadeleye çağırmaları işçi sınıfı ve emekçiler için yeni bir mücadele platformu açabilir. Ki, bu köşeye sıkıştırılmış ve tümüyle etkisizleştirmiş sendikalar ve sendikalı işçi kesimleri için de harekete geçmenin bir fırsatı olabilir!
Peki bu tutumun riski var mıdır?
Elbette vardır ve risksiz mücadele olmaz. Riski azaltmanın tek yolu da kararlılık ve mücadeleyi daha ileri götürmek üzere tüm sınıf güçlerini, tüm emek dostu çevreleri de mücadelenin güçleri olarak örgütleyip seferber etmekten geçer. Bu yüzdendir ki Birleşik Metal-İş ve üyesi işçiler grevi; sadece kendilerinin değil, tüm DİSK üyelerinin, tüm Türk-İş ve Hak-İş üyesi işçilerin, sendikaların, tüm kamu emekçilerinin, tüm emek cephesinin grevi olarak örgütlemek durumundadır.
Bunun imkanı var mıdır?
Vardır!
Hem de hiçbir zaman olmadığı kadar vardır!
(*) Birleşik Metal-İş’in MESS’e bağlı işletmelerindeki 11 bin dolayındaki üyesinden 4 bin 500’ü Gebze’de bulunuyor.
Evrensel'i Takip Et